Uluyan bir boşluktu zaman ve gözden düşen özetler en çok da hayatın alt yazısı iken acı ve gizem…

Radara takılan duygulardan çıktı yola şair ve acıların şerrinden doğan hayra alamet bir özlem ve umutla devasa bir rahmete dokunmak adına sözcüklerini dikti tek tek gerçi iki yakası asla gelmeyecekti bir araya ama…

 

 

 

 

Zikredilen her duygudan akan akışkan

Sözcüklere bulaşan gözyaşım

Bir minval ki öykündüğüm

Binlerde sudan sebeple ıslandığım

Ama kuru ruhum ve vicdanım

Kurumasa da gözlerim

Ne özlerim eskiyi ne de özne bilirim sende saklı nesneyi.

 

Göğün tanıklığında bir dua.

Aşkın varlığında andığım sadece Huda.

Serilip serpilen hayal bohçam

Kimince çekiştiriliyorsa varlığım ve gönül teknem

Basit bir sayaç değil yürek

Ufka ırak bir yolculuk da değil tutsak

Olduğum sadece kâinat ve adalet

Ha bu dünyada ha yarında saklı

Olsa da binlerce ihanet

İçimdeki sayısız yara

Sözcüklerin üşüttüğü binlerce yama

Isındığım sadece rahmet ve aşkın teyakkuzu

Sarpa saran hangi acı ise dokunaklı

Filan da değil yüreğin asaleti.

 

Kimse acımasın da sevmesin de

Sevip sevmeyi öğreten sadece Rabbim.

Kenetlendiğim gün ve ilham

Sarmalında inancın büyüyen yürek teknem

Salındığım.

Kimi zaman alındığım.

Bazen al aşağı edildiğim

Hangi varlıksa benden elini eteğini çeken

Olsun var benim d/okunulmazlığım

Üstelik sadece bu gün değil

Bilemezsiniz sizler kıyısından döndüğüm ölüm denen selin

Eller bile uzak tutmuşken yeri göğü

En çok da yerin göğün birbirine karıştığı

Ayrıştığım bir varlık ki edindiğim

Aklım mukayyet Rabbime

Ve vicdanım

Ve sarnıcım

İçimde saklı gizem

Gizemde saklıyım madem

İhanet edemem ben kendime de evrene de

Aslıma dönük her alkış

Edindiğim mertebede

Saklı o gönül muhabbeti bilemezler de nasıl nasıl elbet

Rabbimle.

 

Kaynaştığım binlerce duygu ve cümle

Portatif idam sehpamla sallandırıldığım gök kubbe

Gel gör ki her daim sahip çıkan biri var illa ki

Bilemezler içimdeki mecazi aşkın çektirdiği elemi

Ellerim sıcak yüreğimde saklı mahzen

Kuyulardan kurtuldum defalarca ben

En çok içime düştüğüm

En çok dışıma serdiğim

Varlığım sadece emanet Rabbime

Sadık kaldığım dostlarım dualarım

Sevdiğim yürekte saklı kerametle.

 

Azımsandığım bir hutbe yazılmamış

Sözlendiğim bir rahmet Rabbim iken kuşanmış

Yakmadım asla gemileri evrenle

Kapıp da koyuverdiğim göz yaşlarım

Silen sadece emin olduğum yolun yolcusu

Aşka kazık kakan bir yürek ki

Muhabbetin de matemin de kıblesi.

 

Doğurgan her yeni gün ve insan

Ama illa ki O, kutsayan

Acılarla hemhal ama acıtmadan

Sözcükler yakarken canımı üstüme alınmadan

Ne akar ne kokar üstüm başım

O hüzün hırkası ki en sevdiğim yoldaşım

Ve hüzün tekkem aşkın sapağında

Yüreğin muradında

Sadece Rabbine sevdalı bir fani görünmese de

Kimselerin gözüne

Varsın kötü bellesin kimse

Sakınmam da gözümü

Sakınırken içimdeki t/aşkın rahmeti

Ölene dek sevdalıyım ben bu aleme

Kimse racon kesen aşka ve sevgiye

Tuttuğum ve tutulduğum tek ışık

Görünmezin mealinde yanan umut diye hece hece.

 


( Edindiğim Mertebe... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 19.11.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu