Sıvanmış duvarlara ezgisi yalnızlığın
Vurdukça yumruğumu inler
Tırnaklarımı geçiririm tenime
Ah etmez…
El olmuş
Askıda naftalin kokan
90 model entariler…
Şiirler yağar acemice
Gözümü kapadığım yerden…
Lambası bu L odanın
Bir dudak payı mesafede
Savruk henüz akmamış zehri yılların…
Ayna aynı yerinde,
Simetrisi bıraktığım surat değil yıllar önce
Çil çil izler o solgun yüzümde…
Düğümlenir dilimde
Susmaların çığlığındaki kelimelerim
Daha bir karışır dönmez olur peltek dilim
Ruhani gölgelerin heyulası gelir üzerime
Kaç kere öldüğümü unuturum yalan gözlerde
Kaç kez geçirildiğini boynuma veballerin…
İlmek ilmek asılır döngüsüne devranın
Asılsız suretleri sahte yüzlerin…
Sismik ölçümler veremez
Yarattığı engebenin hasarını bir âdemoğlunun
Siner bir koyağa pert kesmiş bedenim…
Kaplar işte içimi bu evde
Çaylak zamanlarımın yürek burkan özlemi
Sen sus, sorma şimdi;
Silgiç et sabıkama yüreğini
Tek bir ben yarat senden
İçinde benden bir ter olsun
Yüzüme dökülen gülüşlerin gibi