Söküldükçe örülür, kader denen dantelâ,
Bir başından söktüğün, dokunur öbür başa.
Motifler seçilmiyor, şekil sır, iplik kara…
Sürüyor gece vakti, garipten bir temaşa.

Gizlenmiş sandık sandık,âlemde bir kördüğüm,
Ne kadar aşikârsa, o kadar giz gördüğüm…
Hem yanılgı hem gerçek,iç içe bölüm bölüm,
Bir tarafı tutan el, aynı tarafa maşa…

Varlığım nerelerde? Bakınca yokum geri.
Silinmişim maziden, akarken hep ileri.
Kaç bin cesedim olmuş, doğduğum günden beri,
Ölüm imiş meğerse, girilmesi her yaşa.

Eşittirin bir yanı, sonucu belli denklem,
Geçince öbür yana, değişir tüm problem.
Mümkün değil çözülsün, formüller dahi gizem,
Üç nefeslik ömrümün, planı bu karmaşa…

Aklın duvarlarına, sığmıyor büyük resim,
Duvarı resme asmak… Belki de budur teslim.
Sorgular sarmalında, daraldıkça nefesim,
Ruhumu sızlatıyor, tanrımla münakaşa.

Ne faniyim ne baki; ne aciz ne muktedir…
Varlığım ekseninde, âlemler olmuş tekvir.
Ne tamamen batınım, ne de tamamen zahir…
Kaderimdeymiş kadrim, gerisi sümme hâşâ!




( Kader Denen Dantela başlıklı yazı lokman-dasta tarafından 3/7/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu