XI

 

“Aile kutsiyetinin bozulması kadının aleyhine olur.”

 

“Onun ince ve hassas ruhunu sarsar ve derin elemler yaratılışını zedeler. Kadın, aile kutsallığının bozulduğunu anladığında çok derin keder ve yeise düşer.”

 

“Kutsal bağlardan sıyrılan evlilikte ise zevk alış-verişi kalacağından geriye heder edilen bir ömür kalacaktır.  Büyük zevkler, büyük dalgalar gibidir. Bunlara kapılan bir kadın fırtınalı denizde sandalla dolaşmaya benzer ki, bir müddet batar çıkar ama sonunda azgın dalgaların elinden kurtulamayarak boğulacaktır.”

 

“Hakiki aşka dayanmayan geçici münasebetler zevk verebilir ama insanı saadete ulaştıramaz. Zevkle saadet arasındaki inceliği ve farkı her insan anlayamaz.”

 

“Bir kadın bir erkeğe bağlanmadıkça kişiliğini bulamaz. Erkeksiz kadın oraya buraya saçılmış bir çiçek demeti gibidir. Korumasız ve savunmasız kadınlar perişan ve yürekler acısı içindedir.”

 

“Medeni ve çağdaşlık adına mangalda kül bırakmayan Batı dünyasında kadınlar saklanamaz bir panik içindedirler.”

 

“Serbestlik tam bir başıboşluğu, sahipsizliği ve kimsesizliği kaçınılmaz kılmıştır.”

 

“Kadın ve kızların saldırıya uğramadığı bir saniye bile geçmiyor. Her üç evlilikten biri boşanma ile her iki aile veya eşten biri diğerini aldatıyor.”

 

“Sadece Almanya’da her yıl üç yüz bin çocuk tecavüze uğruyor. Çok evliliği istisnai hallerde müsaade edilen çok evliliği gericilik olarak gösteriyorlar ama sırf hayvani zevk uğruna sayısız metrese veya paralı kadına sahiplenmeye de hiç ses çıkarmıyorlar.”

 

“Batı’da herkes çok evliliğe karşı ama tek kadınla da yetinen yok gibi…”

 

“Erkek erkeğe, kadın kadına bile nikâh kıyıyorlar. Bizim Batıyı kıble edinmiş laiklik hastalıklı hastalar da batan geminin enkazında çöplük karıştırıyorlar.”    

 

“Kadının sezgisi erkekten üstündür. Fikir kadının aklına değil, kalbine işler.”

 

“Erkek kusurlarını akıllarıyla, kadınlarda kalpleriyle düzeltirler.”

 

“Gerek çevre, gerekse yakınların tesir ve telkinleri altında kalan kadın, asli vazifelerini ihmal, ihlal ve ihanet içerisinde kalarak yuvalarını yıkan kadın sayısı az değildir.

 

“Erkek ise vazifesini görmekte karşılaştığı engellerden dolayı karısından nefret etmeye başlar.”

 

“Yenilik ve heyecan içinde koşan kadın, kocasını da kendi peşinden sürüklüyorsa felaket fazla uzak değildir. Ancak iman savaşı veren, evini hakikat mektebi haline getiren kadınlar, yenilik ve heyecan bedbinliğini asla duymayacakladır.”

 

“Benlik ve şahsi yetkilerini müşterek bir iman potasında eritmeyen, arzu ve zevklerinden tavize yanaşmayan karı-kocaların mutlu ve huzurlu sağlam bir yuva kurmaları imkânsızdır.”

 

“Elemsiz lezzete tabi olan Müslüman aileler süfli ve aşağılık zevklerini imanları ile eritirler. Ahrete uzanan bir ideale gönül bağlarlar.“

 

      “Kadınlar bilgin ve kahraman olmaktan çok, dindar, ailelerini iyi ve dürüst idare etmeyi bilmeye ihtiyaçları vardır.”

 

“Koca tarafından itaat ettirilen kadın, kocasına boyun eğerek maddi ve manevi hayat mücadelesinden kurtulur. Emniyet, maddi rahatlık ve mesuliyetsizlik içinde huzur ve sükûn bulur.”

 

“Kadın bir sarmaşık gibidir. Kökü kurumuş olsa da dayanacak kuru bir dal veya duvar da bulmuş olsa yaşamaya devam eder. Onun için en büyük felaket dayanacak bir şeyden, bir kuvvetten mahrum olmaktır.”

 

“Yüksek tahsil görmüş kadınların bile bu mesnede ihtiyacı vardır.  Mesut olması için kadın kocasını sayabilmeli, ona saygı ve itibar etmeli, onda ideali, kuvveti, cesareti, ferağatı ve zekâ üstünlüğünün gerçekleştiğini duymalıdır.”

 

“Aksi takdir de kadında ahlaksızlık ve nefret peyda olur. Zayıf kocaya her kadın hükmeder. Kadın erkeğin zekâsı ve iradesi üzerine değil, kalbi üzerine hâkim olmayı ister.”

 

“Bu çoğu zaman kalp ve irade arasında karışır. Zekâ ve irade üzerindeki hâkimiyet kadınlık gururunu okşasa da muktedir olması hiçbir zaman kalbini tatmin etmez.”

 

“Onun içindir ki: Hükmeden kadın çok defa kocasına karşı, hiç olmasa sözleriyle sadık değildir.”

 

“Kadın, en çok neyden nefret eder bilir misin?

 

“Demir mıknatısa demiş ki : ”Senden nefret ediyorum. Hem çekiyorsun, hem de her şeyi kendine bağlayacak kuvvetin yok…”

 

Erdemli-270702

 

...devamı var... 

 

 

 

( Mor Menekşe-11 başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 12.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.