HAYRETTİN TAYLAN



Bizim Sevgimizin Bir Adı oLmaLI bu akan kanın ortasında Esmacan, Esm4k4n, Esm4n4z, Esm44şk, Esm4dev4, Esma rındık4… 

Her şey dahil olmalı, -Yıllardır batılı şer odakların, kapitalist sülüklerin altını kazıdığı Afrika ‘da dahil .Yıllardır kapitalist sülüklerin petrol gayyalarında oynadığı oyunların farkında olmayan İslam coğrafyası da dahil olmalı.Mezhep, ırk, cemaat, gibi ayrışmaların atomlarını içimizde besleyip bizi bizle sınav edenlerin dersinde kalışımız da olmalı.
-
ÖyLe Herkesin Dediği bir aşk değildi. Öyle değildi.Sol yanımda Kudüs ağlar, Gazze inler, Bağdat can havlinde. Şam kendi kundağını yakar, İstanbul müjdeci bir şehir bir ben kadar o ayakta.Ben İstanbul’dan sana baktım, şehadet gözlerinde kendimi buldum.İstanbul kadar güzel bakıyordun.
............Sevgi Gibi DeğiLdi bu bakışın.Leyla’nın eteğini giymişsin.Bütüm alem sana lal.La dedin ben’ den başka aşklara.İlla billah dedin ben’den başka aşklara. Kapitalist sülüklerin çıkarlarına meze olanlara karşı kebap olmayı seçmedin.Sen sebep olmayı seçtin.Sen mutlak aşkın gözlerine baktın.Sen mutlak olanın bakışlarında beni sevdin.Şehidet güncelerinde eridim, bekledim seni.Kahire kahırlarını yakardı.Alev alev yandım, bekledim her sabah seni.Yeniden Allahu ekber demeni bekledim.Yeniden Mısır bizimdir bizim kalacak demeni bekledim. Annesini özleyen bir bebek gibi sarıldım şehadet libasına .Özledim , gelmedin.

-Bombalarla parçalanmış bebeğine sarılmış gözü yaşlı bir annenin gözü oldum bekledim gelmedin. Canlı canlı sırtında bıçaklanarak, sonra kurşuna dizilen bir genç gibi seni bekledim. Tankın önünde ellerin açıp Allah’ım sana geliyorum, bu dava sensin, bu dava için bu Firavun’un tankı önünde şehit olan gencin şehadet sesiyle seslendim gelmedin.

Bambaşka Bir İsmi oLmaLı bu sevdanın, paramparçalarımı toparlamalı. Henüz cennetine gelecek kadar yakın değilim sana.Henüz yaramda birikmiş yarınlar yok. 



Yüreğimizin şehadet gökkuşağında renkli yarınlar düşledim. Atlasımızın renklerine baktım her yer kan renginde. Neden dedim neden?
-Neden Muhammedi şehirler böyle kan revan rengine bürünmüş.
Dünyanın odağı, göbeği hep buralar.Sen bensin, sen İslam medeniyetin temel özüsün. Sen Mısır, ben İstanbul…Osmanlı’nın rüyalarından uyandım .Firavunlar hep vardı, hep var olacak.Onların varlığı sınavımızın rengiydi. 
-Kor DeğmeLi bu sevdamıza. Kavlarımız olmalı cenneti kazanmak için.
Bilinç tepesinde ilim, inanç,ilericilik, birlik, mutlak doğruların ahengi olmalı.Kafiyeli bir şiir gibi ezberlenmeli…Kahire kahır yaşarken, İstanbul raksı bırakmalıydı. Riyad’ın Ebu Cehil’i susmalıydı. Yehova uşaklarının oyunlarına karşı şehadet libasının yeşil renginde bir olmalıydık. 
-Çıkarcı sülüklerin yürek cebimizi sömürdüğü bu beli zülümlere karşı sakiliğini görmeliydik… Senin sevdan kadar olmalıydı.Henüz on yedi yaşında ömrünü , güzel düşlerini küfre karşı seren binler olmalıydık. 

Bu sabah her şey açıldı. Yüreğimdeki sensiz çöl kaktüsü dahil her şey açıldı.Seni bekledim, seni …Açılmış bir gül gibi rüyalarımda açıldın.

Nerdesin Esma dedim ? 
-Gözlerinden yaşlar aktı? 
Esm4:
Ben istediğim yerdeyim, ben istendiğim yardeyim. Beni merak etme azizim.Beni özleyecek kadar emelin olsun.Ben istendiğim yardeyim, ben istediğim yerdeyim.Beni düşlerine sar, beni ülkemin kefenine sar.Beni dinimin ölümsüzlük libasına sar.
Beni özle tüm İslam aleminin dirilişi gibi.Beni bekle, tüm İslam aleminin uyanışı gibi.Çıkarcı ,kapitalist sülüklerin oyunlarına gelen, onları uşağı, onların oyuncağı olan Ebu Lehep’lerin zülmünden kurtulmuş, Firavun’u Kızıldenizimde, boğan Liderleri özle.

*Ben Kızıldenizim.Yüreğim kızlık deniziydi.Henüz anne olmamış, henüz sevdalar yaşamamış, henüz dünyanın en güzel nimetlerini yaşamadan, henüz yaşanırlığa filizken dünya benim içim daralmıştı.
-Dedim ya şairim, sen beni şehadet kokumla özle.Ben istendiğim yardeyim…Ben istediğim yerdeyim.

Gün ,Kevserlerle aklmalı, sevda devletimiz güllerle AçmaLı Taa DerinLerinde başlamalı yürüyüş. İnsan olmaya, özümüze yakın olmaya devrimler olmalı.Devrim sözde değil, özde olmalı.Bütün Müslümanlar özünde itikadi değil.İçsel itikadımız zayıf…Kalben muttaki değiliz.
-Herkes kendi amaçlarının yamacındaki yeşermiş dünyasına meftun.Herkes içindeki putları devirmekle meşgul. Kapitalist cümlelerin öznesi, yüklemi olmuşuz. Gerçek özne neden değiliz.Kendi öz yurdumuzda gizli özneyi oynuyoruz. 
-Dersimiz neden kan renginde? Bir avuç lanetlenmiş ırk, neden kimyamızı bozuyor.
-Allah, bütün dengeleri bu coğrafyaya vermiş.Medeniyet burada, maddi değerler burada. Bütün dünyaya yönetecek güçler burada.Medeniyetler, peygamberler, maddi güçler ocağında neden huzur kaynamıyor.Bu hüznü kaynatıp sunanlara karşı ne zaman birlik olacağız.Ne zaman İslam birliği, kardeşliği içinde olacağız.Benim şahadetime kadeh kaldıran Ebu Cehiller ne zaman yok olacak ?
-Bu da ders değil mi? Bu da özel ders değil mi? Bilincin hangi kulesindeyiz? Hangi cehalet bizi yok ediyor.Bizim bağrımızı sömürüp kanımız üstünde raks eden zalimlere karşı ne zaman dersimizi alıp kardeşçe omuz omuza geleceğiz.
-İstanbul, sen müjdeli bir şehirsin, sen yıkılma, sesinizi duydum. Liderinizin selamını gördüm. Benim için sevdalanışınızı gördüm.Selam Türkiye, Selam tüm kardeşlerime...

Sus Esmacan, sus ki yüreğimde bitmeyen bilinç kulelerim acılarıma yıkılmasın.Sen bir sevdanın aynasında ölmedin.Sen bin kez canlandın yüreğimizde.Her gece salına salına yürüyorsun dirilişlerimde, uyanışlarımda.Sen dersimizin aynasındasın.Sana t’arandım Esmacan.Gözlerin hangi renkti, neden yeşil yeşildi gözlerin? Neden yemyeşil bir geleceğin ormanında ürkek, bilinçli, itaatli, içten…namuskar bir ceylan gibi yürüyordun?

Daha Önce SöyLenmemiş sözlerin imbiğindeyim, iliğime kadar işlenmiş sözcüklerin var? Kaç cümle harcadın o meydanda, benim kitaplarım o kadar Esmacan.Ne kadar bağırdıysan , bağrım onlarla dolu.
-Kaç taş attın, o narin, o gül kokan, o aşkı ağlatan ellerinle.Kaç kez yere düştün ,bir yarin ateşi düştüğü kadar.

Bir Bakışın BiLe Firavun mumyalarını eritir.Meryemsi, merhemsi hallerinde kalmış bir gençlik var.Ben Musa’yım artık yolculuğunda.Nil ağlıyor.Nil’in uzunluğu kadar hüzünlerim var.Ben Fırat’ım, fıtratımı Sırat eyleyen bir yerdeyim.
-Asi olmuş Asi’ye ders veriyor Fırat…Yarın bizim kadar yar.Yarın şehadet gözlerin aşka ışık.Yarın sen kadar direnişe şiir.


-Pisilerin tırmaladığı yaramız kabuk bağlar.Gider son Firavun’un Pisi’isi. Pislikle ,zülümle, ihanetle, kutsilerimizi yıkıp yakan zalimlerin sonu bir son gibi olmayacak.

Bu hak sevdamızın Ta Kendisi Gibi oLmaLı direnişimiz.Bilincin damarından ,ilmin bağrından, güzel yarınlar yaşamalıyız.Bilen,okuyan, düşünen, kendini bilip Rabbini bilen, kendini aşan, bilge,sosyal, aydın, modern, hoşgörüye sahip, mutlak değerlerin savunucusu kalben de muttaki bizler yağacak.Kurtuluşumuzun postunda secdeye varacak huzur.

Bizim Sevdamızın ÖzeL Bir Adı var, bizim adımızın özel bir sevdası var.Bir sınav defterindeyiz.Kalemimiz kırılmış,kana bulaşmış;ama satılmamıştır.Bu kalemin özünde inanç, kardeşlik, ilericilik ,sosyal algılar var.
..............O Kadar ÖzeL oLmaLı ki sevdamızın adı, bütün medeniyetlere ayna olmalı.Asrı Saadet gibi, Abbasiler gibi, Osmanlılar ,Endülüsler gibi …devirleri emziren örnekler gibi yeniden yeşermeli.

-Bir Musa değil, bin Musa gerek bu yürek devletlerine.Herkes Firavun , herkes Karun…Bir Musa yok, bu isyanları bitirmek için Binlerce Musa gerek. 

-Sen mutlusun yarin istediği yerdesin .Bizim Sevgimizin Bir Adı oLmaLI bu akan kanın ortasında Esm4c4n, Esm4k4n, Esm4n4z, Esm44şk, Esm4dev4, Esma rındık4… 

( Esm4 Şeh4det Gülüm… başlıklı yazı edward34 tarafından 19.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.