Bu gece
Gözlerim semazen başım dergah,
Dinmez yağmurum /sağnak gönlünce.
Beklenen ayrılık,
Ansız gelenden daha sancılı,
Yalnızlığı daha acımasız oluyor.
Ne zaman güz koksa mevsim,
Takılıp geliyor bir türkünün ardından,
Oturuyor yüreğimin hasret yanına düstursuz.
Sonra
Ne varsa yaşanmışlık adına güzel olan,
Akıtıyor yüreğimden.
Ah düşüne düştüğüm yar !
Kıyamazdım saçlarına,
Şimdi parmaklarımın arasından kayıyor.
Gökyüzü düşerdi avuçlarımıza,
Çöl dize gelirdi kirpiklerinde sanki,
Irmaklar üzerimizden nehirler aramızdan yol alıyor bugün.
Ters yöne gitmezdi,
Tabelası kırık kül tablası taşan sevdaydı bizimkisi.
Ey
Kanbur gönlümün dizeleri,
Yanık gecelerimin ayrılık mısraları yarim.
Nicedir,
Duvarda asılı kilim,
Değirmende buğday gibiyim.
Sen
Türkülerde sevdalık.
Sazımın tellerinde yorganımsın.
Bilesin ki,
Kafası bozuk kışın boranına değil,
Ellerimde bıraktığın boşluğa üşüyor kalbim.
Bulent Kaya
08/12/2014/Bursa