Alo Beyefendi Ben Sormadan Al
Bankasından Arıyorum.
-Alo beyefendi ben sormadan al
bankasından arıyorum ismim Buse.
-Buyurun Buse hanımefendi?
-İsminizi öğrenebilir miyim
saygıdeğer bey efendiciğim.
-!!!
-Alo bey efendiciğim orada mısınız?
-Şey evet buradayım!
-İsminizi öğrenebilir miyim size
hitap etmek sizi adınızla anmak için.
-İnanın ki işiniz de çok
mahirsiniz, ismim Ruşen, bana şimdiye kadar bu kadar nazik konuşan hitap eden bir hanım ya
da genç kız hiç çıkmadı!
-Teveccühünüz beyefendi teşekkürler
ederim.
-Acaba böyle siz gibi güzel
konuşanları telefonla konuşturmak için işe alarak konuşmak ve özendirerek, sizin
gibi bir güzel hanımefendiyi hayal ederek hayal dünyasına salmak dalmak için
alıp saklıyorlar galiba.
-Çok teşekkürler ederim Ruşen Bey efendiciğim
sizde çok kibar ve naziksiniz. Ben sizi bankamızın ürünlerini tanıtmak için
aramıştım.
-Sizin gibi bir hanımefendinin önerdiği
her şeyi alıyorum, beni hemen kayıt edin.
-Mavi Yeşil Kredim al kartına, aidatı
az olan avans kartına, Gözlemci karta, tüketince tüketilen tüketici kredisine…
-Evet, evet, nasıl olsa sizin gibi
hoş konuşan bir hanım efendiciğim varken, bu güzel konuşmasıyla hitap ederken ona nasıl hayır diyebilirim ki? Yalnız
bir şartla alırım, beni her defasında siz arayarak kartıma kredi borcuma dair
arayarak bana bilgi vereceksiniz. Bir dakika alt yazı çok çabuk geçti
okuyamadım. Bana siz okur musunuz?
-Elbette ki okurum ve her zaman ben
sizi ararım beni 0850….. den 145 tuşlayarak ulaşabilirsiniz. Bu yazı pazarlama
dünyasında hizmetlerimizi rakiplerin okumaması için hızlıca geçiyor. Kendimizi
rakiplerimden ve sizlere hizmet etmekten, farklı kılmak için hemen hızlıca
geçiyor.
Ruşen içinde ”ufak atında az
civcivlerde yesinler” diye düşünürken telefondaki Buse hanım efendinin sesine
vurulmuştur. İçinde anlaşılmayan okunamayan alt yazılar geçerken okuyamıyorum
ve aktaramıyorum.
Buse Hanımefendi
-İşte bu nedenle sizlerin dikkatini
çekmek için yapılan bir uygulamadır.
-Sizdeki gülümsemeleriniz
telefondan bana yansıyor ve etkiliyor, dikkatimi size doğru çekiyor.
-Öyle ise ben işimi yapmanın gururuyla
sizi, sesli yanıta yönlendiriyorum.
-Hayır, hayır, sesli yanıta
yönlendirmeyin. Orada bir makine var, duygusu yok aynı şeyleri tekrarlıyor ne
söylesem anlamıyor siz benim ürünlere olan bilgilerimi girmenizi istiyorum.
-Ruşen Bey efendiciğim.
-Buyurun Buse Hanım efendiciğim.
-Sesli yanıttan ve size gelen
bankacılık şifrenizi girdikten sonra, tekrar sana bağlanacağım.
-Oh çok şükür bu şekilde olur.
-Efendim bizimle elbette ki mümkün olur.
Biliyorsunuz yaşadığımız teknoloji yüzyılında bizler sizlere birbirinden faklı
ürün ve hizmetlerin sunulduğu yer aldığı yoğun bir rekabet ortamının
bulunmaktayız sizlere daha iyi hizmet adına. Hal böyle olunca sizler için, en
iyi hizmeti azıcık ucundan göstererek değil tamamıyla sizi sarması ve kapsaması
için çalışmaktayız. Bu altta geçen hızlı yazılarda ürün ve hizmetlerin
pazarlanmasında dikkati bize ana resime çekmek için geliştirilmiş bazı
stratejilerden birisidir.
-Maşallah Buse Hanım Efendi beni
ihya ettiniz.
-Kartlarınız basılarak size
ulaştırılacak, krediniz hazır istediğiniz an kullanabilirsiniz. Eğer ödeme
iseniz sizi ikna ettiğimi gerekenleri anlatarak, çekeceğinin yüksek faizle
kıvranacağınızı anlattığımı onaylıyor musunuz?
-Hem de ne onaylıyorum ki siz
sormayın! Sizde beni teknolojik gelişmelerden etkilenmekte olan bir şaşkın gibi
etkilediniz, bu kredileri ödemediğim zaman ve devamlı değişen yüzünüzle dönüşen
bir yapıya dönerek bambaşka bir yapıya bürüneceğinizden eminim. Bunu Buse Hanım
Efendi sizin için söylemiyorum, siz bir çalışansınız, hani kayıt altına
alıyorsunuz ya bunu dinleyecek olan yetkililer için söylüyorum.
-Anlıyorum sizi Ruşen Bey
efendiciğim. Bizler hizmetle ürün sağlayan banka olarak hedef ve kitle olarak
yönünüzü bize dönerek bize olan bağımlılığınızı zincirleyerek bizden kopmaz bir
bağla bağlanmanızı istiyoruz.
-Ah bu bağ keşke sizinle
zincirlensem de hiç ayrılmasam.
-Şu anda zincirlendiniz, fikirleriniz
tamamen değiştirilerek artık tüm fikrinizde bizimle olacağımızdan emin
olabilirsiniz. Yatarken yatamamanın sancısında, sabah işe giderken yüksek faize
bulaştığınızın acısını çekerek, her an bizimle olacaksınız üzülmeyin size
ödeyemediğiniz anda yeniden yapılandırma adı altında yatırma adı altında kredi
vererek borcunuzu dört katına çıkarak sizin nefes almamanıza yardımcı
olacağımızı bilin.
-Yani kısacası toplumu tek
tipleştirerek, size çalışan bireyler olmamızı sağlarken, bizleri size muhtaç
birer metaya dönüştürerek, kendi kurduğunuz içinden çıkılmaz sistemin çarkına
ekleyerek param parça edeceğinizi söylüyorsunuz kibarca? Ayrıca bu hizmet ve
ürün dediğiniz şeylerle bizleri kendi sistemsizin kölesi haline getirdiğini
söylemek mümkündür doğru anlamış mıyım acaba?
-Bravo Ruşen Bey efendiciğim çok
güzel özetlediniz.
-O zaman ben kapatıyorum telefonu, çarkınız
beni içine çekiyor.
-Korkmayın Ruşen Bey efendiciğim çarkı
yelek çarkında sizler için hazırladığımız hediyeler var.
-Nasıl yani?
-Şöyle beş bin liralık alışveriş
yap 50 TL kazan. Ayrıca her bin liralık alışverişe 10 TL, Bana bonus, Babana
bonus, az konuş çok harca şeklinde, sadece size hizmet için.
-Yok, ben almayayım kaçayım, yoksa
size bağlanarak çarkınızın içinde parçalanmayayım.
-Dıt dıt dıttttt
-Alo Ruşen Bey efendiciğim, onayladığınız
onaylamadan bu olguyu bu olgunun dayattığı dayanağı onaylamadan sancı çeken tüketici
kimliğine… Gitti salak olmayan bir müşteri daha. Bugün kandıramadığım beşinci
müşteri, bugünde bonus kazanmadım Allah kahretsin. Kazanmadan harcayan
harcayarak bize bağlanmayan bir müşteri daha kaybettim! Şimdi bunu nasıl
anlatacağım genel müdüre? Müşteriyi, çarkımıza bağlamadan onu içine itemediğimi
nasıl ne şekilde anlatacağım ki? Şimdi benim destekleyici ve değer katıcı temel
işlevlere sahip olmayan elaman olarak ayın elamanı seçerek, bu ayki primden
mahrum edecek Allah kahretsin!
Mehmet Aluç