Bir hüzün mektubu mu,
Yoksa hüzünlü bir şiir mi, bugün yazdığım;
Bilemiyorum...

Birden sen çıkageldin aklıma
Varlığın dert, yokluğun dert deyip yaktım bi cığaramı,
Duman duman seni içime çektim
Seni düşündüm,
Dünyayla bozdum aramı;
Mâziyi aradı gözlerim
Hatıralar sayfa sayfa geçti önümden
Boşa geçen zamanıma sızlarım,

Her hatıran birinden acı çıktı
Takvimler bu yıl da yalancı çıktı...


Vay anasını,
Ne günlerdi o günler;
Bi heyecan vardı hayatımızda...
Her gün güneşin batmasını iple çekerdim
Akşam olsaydı da, eve giderken
Belki seni pencerenin önünde görebilirim umuduyla
Umut ekerdim...
O akşam seni göremezsem
Sabaha kadar uyku girmezdi gözüme,
Bu defa güneşin doğmasını iple çekerdim
Mehtap şahittir sözüme,
Sabah işe giderken belki görebilirdim seni;

Sen bir tren
Gönlüm bir ray,
Saf kalbim nasıl da sevmiş seni
Vay zavallı yüreğim vay;

Sevgimin altında hep sancı çıktı
Takvimler bu yıl da yalancı çıktı...


Seninle ilk telofonda konuştuğumuz gün
Nasıl da heyecanlıydım,
Kalbim,
Avucunun içinde tuttuğun yavru bir serçe gibi çırpınıyordu
Gözü kanlıydım!
Şimdi ise yaralı bir kuş...
Off, neyse;
Hâni sözleşmiştik seninle
Ben askerde iken, sen
Çeyizini dizecektin, askerliğim bitince de düğün
Şimdi hâlimi görsen,

Bal şerbeti zehir ilacı çıktı
Takvimler bu yıl da yalancı çıktı...


Yalancı takvimler;
Hangi arzum yerine gelmişti ki,
Askerden izine gelince nişanlandığını duydum
İnanamadım,
Pencerenin önünde bekledim saatlerce
Perdeyi bile aralamadım..
Telefonlar açtım mütemadiyen, çıkmıyordun
Çıkmıyordun, Allah kahretsin..
Sonunda sen kaldırdın ahizeyi
Ve, benim sesimi alınca
Kararın kesindi o seste,
Bir daha beni arama! deyişin
Hâlâ kulaklarımda çınlıyor
Gönül kuşu donuvermişti
Can denen bu kafeste;

Demek gerçekmiş,
Sâf sevgime nasıl ihânet etmiştin
Hâlâ aklım almıyor,
İkimizin mutlu olması değil miydi kederimiz?
O günden beri
Seninle tanıştığım o günün
Her yıl dönümünü takvimden yırtıp atarım
O gün gelmeden,
Ama sonunda anladım ki
Suç ne senin ne de benim, kaderimiz;

Ömrüm kederli bir yol
Önceleri hep gülürdü gözüm
Şimdi ise durgunum
Takvimlere dargınım
Sana son sözüm
Mesut ol.

Aşklar yolcu bu gönül hâncı çıktı
Takvimler bu yıl da yalancı çıktı...







1994
 
 
( Yalancı Takvimler başlıklı yazı Mustafa Sade tarafından 24.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.