“ BİR GECE HİKÂYESİ-2 ”

 

“Bir gece hikâyesi” anlattı zaman bana,
Hikâyeyi dinlerken hülyalara dalmışım.
Bir sevdanın peşinde, doğduğumdan bu yana, 
Adım adım yürürken, bir başıma kalmışım!..

Saat, bir kağnı gibi sürüklüyor zamanı,
Akrep ve yelkovansa bir çift koşulmuş öküz!
Günler, haftalar, aylar, taşımakta her anı
Ve bildiğin dört mevsim; kış, ilkbahar, yaz ve güz!..

Taşımakta beni de zaman yüklü öküzler,
Ağır ağır, aheste, dünden, güne akarım.
Ben maziyi düşlerim, yeniyse beni özler;
Yine de göz ucumla, dönüp geri bakarım!..

Dün çocuktum, sokakta hayaller oynuyordum,
Ayağım yalınayak, saklambaç, koşturmaçlar…
Bir an evvel büyüsem, adam olsam diyordum;
Şimdi sırtımda bir yük, önümde dik yamaçlar!..

Karanlıklar; ruhumu ışıldatan bir mum ki;
Karanlıklar; Rabbime hesap verdiğin anlar.
Geçmiş ile gelecek öyle bir uçurum ki;
Ne sen anlarsın bunu, ne bir başkası anlar…

Hikâyeyi dinlerken gördüğüm rüya gerçek;
Gerçek sandığım her şey, anladım ki hayalmiş! ..
Kendimi arıyorum, ruhum ince bir mercek,
Kaybettim benliğimi… Belki de biri çalmış!..

Saat dedi ki bana; “- tik-tak, tik-tak ve tik-tak!”
Haydi, beni takip et, şu dönen çarkıma uy.
Boşlukta uyuyorsun, ne yorgan var ne yatak;
Artık uyan ey civan!.. Beni anla, gör ve duy!..

Ne acayip hikâye, şu “gece hikâyesi”,
Suâl içinde suâl, cevabını siz çözün.
Birden güneş doğunca kesilir boğuk sesi;
Elveda hasbıhâller!.. Hoşça kal, dert ve hüzün!..

Kadir Çetin/Nazilli/90

( Bir Gece Hikâyesi-2 başlıklı yazı meftun tarafından 22.04.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.