Ne sabahlar
eski ben
Ne akşamlar
eski sen
Şehir üstüme
yıkılıyor
Nehir gözümde
çağlıyor sanki
Kirpiklerim
miydi yorgun düşen
Bildiklerim
miydi ateşle öpüşen
Sildiklerim
miydi başıma üşüşen
Anlamadım bu
soğuk sessizliği
Anlatamadım
kendime sensizliği
Canım acıyor,
yüreğim kanıyor
Kanım donuyor,
bağrım yanıyor
Yokluğunda hep sol yanım sızlıyor
Hangi sevda,
sırtında bir vedaydı
Hangi veda,
koynunda bir sefaydı
Kim içmedi ki
gün batımın da şarabı
Kim olmadı ki
sürgün ayrılık sabahı
Yıkılacak
duvarda resim olmaktan
Bıkılacak
baharda çiçek açmaktan
Tutmayacak
duada aşk yakarmaktan
Yoruldum işte
rüyada hayal kalmaktan
Elimde değil
unutamıyorum yanlarımı
Dilimde sefil
umutlar sarıyor arzularımı
Çölde kentler
bile kurabiliyor sevinç
Öl de, aşk
içinse eğer çile kusar meriç
Büyüttüğün
ağaç, okşadığın yaprak
Öğüttüğün sevi
ise ki, budur yaşamak
Mutlu ve
sevinçliyim ama korkarak
Tutkulu ve
dirençli ancak yutkunarak
Sol yüzüm sağ
yüzüme terkedince yastığı
Kalan kokuna
tanık oluyor ruhumun bağı
Ellerim
ellerini, tenim tenini arıyor buruk
Üşüyorum
aniden kopuyor içimde bir çığlık
Salkım saçak
sarkıyor düşüme sensizlik
Kaçak bakıyor
sevda,gülüyor belirsizlik
Sonra kahvem
geliyor kolunda sigarayla
Karya aşkı,
seril hatrına diyorum umutla
Dokuzuncu
kattan düşüyor düşlerim sana
Cam kenarı
koltukta dalınca yaşananlara
Gülüşünde
kanat takıyorum sisli ruhuma
Sevdiğim ne
zormuş seni sensiz yaşamak
Ne zormuş
olmadığın yere ayak basmak
Rüyamı mutlu,
hayali gerçek kılan kadın
Aşkımı kutlu,
mecalimi dinç tutan mavim
Bilesin ki çok
seviyorum yüreğinin sesini
Bilesin ki çok
özlüyorum tenimde nefesini
Özlemim;
özümde sözüm,bel ki tek gözümsün
Anla ki
yokluğunda her yanım densizlik
Sanma ki
umutsuz, yaşadığım sevgisizlik
Elimde değil
be kadınım
Öldürüyor beni
sensizlik.