böyle konuşur gibi yazalım ne olur
böyle, işte böyle...

az çalkantılı, biraz durgun, imgesi kıt
bakışlarımız gibi değil ama, öyle değil
ne çelişkili etkinlikler bunlar, severken soyunu sopunu
sana ait ne varsa tutmaya çalışırken düşlerimle
böyle, işte böyle
masmavi bir piyanonun tuşlarına dokunur gibi
massssmavi
bu "s" ler daha da çoğaltsın diye maviyi, mavimizi
işte böyle, tıpkı böyle
tıpkı susar gibi, sana

böyle biçare bir buluta benziyormuş gibi yazalım
böyle işte, yağıyormuş taklidi yaparken
biraz daha kalbimizin yukarısında
biraz daha ıslakken gök
sen nemli, ben nemli, 
varsın yine tutukluk yapsın bu şehrin şemsiyesi
seni öpmek de bir riskti en başta
böyle, aynen böyle işte
korkmuyormuş gibi
sanki bugün günlerden endişe değilmiş gibi
yani, bak benim gibi yap işte
sancı arkama saklanmıyormuş gibi

böyle işte, aynamız en çok gölgelerimizi emziriyor gibi
iltihaplı mevsim yaraları sanki tenimizde hiç çıkmamış gibi

"büyüyünce geçer" deyip bizi kandırmışlar meğer
meğer, meğer, meğer, vakit incecik bir bağ imiş aramızda
böyle işte, "aramızda kalsın" der gibi

tüm söz varlığımız, yapışık iki sancı ağacından ibaret 
dalları bakışlarımızın doğusuna bakan
bakan, bakan, bakan, 
neyse ki, hiçbir ağaç, başka bir ağacın kölesi değildir
biz o kapkara labirentleri azat ettiğimizden beri
beri, beri, nehirleşen, nehirleşen,
böyle işte, nehirleşir gibi, akarak, ne olur

seni ne kadar tahripkar seviyorum bilemezsin
bilemezsin, bilemedin, bilemedin, bu yankıları
bilemedin, her yankı bir an dağılması 
ağrılarım var, dinmeyen, dindirilemeyen
içimde bir yabancı var, sürekli senden bahsediyor
bilemedim, hangi kavimden, kavminden
aklım almıyor senin kırık ve saydam şüphelerini
ama böyle, böyle işte, kefen beyazı duruluğunda

ne olur üstüne alın bütün bunları
tüm bu böyleleri
böyle sen gibi, böyle biz gibi
bu gece böyle yazalım, biraz sen beni suçlar gibi
biraz ben seni arar gibi, gizli saklı günahlarımda
sonra işte o şey işte, şey, quasimodo
şeyi işte, şeyi, çanı, tekrar çalsın
mesela bir şey geliyormuş gibi, bir şey işte, 
paçasına mutlu rivayetler asılı bir kuş mesela
yani böyle, böyle yazalım, birbirimize uçuyormuş gibi

böyle yazalım, yazalım, böyle böyle,
kalbimizin bakire kalan yerleriyle sadece
böyle işte, yazalım yazalım bazen
ben, afiyetle yerken yalnızlaşmış hayallerimi
senden kalan, senden kalan, dibinde kalan yankılarla

lütfen, ne olur lütfen, 
hiç olmazsa nezaketen ağlayalım,
koynumda bunca, bunca biriktirdiğim böylelerle
bakma bana öyle, sanki beni hiç görmezmiş gibi
basbayağı melankolik bir trajedi benimkisi
her kayboluş, zarif bir yok oluştur, bir sonraki gebelik için
böyle böyle, böyle doğuruyorum, seni ve senleri
böyle böyle, izleriniz, sözden sözcüklere dönüyor
ne olur, lütfen, 
böyle bil, böyle bil, tüm böylelerimi

Haklısın, aşikardır, bilhassa aşikar,
bunun adı, besbelli taammüden tahrip arzusudur
işte böyle işte, kocaman bir böyle, bir tahrif esnasında...

Oktay Coşar
( Taammüden Tahrip Arzusu Ya Da Bir Tahrif Meselesi başlıklı yazı marcel tarafından 10/2/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.