Ayaz bir kış sabahında kapıyı açtığımızda can hıraş bağıran bir karga sesiyle irkildik. Karganın bağırdığı yöne doğru gittik, belli ki bu bir anne karga idi, yavrusunu korumaya çalışıyordu. Az ilerde, börtü böceklerin üstüne takılmış bir karga yavrusu cikliyordu. Onu kurtardık; çok üşümüş tir tir titriyordu.
Hemen elimizdeki eldivenleri çıkartıp yavruyu içine sardık, alıp eve getirdik. Anneye de ekmekleri ıslatıp, bir kap içinde kapının önüne koyduk.
Yavru kargayı veterinere götürdük; kanadında hafif bir zedelenme vardı, bir-iki gün içinde iyileşeceğini söyledi. Onu banyoya bir kutunun içine koyduk, sıcacık bir ortamda 10 gün muhafaza ettik ve besledik. Annesine de hergün ıslak ekmek verdik.
10 gün sonra yavru uçmaya başladı; onu aldık, kapının önünde kargaların geldiği bir anda serbest bıraktık.
Çok kısa bir süre sonra ilkbahar gelmişti. Bahçede bir ceviz ekilmiş, minicik bir filiz verdiğini gördük. Bahçıvana sorduk, bahçıvan bize " bunu karga dikmiş, yüzde yüz tutar " dedi.
Aradan 2 yıl geçti, şu anda ceviz ağacımız bir metre oldu. Biz karga yavrusuna minik ismini koymuştuk, bu ceviz ağacının da ismi minik oldu.
Bu ceviz bahçemize Tanrı'dan mı hediye yoksa kargadan mı ?...
Düşünüyoruz...
Siz ne dersiniz ?...


Rürü
( KARGANIN MİNNETİ başlıklı yazı Rümeysa TOPPARE tarafından 23.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan
( Karganın Minnet başlıklı yazı RumeysaToppare tarafından 25.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.