Son yazdığım şiirde şunu açıkça gördüm ki: Tertemiz duygularla şiir yazan, yorum yazan, nesir yazısı yazan kardeşlerim, dostlarım bilerek veya bilmeyerek Tanrı ile Allah kelimelerinin eş anlamlı olmadıklarını söylüyorlar.
‘’Hatta
Tanrı’ya iman olmaz, Müslüman sadece Allah’a iman eder’’ diyerek açmazın içine
düşüyorlar.
Müslüman
toplumlar yaratıcılarını kendi dillerindeki isimleri ile anarlar.
Allah
…arapça
Mevla…
farsça
Rab
…ibranice
Tanrı…
türkçe.
Ben
acizane şiir ve yazılarımda yaratıcının ismini kullanırken Tanrı sözcüğünü
kullanmaya çalışırım. Türk’üm ve dilim Türkçe. Beni yaratan ise Tanrı dır.
‘’Müslüman
sadece Allah’a iman eder’’ diyen kardeşlerime bir açıklamada bulunayım:
İslamiyetten öncede Arap toplumlarında Allah sözcüğü vardı, hatta bu sözcüğün
kökü Sümerlere kadar gitmektedir. Yani Arapça Allah kelimesi İslamiyet ile
ortaya çıkmadı. Tıpkı Türklerin kendi inançlarında İslamiyet öncesi Tanrı
kelimesini kullandıkları gibi.
İslamiyette
yaratıcı, yaratan her Milletin kendi dilindeki manası ile ifade edilirken, biz
diğer anlamlarını kullanıyoruz da neden
kendi dilimizdeki anlamından kullanmaktan kaçıyoruz. Veya kullananları
eleştiriyoruz. Bu durum üzerinde durulması gereken bir konudur ve dikkat
edilmelidir. Yahudiler Rab derken biz onların bu kelimesini bolca kullanmaktan
çekinmiyoruz. ‘’Hatta rabbena atina ile başlayan’’ dualarımız var.
Ben
acizane Yahudinin Yaratıcı anlamında kullandığı RAB yerine TANRI kelimesini
kullanmaktan onur duyarım.
Aslında önemli olan; Alemi yaratan o yüce
varlık, YARATICI ya gerçek manada inanmak, iman etmektir. Bizler kelimeler ve
deyimlerle boşu boşuna uğraşıp, kamil insan olmak için neler yapmamız
gerektiğini unutmamalıyız. İşin özü buradadır. Biz toplum olarak şekli ve ameli
müslüman olmaya çalışırken İMAN noktasından hayli uzakta duruyoruz. İşte
toplumumuzun içine düştüğü derin açmazlar burada başlıyor. Gönülden Tanrı’ya
bağlanan kul olanlara ne mutlu.
Dilerim
yanlış anlaşılmam
Saygılarımla
Tanrı’ya
İman olmaz
Yine
geldi üç aylar, Tanrı’ya el açılır.
Devlet’in
kasasından bol bol ikram yapılır.
Çeşit
çeşit dümenle hayra reklam katılır.
Kibir
dolu ilanla, Tanrı’ya iman olmaz.
Yalan,
dolan yeminler kandırmanın ilacı.
Bilmez
mi insan olan? Can, Dünya’da kiracı.
Saklanıyor
dürüstler yalancılar baş tacı.
Gece
gündüz yalanla, Tanrı’ya iman olmaz.
Kalmamış
sevgi şefkat, ne sözünde ne dilde.
isyan
dolu bakışlar yeni yetme nesilde.
Tanrı’nın
öğütleri kalmamış ki akılda.
Küfür
dolu lisanla, Tanrı’ya iman olmaz.
Namaz
kılar her vakit, ‘’Allah kabul eylesin’’.
Gözetmez
kul hakkını, namaz buna neylesin.
Yok
mu yiğit bir Hoca? Gerçekleri söylesin.
Tek
taraflı mizanla, Tanrı’ya iman olmaz.
Tanrı
ile arada ruhban sınıfı yoktur.
Türedi
nice Şıh’lar, fikirleri pek çoktur!
Kanar
cahil Müslüman bilmez ki sonu b..tur.
Yalan
yanlış irfanla, Tanrı’ya iman olmaz.
Esir
olmuş nefsine istekleri hiç bitmez.
Karışmış
helal, haram, buna aldırış etmez.
Dostluk
kurmuş parayla, böylesine Din yetmez.
Ruhundaki
Şeytan’la, Tanrı’ya iman olmaz.
Bilmez
koca kıymeti, dırdır düşmez dilinden.
Bilmez
kadın kıymeti, sopa düşmez elinden.
Saygı
görmez büyükler, ne damat ne gelinden.
Kalplerde
ki isyanla, Tanrı’ya iman olmaz.
Başlar
dedikodular her ortamda her işte.
Gelin,
kaynana, damat arada bir enişte.
Duymak
ister her sözü, kulak zaten kirişte.
Gün
boyu suizanla, Tanrı’ya iman olmaz.
Akar
Müslüman kanı, kimse görmez düşmanı.
Ölen
de öldürende aynı dinin insanı.
Tanrı’ya
bağlı kalpler alamaz asla canı.
Ele
bulaşan kanla, Tanrı’ya iman olmaz.
Moda
oldu hırsızlık çalmak artık aşikâr.
Uydurmuş
suça kılıf, ne tövbe, ne istiğfar.
‘’Devlet
dinsiz olunca, ne çalarsan hepsi kâr!’’
Millet
malı talanla, Tanrı’ya iman olmaz.
İbadetten
bi haber, lakin adildir işi.
Girmemiş
kursağına haram bir çakıl taşı.
Belki
Tanrı katında en erdemli bu kişi.
Gördün
mü Macit kardeş? Adalet işin başı.
Gerçek
dışı bühtanla, Tanrı’ya iman olmaz.
Mehmet
Macit
25.03.2018
Dikili/İzmir