Koruklarında mecalsiz ve engebesi bol

Hani adını sen koy, diye haykırdığım

Gönül hutbemde en derin tecelli

Yitip gittiğim aşkların erbabı,

Yeknesak gönül korusu konuşlandığım

Hele ki küpeştesinde bir de olmuşsan yerle yeksan.

Dümeni kırdımsa da çoktan bindirmedim mi en derine…

 

Kovaladığım dünlerin mizacına yenik düşmekti

Tekerrür eden rahmeti bol imgelerin doğurganlığında,

Ansızın sızan yürekten ve usul usul zehirleyen.

Kimdi, neydi demekti düşen payına

Yaftalanmış insan ırkının

Ve gömüt bildiğim ölü dünlere

Sığdırdığım ölgün dirayetim.

 

Dengesizliğe mahal veren, satır arası yobaz

Yetilere nazire ettiğim devri daimi kadar yeknesak

Mecalsiz bir tüketilişe meylettiğim

Seyreltisinde zaman ve göreceli zamirlerin

Mağlup edici tınısında el yordamı kaybolduğum

İzbelere devrettiğim münafık düşlerin tecellisinde

Yitip gitmelerin revnak tınısına kaptırdığım

En sefil yanımdın ey, aşk.

 

Mecalsizliğimi derman bildiğin,

Kırık bir haznenin kurumuş ölgün çiçeğine

Yaktığım ağıtlara gölge düşüren

Kırık notaların tesellisi sahipsiz güfteler

Kadar pür-ü paktım oysa

Ölüm öncesi.

 

Ceberut gölgeler korunaklı yalnızlığıma

Set çekti aniden

Ve aniden işkillendi şeytan,

Medet umduğu köle zihinler kadar kör müydü

Yoksa cihan?

Cihandan geçtim, iki elim yakanda, dercesine

Kapılıp da koyuverdiğim ısrarlı muhalefetine

Toz konduramazken istimlâk edilmiş düşlerim,

Hanidir sakladığım göğüs çeperinde

Ve bin bir yankısı devinen boşluğunda

Cahil imgelerin tezahürü kadar anlamsız

Ve kol kanat gererken

Yüce Yaradan.

 

Anlık istikbalime gölge düşüren o makûs talihim

Miydi yoksa seferber olmuş birincil imge,

Aşk ve niyaz en derin göz çukurumda.

 

Gönle hudut aşka basiret bağlı devrik

Bir ömrün tek reçetesi olsa da ölüm,

Olsa da tek kurtuluş günbegün

Hüzne delalet bir yakarışın devinimine

Saklı tuttuğum gönülsüz yok oluşların

Gıyabında naif bir tekerrür dünden

Ve gölgeleyen:

Sakıncalı bir gömüt oysa hicap yüklü

Serzenişin kör talihi o efkâr bulutların

Tepesine yığdığım serkeş tınısı

Kaderi yitik bir ömrün güncesine

Yaptığım katık, altı üstü.

 

Sanır mısın ki düz hörgücüm ki yeknesak

Bir çöküş esareti bağdaştırırken

Gönülsüzlüğün beyanat verdiği üç beş

Savruk cümleye yüklerken en derin niyazı.

 

( Yitik Bir Ömrün Güncesi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 18.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu