Şehrin Ses Frekansı Aynı Ayarda
*
*
*
*
bir ekim sabahı rüzgarı vuruyor yüzüme
şubat ayazlarının girdabındayım
sanki kuzey gibi soğuk
üşümekteyim
üç- dört belki de yedinci mührü yemiş
çuha çiçekleri saklı içimde
fırtına öncesi 
bekliyorum günün aydınlığını

dışarıda yere inmiş bulutlar 
yıldırımlar göğün içinde yalpa vuruyor 
şehrin çehresi alev alev ışık
taze toprak kokusu
boğazın üstünde martı çığlıkları
kanatları altında vapurlar gidiyor
düdük müdür 
korna mıdır 
yoksa siren midir 
nedir 
vapurların çaldığı

oturmuş
kendi kendimi yudumluyorum
kendi tadıma bakıyorum 
maden suyu tadında bir keyifsizlik
ekimin öğle vakti
efkarım savruluyor rüzgarla
rüzgar gibi gökyüzüne ve denizlere
ben bu kokuyu iyi tanıyorum
hayallerimin yangınından kalan
yürek kokusunu

başımın tepesinde dumanlar tütüyor
küller fışkırıyor kraterinden
dolduruyor istanbulun atmosferini
ve birde beynimin içini 
hıfzımın hücrelerini
ekim günlerini

hep aynı melankoli
hep aynı kasvet 
gökte oynaşanlar hep aynı 
güneş aynı
ağaçlar aynı
düşen yapraklar 
toprağın sarı kimonosu

bak masaya 
aynı masa
hiç değişmedi
gelen komi kadehi önlüğüne silerken 
vişne suyu da değişmedi 
peynirli sandviç de
başka bir isteğiniz var mı deyişi de
porselen tabaktaki mezeler 
biraz tuz ister sadece
taze bir ekim günü
öğleden sonrası

manzara da aynı 
şehrin ses frekansı aynı ayarda
bir fırtına üzerinde estiriyor yelini
karşımda oturan sarı saçlı kadının
uçuşuyor saçları 
mahzun gözlerinde bir ayrılık portesi
kim bilir hangi vefasızı 
hala arıyor olmalı gözleri
araya raptiyelenmiş  başka figürler
gönül sokağında zaptiyeler gibi
sesler aynı 
yanağından süzülen damlalar aynı

çok tabii
bir ayrılığın senfonisi olmalı
bunlar hayatın ta kendisi
ötesi
istanbul serafiği
ve sessizlik

etrafımdakiler beni izliyor 
herkes gibi 
politika okuyorum gazetelerden  
para sıkıntısı çekenler orada
memleketin ahvali 
vatandaşın hali 
kavgalar  çatışmalar …
hepsinin suç ortağı 
keyifsiz bir herif
biraz hayalperest 
biraz makul

zaman zaman 
ulvi mülahazalar dalarak
kendini haklı çıkarmakta
ben bu muyum acaba 
sonra hatıralar... 
atmış üç yaşında bir adamın iç dünyası
koca yılları nasıl kırdığının hazzı
tahrip zevki
sonrası
yılların sarhoşluğu

redfer
( Şehrin Ses Frekansı Aynı Ayarda başlıklı yazı redfer tarafından 10/3/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.