Hakaret nedir, ne değildir
Hakaret, elbette ve yalnızca; “ana-avrat küfretmek, karşınızdakinin onur ve haysiyetini zedeleyici söz söylemek, küçük düşürücü, toplumsal imajını karalayan cümle kurmaktan ibaret değildir. Bu kelimeyi sadece “kişisel olumsuz etkiye” indirgemek hata olur. Sosyolojik, ekolojik ve kurumsal değer/yapı ve kazanımlar da “hakaret girişimlerinin” olumsuz etkilerinden korunmalıdır.
Buradan hareketle, kısa ve öz tespitlerimi sıralayayım:
/Adaletin gücü/etkisi ve namusunu koruyamamak, hukuka
hakarettir.
/AYM’nin kendisini ve kararlarını tanımamak, anayasaya
hakarettir.
/Yasaları, herkese eşit uygulamamak, hakkaniyete
hakarettir.
/Tüm evrensel hak ve kazanımları dikkate almadan iddia ve
hüküm kurmak, meşruiyete hakarettir.
/ “Allah ile aldatmak” dine ve samimi inançlara
hakarettir.
/Bir insanı inanmaya veya inanmamaya zorlamak, özgürlüğe
hakarettir.
/Yetki gaspı, ilgili kuruma hakarettir.
/Vicdanlara kayyum atamak, insanlığa hakarettir.
/Ürünün gramından çalmak, tüketiciye hakarettir.
/Sokaklara çöp atmak, doğaya hakarettir.
/Hayvanlara eziyet; tüm canlılar alemine hakarettir.
/Yalnızca kendi çıkarını düşünmek, topluma hakarettir.
/Haddini ve hakkını bilmemek, kazanımlara hakarettir.
/Yalan, algı ve saptırma ile yol almak, zekâmıza
hakarettir.
Bilim-mantık-ahlak-adalet süzgecinden geçemeyen her eylem
ve söylem; doğrudan veya dolaylı bir haksızlık ve hakaret niteliği
taşımaktadır.
Siz bu listesi daha da uzatıp tablo haline
getirebilirsiniz.
Esenlikler
19.12.2022
Ali Rıza Malkoç
arm.web.tr