Tümden gelen bir hikmetti adeta:
sözcüklerin seferberliğinde kurada çıkan bir duyguya meylettiğim ve kuralsızdım
ben severken en çok da yazarken tükenen gücüme şirk koşan bir kuşun şakıyan
sesi…
Semazen varlığımdan ırak bir güfte
Beynamaz sesinde karanlığın içimde
kalan ne çok ukde
Önce evhamla yaşarken ve
Sıramı savmak adına efkârın dikiş
tutmayan yüreğinde
Saklı bir hücre misali
Hem içine tıkıldığım hem de bedenimin
işgali
Öykünesi bir öykü adeta
Günden değil geceden yana tasam
Derli toplu yaşamadığım ne ki?
Uyruğum mademki
Salkım saçak bir ölüm
Dilemması şiirin,
Ah, damağımda kalan tadı uykunun
Nasıl da baldan tatlı gözüm
Açık ya da kapalı
Gördüğüm her rüya cennetten mektup
Hurafelerin sonlanmış saltanatı
Kâh ardıç kuşu kâh kırlangıç
Ruhumda açan her çiçek birer şakayık
Hüznümle muhalif olduğum kadar
kendime
Hazzında umudun
Serkeş bir tınıdaki esareti
Her sus payı söylemde
Seni sevdiğim kadar da vardı hani
B/ağlansa da kalemin basireti
Bas sesinde tenorun
Muğlak bir iklimde sektiğim ne ki yürekten
Yüreğe kurduğum köprülerin
Temelini ben doğduğumda attım
Ederi aşkın atıfta bulunduğum
Çaresiz ve imkânsız olsa bile ne ki
ne?
Meylettiğim sadece kendim
Mealim hem şiir hem hüzün
Kundaklanmış nice hayalim
Belki de mazide kalan hayali fener
siluetim
Tahtımdan ettiği dünümün
Bahtıma razı sevecen içgüdümün
Hali hazırda saydam bir mecrada
Atan kalbimin vebali
Günbegün büyüyen özlemi ile ıskalanan
Varlığıma binaen
Sıska kalemimin cılız sesinde
Nasıl da ansızın meylettim en
gürültülü sessizliğe
Na’şım belki de kaybolacak ben her
yazmadığımda
Neslim tükenmese bile tükenen
nefesime
İlhamdır ölü nefsimden arda kalan üç
beş huzme
Öyküm dile gelen
Öykündüğümse seferi bir tembih
Kulağıma küpe babamın mirası
Bir kelam
Bir de verdiğim geri dönmeyen her
selam
Yitimlerden ördüğüm kadar kabrimi
Kalbim teklese bile
İkiletmeden sevmedim mi ben seni?
Hicri dünün ufka bandığım
Hazzı ömrün
Sevdiğim kadar da yüreğimin
D/ağlandığı
Kâh bir izlekte saklı
Kâh izbelerde seken bir ruh gibi
Sevdiğim kadar da işin aslı
Bu yürek kemale ermedi mi?