Meleklerle yapılan uzun bir sohbetten sonra... 

                                   Öyle bir kapı aralanır ki...


  -Meleklerin çekildiği bu modern dünyaya , meleklere tekrar kulak

verelim. Tekrar hayatımızın içine koyalım çekelim diye çığlık atar

modern insan oğlu. Meleklerin bu dünyaya bir ayna tutmasını ister. 


  -Bu öyle derin bir sohbettir ki, insanın yeryüzü serüvenini buradaki 

iniş çıkışlarını ,yürüyüşünü, yolculuğunu yol sırasındaki refikini

 yükselişini istikametini. Dostunu yoldaşını bütün bunları melekler

anlatır.


İlham eden Allah.

Sonsuz hazinelerin sahibi Cenabı Hakkın hangi nimetini kime

vereceğine biz mi karar vereceğiz ,haşa böyle bir kibir ,böyle bir gurur

insanda olabilir mi?
 
Modern tabirle Tanrının rolünü çalmak Tanrının rolünü oynamaya

çalışmak, bizim haddimiz olabilir mi?


 
   O  yere, göğe, dağa, taşa, arıya ,karıncaya vahiy ettiği gibi ihsanda

bulunduğu gibi, kullarından istediği kişiye de istediği şeyi ihsanda

bulunabilir.

Bunu istediği yerde, istediği formda yapar, bazen şiir olarak

çıkar karşımıza ,bazen bir müzik eseri olarak çıkar.

Bazen bir mimari eser olarak ,bazen hiç dile gelmemiş ifade edilmemiş

bir iyilik olarak çıkar.


Öyle veliler vardır ki öyle Allah dostları insanlar vardır ki bir satır

 yazmamıştır bir dize şiir yazmamıştır.

Ama onlar, yeryüzünün ayakta kalması için o iyilik vazifesini sessiz

sedasız yerine getirir ,dünyadan göçüp giderler.


  -Gökler bilir, yerdeki bilmese de. 


Onun sonsuz hazinelerine ,bizim taksimatta bulunmamız söz konusu

bile olamaz.

Melekler Allah’ın yeryüzündeki birer temsilcisi olarak, insanların her

an yanı başındadır.

Koruyan ,kollayan onlara arkadaşlık eden ,yoldaşlık eden varlıklar

olarak hep vardırlar.

Peygamberler, tarihin bir döneminde gelirler, bir kavme gönderilirler

vahyi getirirler.

Risaletlerini tamamlar ve bu dünyadan ayrılırlar.

Onların mirası, sünneti bizimle yaşamaya devam eder. O sünnetle

beraber, meleklerde bizimle yaşamaya devam eder ,melekler hep vardır.

Biz melekleri görme, hissetme, duyma ,anlama kabiliyetimizi yitirdiğimiz

oranda onlar bu dünyadan çekilirler.


Meleklerin çekildiği bir dünya, çorak bir dünyadır.

Giderek kararan, grileşen monotonlaşan bir dünyadır.

Melekler, tabiatları gereği, nurani varlıklardır.

Işık varlıklarıdır, bu ışık yahut nur halleri nurani halleri hem gittikleri

yeri aydınlatır ,hem de hafifletir ,yani oraya bir ferahlık gelir.

Bu nurani özelliklerinden dolayı ilginçtir  ki ,meleklerin isimleri hem

İbranicede hem Arapça da hem de kadim batı dillerinde hep ‘il’ son eki

ile biter.

Cebrail  İsrafil  Azrail  Mikail  ‘il’  hem ışıkla ilgili olan demektir

hem nurani olan demektir.

Meleklerin bu özelliklerinden dolayı ,bulundukları yer nurani

ortamlardır.
 
İnsan ,kendini kapattığında ruh dünyasını kararttığında bu nurani

varlıklarla olan ilişkisini giderek kaybeder, onlardan kopar. 

Onları tekrar hayatımıza aldığımız oranda hayatımıza ışık gelir,

 aydınlanma gelir, nur gelir ,ferahlık gelir, hafiflik gelir.
 
Meleklerin hayatımıza gelmesi demek, bir takım varlıkları bir yerden 

bir yere taşımak değildir.

Bizim kendimizi meleklerin gelmesine hazır hale getirmemiz demektir.


 
Melekler gene etrafımızdalar sürekli yazıyorlar.

Onları  iten ,onları uzaklaştıran ,onları yok sayan kim modern insan. 

Biz onlara hayat alanı açtığımızda buyur gel dediğimiz oranda onlarla

temasımız ,irtibatımız tekrar canlı hale gelir.

O zaman onların ışığı yüzümüze yansımaya başlar, onların ışığı nurani

yanı  aklımıza, kalbimize ,gönlümüze yansımaya başlar.


Melekler bize her an gelebilir, kendinizi meleklerin gelişine hazır edin.

Kendinizi öyle bir hazırlayın ki, her an bir melek size gelecekmiş gibi.




Akıl berraklığı 

Kalp temizliği 

Ruh dinginliği ve asaleti içerisinde olun…

                                         

 

Semra EROĞLU  Şiirleri sevdiren kadın
17/06/2023


 
 
 
 
 
 
 
 

( Melekler başlıklı yazı Semra EROĞLU tarafından 17.06.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.