Cihanı gezdim rastlayamadım dengine.

Sahi İstanbul! Yalnız mı kaldın ne?


Bulutlar gözyaşlarını dökünce Çamlıca’ya,

Başka mana yüklenir yudumladığın çaya.


Ruhum, yükselirken seyre daldı manzarayı

Fatih’in gemileri yüzdükten sonra karayı…


Kaynıyor Kadıköy, Üsküdar mütevazı;

Bir dünya düşün ki elinde ati ve mazi.


Dolma Bahçe mi güzel, Topkapı Sarayı mı?

Seçemem yahu, biri diğerinden ayrı mı?


Selam çaktım Haliç’e Galata Kulesi’nde;

Rüzgâr fısıldıyordu, nağmesi su sesinde.


İlahi! Ayasofya Sultan Ahmet göz göze;

Ve dahi siyah beyaz, varsıl yoksul diz dize.


Maviyi yararcasına doğrulu minareler,

Nişanesi anlayana… Her yerde emareler.


Acep İstanbul kavuşacak mıyım o güne?

Boyanmış tümden bir âlem senin rengine.



Mustafa KOYUNOĞLU

24/ 04/ 2010

Üsküdar - İstanbul

( İstanbulun Rengi başlıklı yazı M. Koyunoğlu tarafından 4/1/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.