( Şehitlerim, Can Şehidlerim: 25 )

           (Mute Şehidi)

 

    Zeyd Bin Hârise  (RA)

 

Tam künyesi: Zeyd bin Hârise bin Sürahbil,

Bin Ka’b bin Abdiluzza bin Imriü’l-Kays bin

Âmir bin Abdivüdd bin Avf bin Kinâne bin

Bekr bin Uzne bin Zeyd el-Lât bin Rufayde bin

Sevr bin Kelb bin Vebre bin Taglip bin Hulvân bin

Luhaf bin Kuzâa denilmektedir O’na.

 

Hz. Zeyd’in babasının adı Hârise’dir,

Güzeli doğuran kadına Su’da denir,

Baba; Ma’n oğulları sülalesindendir,

Küçük yaşlarında esir düşmüştü Zeyd’im.

 

Babası Zeyd’i kurtarmak için yollarda,

O’nu hep aramış köle pazarlarında,

Zeyd ise satılmış Ukaz Panayırı’nda,

Baba ve anne hasretiyle yanmış Zeyd’im.

 

Panayırda Zeyd’i, Hâkim bin Hizam almış,

O da halası Hatice’ye köle vermiş,

Hatice’de Hz. Muhammed ile evlenmiş,

Hatice’den Resûle hediyedir Zeyd’im.

 

Râsûlullah, severek Zeyd’i azad etti,

Ma’n oğullarından birisi gördü Zeyd’i,

Şehre dönünce babasına haber verdi,

Hârise ile Mekke’de buluştu Zeyd’im.

 

Hârise, sevinç içinde gelmiş Mekke’ye,

Misafir olmuş Hz. Muhammed’in evine,

Resûl der: “Zeyd, nasıl ve nereyi isterse,”

Muhammed’de olmayı tercih eden Zeyd’im.

 

Râsûlullah, risalet görevini almış,

Zeyd ki; birinci iman edenlerdenmiş,

Bazı rivayetlerde de ikinci denmiş,

Resûlün özel sevgisine mazhar Zeyd’im.

 

Zeyd’in değeri resûl yanında yücedir,

Kimse Resûlü O’nun kadar sevmemiştir,

Resûl O’nu, hala kızıyla evlendirir,

El-Emin Muhammed’in oğulluğu Zeyd’im.

 

Zeyd ile Zeyneb evliliği yürümemiş,

Resûl, Ümmü Gülsüm bin Ukbe’yle evermiş,

Böylece O’na Zeyd bin Hârise denilmiş,

“El-Hubb” diye bilinmektedir güzel Zeyd’im.

 

Pek çok harpte Zeyd, kuvvet komutanı oldu,

Resûl, O’nu harpte komutan yapıyordu,

Hicri sekizde Mûte’de komutan oydu,

İslâm ordusu komutanı olan Zeyd’im.

 

Resûl demiş; “ Lideriniz Zeyd bin Hârise,

Şehid düşerse itaat edin Ca’fer’e,

O da şehid olursa verin Abdullah’a

Üç şehidin ilki olan Zeyd bin Hârise’m.

 

Sahabe arasında “El-Hubb” denilirdi,

Resûlün çok sevdiği manaya gelirdi,

Zeyd sahabenin ileri gelenlerdendi,

Râsûlullah’ın “Zeyd’ül-Hibb” dediği Zeyd’im.

 

Zeyd, Şam’da Rum askerleri içine dalmış,

Kılıcıyla pek çok düşman canını almış,

Zeyd de  şehitlik makamına varmış,

Selamlar olsun sana ey Zeyd bin Hârise’m.

 

Kısa boylu, esmer tenli, basık burunlu,

Zeyd ki; inanmanın ve sevginin doruğu,

O şahadet aşkıyla bulmuş mutluluğu,

Selamlar olsun sana ey Zeyd bin Hârise’m.

 

Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan.

( Zeyd başlıklı yazı rasay tarafından 21.11.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu