Cihanı gezdim rastlayamadım dengine.
Sahi İstanbul! Yalnız mı kaldın ne?
Bulutlar gözyaşlarını dökünce Çamlıca’ya,
Başka mana yüklenir yudumladığın çaya.
Ruhum, yükselirken seyre daldı manzarayı
Fatih’in gemileri yüzdükten sonra karayı…
Kaynıyor Kadıköy, Üsküdar mütevazı;
Bir dünya düşün ki elinde ati ve mazi.
Dolma Bahçe mi güzel, Topkapı Sarayı mı?
Seçemem yahu, biri diğerinden ayrı mı?
Selam çaktım Haliç’e Galata Kulesi’nde;
Rüzgâr fısıldıyordu, nağmesi su sesinde.
İlahi! Ayasofya Sultan Ahmet göz göze;
Ve dahi siyah beyaz, varsıl yoksul diz dize.
Maviyi yararcasına doğrulu minareler,
Nişanesi anlayana… Her yerde emareler.
Acep İstanbul kavuşacak mıyım o güne?
Boyanmış tümden bir âlem senin rengine.
Mustafa KOYUNOĞLU
24/ 04/ 2010
Üsküdar - İstanbul