Yılbaşı- Bölüm- 2 --türkler Ne Zamandan Beri Yılbaşı Kutluyorlar?
Başlıktaki sorunun cevabına
az sonra geleceğim
ama önce başka
soruların cevaplarını verelim.
SORU: Osmanlı Padişahlarının Hristiyanların Noeline karşı tutumları ne
olmuştur?
CEVAP: Osmanlı Devleti’nin "Yılbaşı Yortusu" vb. dini bayram ve
törenler için Hıristiyan cemaatlere çeşitli yardımlar yaptığı görülüyor. Mesla
Padişah II. Abdülhamit 1893 yılında "Yılbaşı Yortusu" dolayısıyla Rum
ve Ermenilere para vermiş, her iki patrikhane de Padişah’a teşekkür mektupları
göndermişler ve bu mektuplar Sadrazam Cevat Paşa tarafından Mabeyn
Baskitabeti’ne 4 Ocak 1893’de arz edilmiştir. KAYNAK: [Başbakanlık Osmanlı Arşivi ‘’Osmanlı
Belgelerinde Ermeniler’’ C: X, s. XLın, ve 283 vd., Belge No: 92.]
Esasında, 19.2.1318 (1902) tarihli bir başka iradeden bunun alışılmış bir
uygulama olduğu ve her Paskalya’da, Paskalya’nın girişinden önce verildiği
anlaşılmaktadır.KAYNAK: (Bkz:
Başbakanlık Osmanlı Arşivi ; Irade-i Hususiye Kataloğu 1318. Genel No: 88~
Husus! No: 29) [OSMANLI DEVLETİ’NDE GAYRİMÜSLİMLERİN DİN-İBADET, EGİTİM-ÖGRETİM
HÜRRİYETLERİ VE BU BAKIMDAN "KİLİSE DEFTERLERİ"NİN KAYNAK OLARAK
ÖNEMİ (4 NUMARALI KİLİSE DEFTERİ’NDEN ÖRNEK FERMANLAR) Dr. Ali GÜLER]
Osmanlı Devleti, Noel, Yılbaşı veyahut diğer dini günleri için gayrimüslimlerin
kendi aralarında para toplamalarına, organizasyonlar yapmalarına da asla ses çıkarmamış sadece bunu izinsiz yapmalarına
müsaade etmemiştir.
Kısaca söyleyecek olursak Osmanlı ‘’ Ne Noeli ulan, asarım, keserim, burası
Müslüman ülke, Müslüman ülkesinde salyangoz mu satacaksınız?’’ dememiş, tam
tersine gayrimüslimlere huzur içinde bir Noel kutlamaları için para yardımında
bulunmuştur. Hem de hangi dönemde biliyor musunuz? Ülkede Duyun-u Umumiye denen
ve genel dış borçlarımızla ilgili olarak Avrupa devletlerinin kurduğu o kan
emici sülük kurum ülkenin kanını emerken..
SORU: Hıristiyanlar Yılbaşı kutlaması yaparkaren bizim Türkler ne yaparlardı
peki?
CEVAP: Genelde hiç bir şey… Ama bütün Türklerin hiç bir şey yapmadıklarını söylersek
de tarihi inkar etmiş oluruz.
Buyurun, özellikle Osmanlı’nın son dönemlerinde bazı Türkler ne yapıyorlardı
onu da 1864-1932 yılları arasında yaşamış ünlü yazar Ahmet Rasim’in kaleminden
okuyalım:
‘’Evvelde ( Osmanlı’nın son dönemlerinde—Bilhassa işgal
yıllarında ) Biz Türkler, yılbaşı günlerinde başımızı sokmadığımız yer
kalmazdı.Galata, Beyoğlu, kısacası Ortodoks takvimini tutan milletlerin
cümlesine kendimizi davet ettirir, sabahlara kadar eğlenirdik. O ne hovardalık
rezaleti, ne sefahat gecesi idi! Aşağıda, yukarıda ne kadar genelev varsa,
kapıları çekilir; her gazino, her kahve, her koltuk (küçük meyhane) her
kumarhane, her sokakta çalgı, saz eğlentisi, çengi, köçek… Her evin bir
odasında ziyafet sofrası… Üstünde hindiler,
yemişler, rakılar, biralar, etrafında türlü türlü erkekler. Evin birinden çık
ötekine gir. Kumarhanenin birinde yutul, ötekinde kazan! Fuhuşa sarhoşluğa ait
hangi ve kaç türlü vasıta varsa hepsi ayakta; bildiğimiz karnavallar, yahut
eski Roma’nın satürnalleri… Buralarda akşamleyin dirilir sabahleyin can
çekişirdi.”
SORU: Türklerde Yılbaşı
kutlama geleneği tarih
boyunca hiç oldu
mu?
CEVAP: Aslında bu sorunun
cevabı karışıktır biraz.
Çünkü Türklerin kutladıkları
bir değil birden
fazla Yılbaşı var
ki birinden geçen
bölümde bahsetmiştim: Türkler Hicri
yılın ilk ayı
olan Muharrem ayının
girişinde ve Muharrem ayının özellikle
onuncunu gününde çeşitli etkinlikler
yaparlardı. Ancak yine Türklerde
Yılbaşı gibi kutlanan
iki bayram vardır.
Bunlardan birincisi Nevruz
Bayramıdır. Ancak Nevruz
Hıristiyan dünyasının Yılbaşısı
gibi 31 Aralık
gecesi kutlanan bir
bayram değildir. Mart ayının
21-22’sinde kutlanan ve
baharın başlangıcı niteliğinde
bir bayramdır. İşin doğrusu
Türkiye’de Kürtler dışında pek
de sallayan yoktur.
Onun yerine Hıdırellez’e
daha fazla önem
verir Türk Milleti.
O da 6
Mayısta kutlanır genel
olarak
Bir diğer Türk
Yılbaşısı ise Nardugan
Bayramıdır. Ama aslında Türk’ün böyle
bir bayramı yoktur.
Kafalar karıştı sanırım.
Hem var hem yok
bu nasıl iş?
Efendim bu bayram
Rusların uydurdukları bir
bayram aslında. Böyle bir
bayramın varlığından bizi
haberdar eden ise
ünlü Sümerolog Muazzez
İlmiye Çığ... Muazzez İlmiye Çığ,
“Çam Bayramı (Noel mi Nardugan mı?)” adlı kitabında ve konuyla ilgili demeçlerinde
“Yılbaşı kutlamalarının” eski Türklerden kaynaklandığını, aslının “Çam Bayramı”
olduğunu, bu bayramın “Noel” olarak Hıristiyanlığa geçtiğini, Nardugan
Bayramı’nın eski bir Türk geleneği olduğunu,
Nardugan Bayramı ile Noel Bayramı ile arasında benzerlikler bulunduğunu,
yılbaşında çam ağacı süsleme geleneğinin kökeninde Türklerin “Hayat Ağacı”nın
bulunduğunu ileri sürmüştü. Hatta Noel kutlamalarının Türklerden Hıristiyanlara geçtiğini, Noel Baba’nın
da aslında Türkler
arasında çok bilinen(!) Ayaz Ata
olduğunu iddia etmişti. Kimle beraber
peki? Sovyet Tarihçi
Murat Adji ile
birlikte.
Bu Ayaz
Ata ve kızı
olan Kar Kızı’nın hikayesine
fazla girmeyeceğim. İşin
aslı şu:
Bolşevikler iltidara gelince pek çok
dini kutlama gibi Noel kutlamalarını da kaldırdı. Daha sonra
yeni yıl, dini motiflerden arındırılarak 1930’larda
Stalin kültüyle bağlı olarak tekrar canlandırıldı.” Olayın
özü de özeti
de budur aslında
lakin, günümüzde hâlâ sadece
Başkurtlar, Çuvaşlar ve bazı Tatarlar’ın 21
Aralık’ta kutladıkları bu
bayrama özellike bizdeki
Bir Tengrici ırkçılar kelepir
bulmuş Yahudi gibi
dört elle sarıldılar.
Peki Ayaz Ata
diye biri yok mu?
Ayaz Ata
yok aslında. Var
olan ise eski Pagan Slavlarının
tanrısı Ded Moroz...
Ded Moroz isim
değiştirmiş Ayaz Ata
olmuş.
Özetle söyleyecek olursak
çok küçük bir
Türk grubunun bugün
hâlâ -Rus asimilasyonunun bir
ürünü olan- Nardugan Bayramı diye
bir bayram kutladıkları,
bu bayramdaki ritüellerin ( Mesela çam
süslemek- Ayaz Ata’nın da Noel
Baba gibi geyikler
tarafından çekilen bir
kızağının olması vs.. ) Noel’e benzediği
bir gerçektir ama bu saçmalığa
‘’ Türkler çooook çook
eski tarihlerden beri Yılbaşı
kutlarlardı’’ Demek oldukça
fazla zorlama bir
yorumdur.
SORU: Türkler, Türkiye topraklarında
bugünkü manası ve mefhumuyla
yılbaşını ilk kez
ne zaman kutlamaya
başladılar?
CEVAP: Türkiye topraklarında resmi olarak
ilk yılbaşı, Miladi
Takvime geçtiğimiz 1926
senesini 1927 senesine
bağlayan gece kutlandı.
Kurtuluş Savaşından sonra Miladi takvime geçilen 1926 yılını 1927’ye bağlayan
gün hafta sonuna, yani cumaya denk gelmişti. O yıl yapılan eğlenceler büyük
ilgi gördü. Elektrik idaresi ilk kez o gece kentin ışıklarını bir dakika
söndürme geleneğini başlattı. Yani
Türkiye topraklarında Yılbaşı
ilk kez bir Cuma günü
kutlandı. Ancak?
Evet ancak.. Ancak
Türkiye toprakları aynen
bugün Türk ya
da gayrimüslim vatandaşlarımızın kutladığı
şekilde yılbaşı kutlamaları
ile ilk kez işgal
yıllarında tanıştı. ( 1918-1922 )
Yani ülkenin büyük
bir kısmı canını
dişine takmış düşmanı
yurttan sürmek için
mücadele ederken maalesef
Türk demeye dilim
varmayan bazı şerefsizler
işgalcilerle birlikte vur
patlasın çal oynasın Yılbaşı kutlamışlar.
Gelecek bölümde şu Yılbaşı
Piyangosuna da bir
dokunalım.
(
Yılbaşı- Bölüm- 2 --türkler Ne Zamandan Beri Yılbaşı Kutluyorlar? başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
29.12.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.