Makale / Bilimsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 30.11.2022
Okunma Sayısı : 489
Yorum Sayısı : 16
Bilim  Mi  Manyaklık  Mı?

Dr.Winthrop Niles Kellogg, ve eşi Luella 1931 Yılının sıcak bir yaz ayında Florida sahillerinde mutlu bir gün geçiriyor gibiydiler. Yani en azından dışarıdan bakanların gördüğü şey, biri evlatları Donald diğeri evlatlıkları olan Gua ile neşeli bir gün geçiren Bay ve Bayan Kellog’un bu güzel görüntüyü kameraya aldığı idi.
Ailenin on aylık olan oğulları Donald’ın üzerinde beyaz bir tulum, evlatlık olan 7.5 aylık kız kardeşi Gua’nın üzerinde ise sadece bebek bezi vardı. İki kardeşin ortak giysisi ise ayaklarındaki birbirinin aynısı patiklerdi.
Belli ki bay ve bayan Kellog, evlatlarının mutlu bir anısını yakalamaya çalışıyordu.
Ancak işin aslı hiç de böyle değildi. Donald, bay ve bayan Kellog’un bebekleriydi. Gua ise 7.5 aylık bir maymun... Donald ve Gua’nın en önemli ortak özelliği ise her ikisinin de bay ve bayan Kellog’un denekleri olmasıydı. Evet, bay ve bayan Kellog, biri kendi evlatları olan bu iki canlıyı bir deney için denek olarak kullanıyorlardı.
Amerikalı bilim insanları olan Dr.Winthrop Niles Kellogg ve eşi Dr. Luella Kellog, öteden beri insan ve bazı hayvanların davranışlarını etkileyen faktörün genetik olmadığını çevre şartları ve eğitim ile bir hayvanın bile insan gibi davranabileceğini hatta konuşabileceğini düşünüyorlardı.
Pek çok aileye başvurdular önce evlatlarını kendilerine denek olarak vermeleri için ama tahmin edebileceğiniz gibi hiç kimse evladını onlara denek olarak vermedi. Bunun üzerine Bay Kellog bayan Kellog’u hamile bıraktı. Bu çift, Donald adını verdikleri kendi evlatlarını denek olarak kullanacaklardı.
Donald on aylık olunca ona Küba’dan bir kız kardeş getirdiler. Bu kız kardeş yedi buçuk aylık bir maymundu ve adı Gua idi.
Sonra deneyler başladı.
Deneyler öyle gizli saklı değildi. Herkes olan bitenin farkındaydı ama ne hümanistler ‘’ Bir insan böylesi bir saçmalık için denek olarak kullanılamaz.’’ Diyordu ne de Hayvan severler ortalığı ayağa kaldırıyorlardı.
Bay ve Bayan Kellog Donald ve Gua’ya aynı davranıyorlardı. Mesela her ikisine de yemeklerini mama sandalyesinde yediriyorlardı. Her ikisine de iki ayakları üzerinde yürümeleri için yürüme eksersizleri yaptırıyorlardı. Her ikisinin de karşısına geçip onlara ‘’ baba de anne de’’ şeklinde konuşma öğretmeye çalışıyorlardı.
Donald ve Gua her gün 12 saat "tansiyon, bellek, vücut büyüklüğü, karalama, refleksler, derinlik algısı, vokalizayon, hareket, gıdıklama reaksiyonları, güç, el becerisi, problem çözme, korkular, denge, oyun davranışı, tırmanma, itaat, kavrama, dil anlama, dikkat süresi" gibi konularda bir sürü testten geçiyorlardı.
İki zavallı canlıya neler yapmadılar ki bilim adına... Mesela: Kafataslarının sesindeki farkı duymak için Donald ve Gua'nın kafalarına kaşıkla vurdular; kimin daha hızlı tepki vereceğini görmek için yüksek sesler çıkardılar; Gua'yı ağzına bir kalıp sabun sokarak sabun köpüğü yememeye ikna etmeye çalıştılar; ve Donald ağlamaya başlayana kadar mama sandalyesinde döndürdüler.
Bu deneyler dokuz ay sürdü. İlk başlarda Kellog çifti deneylerden mutluydu zira maymun kız kardeş pek çok şeyi hızlı bir şekilde öğreniyordu. Mesela gördüğü eğitim neticesinde artık yemeğini çatalla veya kaşıkla yemeyi öğrenmişti. Ama ters giden bir şeyler vardı: Gua hızlı bir şekilde öğrenirken artık bir yaşını aşmış olan evlatları Donald hâlâ çatal – kaşık kullanamıyor yemeğini anne ve babasının yedirmesini bekliyordu.
Kellog çifti pek çok şeyi hesap etmişlerdi ama bir maymun ile bir insanın gelişiminin aynı olmadığını hesap etmemişlerdi. Primat denen bu maymun türü için 1.5 yaş bayağı bayağı delikanlılık çağı iken aynı 1.5 yaş bir insan için henüz bebeklik çağıydı. Kellog çiftini deli eden bir başka husus ise pek çok şeyi öğrenen Gua’nın konuşmayı bir türlü öğrenememesiydi. Gua bir kez olsun Mummy ( anne ) ya da Dad ( baba ) dememişti.
Bay ve bayan Kellog deneylere devam ederken yaptıkları bu işin hiç de umdukları gitmediğini gördüler. Zira onlar Gua’yı evlatları Donald ile bir arada, aynı şekilde yetiştirerek bir maymunun bir insandan bir şeyler öğrenmesini bekliyorlardı ama deney tam tersine bir sonuç veriyordu. Yani Gua insanlaşacağına Donald maymunlaşıyordu.
Evet, deney süresi ayları devirdiğinde Donald, kız kardeşi Gua’ya hiç bir şey öğretmiş değildi ama Gua Donald’a – iki ayak üzerinde yürüyebildikleri halde - maymun gibi dört ayak üzerinde yürümeyi tercih etmeyi öğretmişti. Kapıların arkasına saklanarak insanları gözetlemeyi öğretmişti. İnsanları ısırmayı öğretmişti. En önemlisi karnı acıkan Donald, artık eskisi gibi ağlamıyor onun yerine aynen maymun kardeşi Gua gibi çığlıklar atıyor ve homurdanıyordu. Kısaca deneyden Gua’nın insanlaşması gibi bir sonuç bekleyen Kellog çifti, evlatları Donald’ın maymunlaşmaya başladığını görünce dokuz ay sürdürdükleri bu deneylere son verdiler.
Gua başka deneylerde kullanılmak üzere kafese kapatılıp bir laboratuvara verildi. Hem kardeşi Donald’dan ayrı kalmanın üzüntüsü hem de ev dışında başka bir ortamda yaşamaya alışkın olmadığından burada bir kaç ay içinde zatürreye yakalandı ve öldü.
Donald ise büyüdü. İyi bir tahsil görüp doktor oldu ancak 42 yaşında intihar etti. İntihar edişini bebekken yaşadığı travmalara bağlayan da oldu başka sebeplere bağlayan da...
Ömrü en fazla 40 -45 sene olan bir şempanzeden daha fazla yaşamak istememiş olabilir miydi? Allah bilir.
Günümüzde Kellog çiftinin yaptığı bu deneyler için ‘’Bilim, Kelloglar gibi cesur ve fedakar insanlar sayesinde ilerlemektedir. Onlar gibi cesur ve fedakar insanlar olmasa bilim bir santim bile ilerleyemezdi.’’ Yorumunu yapanlar da var, ‘’ Böyle bilimin içine tükürürüm. Bu bilim değil düpedüz manyaklıktır.’’ Diyenler de... Ben bir şey demeden yorumu siz değerli okurlarıma bıraktım
( Bilim Mi Manyaklık Mı? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 30.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.