Gönlünde
vatan aşkı, yüreğinde Muhammed
Sevdanın
duvağına tül düşürdün yiğidim;
İkisi
de olmadan olmaz dedin muhabbet
Hilâlin
ortasına gül düşürdün yiğidim.
Gözlerin
yaş dökerdi mazlumun hayfasına
Duruşun
yol gösterdi özgürlük tayfasına
Mukaddes
davan geçti tarihin sayfasına
Haddini
bilmeyeni zül düşürdün yiğidim.
Beytü'l-mâl'dan
ganimet, hırka ayırmadın hiç
Çağrın
herkese idi, fırka ayırmadın hiç.
Millet,
ümmet demekti, ırka ayırmadın hiç
Ne
bir gün haritadan il düşürdün yiğidim.
Derdin;
"Dürüstlük bela, tutkunuyum belamın"
Mayası
bozuklara olmaz idi selâmın
Ebabil
gagasında taş gibiydi kelâmın
Ebrehe
ordusundan fil düşürdün yiğidim.
Zindan
karanlık ne gam! İman ile güzeldir
Ruhunu
dinlendiren kutsal çile güzeldir.
“Mukaddes
davalarda ölüm bile güzeldir”
Deyip,
sükûtumuza dil düşürdün yiğidim.
Düşmanıydın
korkarak köşesinde pusanın
Elin
yakasındaydı zulme karşı susanın.
Duruşunla
yanında yer alarak Musa'nın
Firavun’un
üstüne Nil düşürdün yiğidim.
Mis
kekik kokuları koyaklara düşmeden
Daha
narçiçekleri meyveye dönüşmeden
Yarpuzlar
kokmaz artık, su akmıyor çeşmeden
Gittin
de vahamıza çöl düşürdün yiğidim.
Düştün
yüreğimize bir avuç kar içinde
Feryadım
dile gelmez, gönlüm havar içinde
Güneşini
örttüler, beton duvar içinde
Üşüdükçe,
içime kül düşürdün yiğidim.