Ceht Ve Zühtün Karıştığı Bir Yer

“hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen
merdüm-i dide ekvan olan ademsin sen.”
*

bizim ulaşmak için çırpınıp durduğumuza
meğer birileri çoktan ermişler
o irfan ve inceliğe çoktan ulaşmışlar 
mananın künhuna çoktan varmışlar

ta uzaklarda
bir dünya hayal ediyorum
simurgun yerini anlatan hüdhüd kuşu öyküsü gibi
dilin sustuğu 
gönlün konuşmaya başladığı
alınlara kader ve tevekkülün değdiği
adım adım içsel yolculuğa
ceht ve zühtün karıştığı bir yer

her bir vadi 
kaçışların 
sığınakların
kendilerini sorguladıkları suallerin uğrak yeri
kendi içindeki hakikate götüren yol
arınmanın ve meşk etmenin en güzel hali

içimde bir ruh-ı insani mevcut
onla bakıştığımızda çok sık halleşiriz 
tanık oluruz en veciz dokunuşlara
yol alırız içsel yolculuğun uzaklarına

başı incitmemek
sonu incinmemek
yepyeni tezahürlere 
kal dilinden hal diline geçilmesi gibi
içdeki hisleri 
kendine ait sırları paylaşırız
bir sonraki merhalaye geçerek

şem-i ilahidir bu aşk
bense pervanesi 
hep bir gayesi vardır anlatılanın
yarım kalmış bir hikayesi
akli melekelerin bir bir gitmesiyle
çıkarız bambaşka bir mekana  

bir elimde kalem
bir elimde bir goncagül 
gönülden gönüle giden bu yolda 
işlenmeyi bekleyen hikayelerimiz olur
kimisi bir yazı 
kimisi bir nefes
kimisi içten bir ses 

kıırmızı 
mavi 
beyaz veya katıksız 
bir siyah renk onu sarmalamış

tılsım vakti
ta orada 
içimde bir gök var
yedi  süreyya yıldızı 
şuaların düştüğü yer

ben o sırrın peşindeyim
o sırra bürünüyorum her gece
o sır bana gösteriliyor
geçersiz kılınıyor her şey

sağ elimde kalem 
sol elimde silgi
hem yazıyor hem siliyorum
sırlar aleminden kalbe düşenleri
kir ve lekeleri 
elif ve mimler 
nakşediliyor her bir köşesine  
vav ile peydahlanıyor
her batını sır 
tüm nihai makamlar 

bir sureti ben
bir sureti  aşk
bir mucidi zaman
içince sevgisini
çaresiz
mecalsiz
 
orada yok oluş
orada yokluk
orada hiçlik 
orada salah ve kurtuluş 

hem ürktücü
hem büyülü
sırlar üstünde kendimi seyrediyorum
yerde ve göklerde
uçsuz bucaksız alemde
en küçük şeyden  habersiz

yürüyorum
yolumun üzerinde bazen güller ve dikenler
bazen bir cidal sevinci 
körükleyen bir rüzgar
ateşler içinde
daha hararetli bir aşk
tüm çıplaklığıyla ruhumda

ve her yerde
bir heveskar eser
vehim ve hayal
bir kaç satır şiir
yalnız bana ait
bana  mutluluk veren
bir yerlerde bir şekilde bir iz 

iz  nedir ki
üst baş giyim 
ha eskiymiş 
ha yeni
ne fark eder ki
değil mi ki
yeni örtülerle kaplanan her güzelliği
kuru bir dala dönüştürecek bir gün
önce yokken 
sonra var eden
yokluktan varlığa çıkaran

redfer

( Ceht Ve Zühtün Karıştığı Bir Yer başlıklı yazı redfer tarafından 4.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.