Birbirinin devamı olan"Sormazsın Ya" isimli şiirimi yaklaşık iki yıl önce, "Son Mektup" şirimi de 6 ay önce bu sitede paylaşmıştım. Saklı Bahçe'nin tavsiyesi ve isteği ile ikisini birleştirip tekrar beğeninize sunuyorum. Şiirin ikinci bölümünü (Son Mektup) seslendirdim, müziği açarak dinleyebilirsiniz. Şiirlerimin tamamını aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.
1.Böl. Sormazsın Ya   link:
https://youtu.be/gBOYJXcP0xU
2.Böl. Son Mektup link
https://youtu.be/aIciPPRRf10 

SORMAZSIN YA
SON MEKTUP

Mektuplarıma cevap yazmıyorsun,
Zararı yok, iyisin ya, o bana yeter,
Belli ki, seni özlediğim gibi,
Düşünüp, merak etmiyorsun beni.
Belki de bu, sana yazdığım,
Son mektubum olacak, cevapsız bırakacağın,
Artık eskisi gibi değilim,
Ellerim titriyor nedense,
Sık sık kalem düşüyor elimden
En son, reçetemi imzalarken doktor,
“Bundan sonra sokağa yalnız çıkmasın”
Demiş  komşuma.
Demek ki doktor da duymuş,
Yıllardır sensiz…Sessiz…
Kimsesiz yaşadığımı.
Sormazsın ya;
“Nasılsın” diye, sorarsan beni,
Bilmediğin gibiyim işte.
Çok uyuyor,
Az rüyâ görüyorum.
Sabah kalkınca da, hiçbirini hatırlamıyorum.

Her gün tozunu aldığım kitaplarımın,
Raflardaki yerlerini değiştiriyor,
Sonra da, sevdiğin şâirlerden,
Birinin kitabını alıyorum elime.
Arasında kurumuş çiçekler olan sayfaları açıyorum
Altını çiziyorum yüreğime dokunan mısraların,
Sonra da aynanın kenarına sıkıştırdığım,
Siyah beyaz resmine bakarken,
Ezberimde kalanları okuyorum sana.
Bazen tam ortasında unutuyorum şiiri,
Başlıyorum hüzzam makamından
Bir şarkının nakaratını söylemeye,
Sen de aynadaki hayâlinle eşlik ediyorsun bana.

Eski mektupların çok eskimiş,
Ben de yakını net göremiyorum.
Gözlük kullanıyorum ama,
Nereye koyduğumu unutuyor,
Velhasıl, artık  mektuplarını okuyup,
Hayâllere dalamıyorum.
Sormazsın ya;
“Nasılsın” diye, sorarsan beni,
Bilmediğin gibiyim işte.

Uzun zamandır üç şeker atıyorum çayıma,
Yine de tadını alamıyorum sensiz,
Anlayacağın tatsız, tuzsuz her şey..
Bazen, siyah beyaz bir filmde,
Ayhan Işık’la Filiz Akın’ı izlerken
Uyuyakalıyorum ahşap sandalyede,
Ya gök gürültüsüne uyanıyorum
Ya da muhabbet kuşumun sesine.
İşte böyleyim bu aralar,
Sessiz… Sensiz… Kimsesiz.

Sormazsın ya;
“Nasılsın” diye, sorarsan beni,
Bilmeni istedim.
Sadece bil…

SON MEKTUP 2
Belki de bu, sana yazdığım son mektubum olacak,
Cevapsız bırakacağın" diye, yazmıştım ya,
Yanılmışım...
Yine sana mektup yazıyorum işte,
Radyoda Emel Sayın, "Toprak çağırmadan gel" diyor,
İster gelirsin, istersen gelmezsin, ben artık "gel" demiyorum,
Senden başka kimseyle de konuşmuyorum.
Zaten pek gelen giden de yok,
Tek tük konuştuklarımla da üç-beş kelimeyi geçmiyorum.
Onlar da bazen gülüp geçiyorlar,
Bazen de, bakıp bakıp acıyorlar hâlime,
Yok, yok, sen üzülme... Üzülme sakın,
Öyle acınacak bir derdim yok senden başka,
Benim sitemim, yüreğimde mahzur kalan aşka.

Sormadın, bundan sonra da sormazsın ya,
"Nasılsın" diye sorarsan beni,
Çok şükür, yine bilmediğin gibiyim işte,
Çayımı demleyip, zeytini peyniri masaya koyabiliyorum,
Hattâ bazen, sahanda yumurta, 
Soslu makarna bile yapabiliyorum,
Biliyor musun?
Aslında yapamadığım tek şey,
Hasretine katlanmayı öğrenemedim nedense.
Bir de, ara sıra kapının zili çalıyor,
Terliklerimi giyip, kapıyı açıncaya kadar,
Kapının önünden hayâlin kayboluyor.
İşte buna çok üzülüyorum,
Yani, komşularım öyle söylüyor,
Zili kimse çalmıyor, ben hayâl görüyormuşum.
Nerden, nasıl gördüler bilmiyorum ama,
Onlar da öğrenmişler hayâlinle yaşadığımı.
Amaaan, varsın, öğrensinler,
İster hâyâlinle yaşarım, ister hasretinle,
Ben böyle mutluyum, tek başıma kemdimle.
Tek başıma dedimse, yapa yalnız değilim ha!
Hep beraberiz biz takkem, tespihim, seccadem,
Ve bana, şah damarımdan daha yakın Rab'bimle.

Sormazsın ya;
"Nasılsın" diye sorarsan beni,
Bilmediğin gibiyim işte,
Bilmeni istedim,
Sadece bil...

#aslanyılmaz#sürgünadam#
( Bilmedığın Gibiyim başlıklı yazı sürgünadam tarafından 11.04.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.