Bizim büyük kayınbirader Fikri altmışına kadar bekar yaşadıktan sonra, yalnızlık başına vurmuş olacak ki evlenme yoluna girdi. Girdi girmesine de bulduğumuz hiç bir kızı da gözü tutmuyor her ne hikmetse. Sonra başladı bizlere ’’Yok artık siz bana kız bakmayın bundan sonra kendi göbeğimi kendim keserim.’’ demeye...

Kendisi emekli, evi de var, yaş kemale ermiş de olsa, durumu bayağı iyi aslında, başka başka geliri de var. Bakalım nasıl olacak derken Face’den bir bayanla tanışmış. Tanışmış tanışmasına da kadın Filipinli ve Filipinlerde yaşıyor. Bunlar bir şekilde mesajlaşmışlar günler sonrada anlaşmışlar. Tutturdu ben gideceğim Filipinlere hakkınızı helal edin, demez mi? İyi dedik bizde git bakalım, ’’Memlekette ki kadınların kızların suyu çıktı, sen de oradan evlen gel.’’

Cukka bol nasılsa bu bir müddet geçtikten sonra biletini vizesini almış, ’’Ben gidiyorum Filipinlere artık yengenizi alır gelirim.’’ diyor. Biz şoktayız, önce herhalde dalga geçiyor filan zannettik, oradan da telefon edince gittiği zaman, işin ciddiyete bindiğini o keskin zekamızla anladık.

Hiç İngilizce bilmeden, İngilizceyi bilmeyi bırak hiç bir yabancı dil bilmeden, oralara gitmiş, bir de bize hava alanından foto göndermiş. Biz de içimizden ’’Nasıl olsa bir iki gün gezer tur atar sonrada döner gelir.’’ diyoruz.

Üç beş gün sonra bir de baktık, evlenmiş. Filipinli bir gelinimiz olmuş. Heyoooo diye sevinelim mi, yoksa üzülelim mi, bilemedik. Nikah dairesinde mi Kilisede mi artık orası muamma, hanımını, gelinimizi koluna takmış.

On beş yirmi gün sonra geldiler taze evliler. Tanıştık Filipinli gelinimiz ile Mariyetta... Kendisi Katolik aslında, ama sıkıntı olmamış, bizim kayınço illa Müslüman olacaksın filan dememiş belli ki... Kendi tercihlerini bir şey diyemiyorsun yanlış anlaşılmamak için.

Gelinimizin İngilizcesi fena sayılmaz sayılmasına da bizim İngilizce yerlerde sürünüyor. Ben, yalan yok Almanca okudum lisede... Çat ve de pat bir kaç kelime o da zorlayarak anca çıkıyor. Bizim kız iyi biliyor, o olduğu zaman çatır çatır konuşuyorlar, bize kaldı mı tarzanca... Dönüyorum Marietta diyorum ’’Ayem spik Tarzaniş aaaaaaa aaaaaa.’’ hep beraber gülüyoruz...

Ara sıra televizyonlarda oyun havaları olduğu zaman geçiyor karşımıza bizim ile göbek bile atıyor. Birde para yapıştırsınlar alnına diye bekliyor. Cana yakın bir insan. Ezan okunduğu zaman, hemen saygılı bir hal alıyor, bize eliyle sus sus işareti yapıyor.

Bizim kayınvalidenin çevresinde anne anne diye dolanıyor. Candan sevgi dolu samimi bir insan, en azından şimdilik öyle sonra değişir başkalaşır mı orasını bilmem. O da kayınbiraderin şansına artık. Filipinler nere, Bursa nere, Allah yazdıysa oluyor demek ki...
( Filipinler Nere Bursa Nere başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 23.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.