(Kur’an verilen 29. En  SON  BÜYÜK  Peygamber)

           Hz. MUHAMMED (S.A.V.)

Abdülmuttalib’in sevgili oğlu Abdullah,
Vehb’in kızı Âmine’yi, zevce verdi Allah.
Âmine’den doğmuştur o mübarek Fadlullah,
Muhammed’im, Rahmet Peygamberim, nurum benim.

Âmine, Kureyş’in şerefli ailesinden,
Abdullah ki; yirmi iki kuşak İbrahim’den,
O Abdullah öldü, Muhammed’i göremeden,
Muhammed’im, Tevbe Peygamberim, nurum benim.

Âmine doğurdu dünya güller güzelini,
Dedesi koymuştu O’na, “Muhammed” ismini.
Müjdeledi Kureyş’e O’nun övüleceğini.
Muhammed’im, Harb Peygamberim, öz nurum benim.

Fil Va’kası’ndan elli gün sonra doğdu O nur,
O’nun güzel ismi arş-ı âlâda okunur,
O gece gök yüzünde bir yıldız doğmuştur.
Hak Muhammed’im, Abdullah’ım, öz nurum benim.

Âlim  olan yıldıza bakıp diyor: “O geldi.”
Kisra’nın sarayında on dört sütun devrildi.
İran ateşgedeleri birden sönüverdi.
Hak Muhammed’im, can Abid’im, öz nurum benim.

Sava Gölü kurudu, Sema’yı da su bastı,
İran Şahı’nın yüreğini bir korku sardı,
O gece melekler diyarında şenlik vardı,
Hak Muhammed’im, can Adil’im, öz nurum benim.

Süt annesi tutmak adettendi Araplarda,
O, önce Suveybe, sonra Halime kadında,
O’nun aşkına bereket Halime damında,
Hak Muhammed’im, can Ahmed’im, öz nurum benim.

Bakıcı Ümmü Eymen, Habeşistanlı idi,
Altı yaşında o nur, Medine’ye gitmişti,
Annesiyle gitti, gördü,  Abdullah kabrini,
Hak Muhammed’im, can Ahsen’im, öz nurum benim.

Medine’den Mekke’ye gelirken o kafile,
Hastalandı Âmine, Ebvâ denilen yerde,
Aynı yerde de kavuştu Hakk’ın rahmetine.
Hak Muhammed’im, O can Ali’m, öz nurum benim.

Âmine defnedildi, Ebvâ denilen yerde,
Döndü Ümmü Eymen ile O yetim, Mekke’ye.
Kaldı Abdülmuttalib’in himayesinde.
Hak Muhammed’im, can Âlim’im, öz nurum benim.

Dedesi O’na özel bir sevgi ile bakar,
O, Muhammed üzerinde sezmişti bir vakar.
Bu yüzdendir, torununa çok özel bir ilgi var.
Hak Muhammed’im, can Âllâme’m, öz nurum benim.

İki sene sonra Abdülmauttalib’de öldü.
Ebû Talib, kendi himayesine götürdü.
Muhammed siması, Mekke civarında bir güldü.
Hak Muhammed’im, can Âmil’im, öz nurum benim.

Amca Ebû Talib, fakir ama yüreklidir,
O, Muhammed’i evladından üstün sevmiştir.
Nereye gitse, yanından eksik etmemiştir.
Hak Muhammed’im, can Aziz’im, öz nurum benim.

Yetimlik, Muhammed’e bırakır derin izler,
Amcası Ebû Talib bu yüzden şefaatle sever.
Kur’an; Dûha Sûresi bunu işaret eder.
Hak Muhammed’im, can Cebbar’ım, öz nurum benim.

Muhammed, on ikisinde amcasıyla Şam’da,
Rahip Buheyra kafileye rastlar Busra’da,
Ayak üstü onlarla sohbet eder hudutta.
Hak Muhammed’im, can Cevâd’ım, öz nurum benim.

Hıristiyan Buheyra inanmazdı teslise,
Buheyra inanmıştı Tevhid akidesine.
Peygamber alametini görür Muhammed’de.
Hak Muhammed’im, can Ecved’im, öz nurum benim.

Ebû Talib’e bir uyarı ile anlattı,
Amaç; Yahudilerin şerrinden korumaktı.
Ebû Talib, hemen O’nu Mekke’ye yolladı.
Hak Muhammed’im, can Ekrem’im, öz nurum benim.

Hz. Muhammed, kavminin en güzel ahlaklısı,
İnsan lekeleyen hallerden uzak olanı.
İşte bu yüzdendir “El-Emin” sayılması.
Hak Muhammed’im, can Emin’im, öz nurum benim.

Allah; Hazret-i Muhammed’i övmüş yaratmış,
O’nun zâtında bütün sıfatları toplamış.
O, cahiliyye adetlerinden uzak kalmış.
Hak Muhammed’im, Fadlullah’ım, öz nurum benim.

Gençlik yıllarında yaptı koyun çobanlığı,
Olmamış, olmazdı O’nun dünya sevdalığı,
Takdire şayan, çobanlarla arkadaşlığı.
Hak Muhammed’im, can Faruk’um, öz nurum benim.

Badiye’de süt kardeşliğiyle çobanlık yaptı,
Kerarit denilen yerde koyunlar otlattı.
Saib İbn-i Ebi Saib’le ortaklık yaptı.
Hak Muhammed’im, can Fettâh’ım, öz nurum benim.

O güzel Muhammed gelmişti yirmi yaşına,
Katıldı Nahle’deki Ficâr savaşına.
Bu savaş, Kureyş ile Kays’ın arasında.
Hak Muhammed’im, can Gâlib’im, öz nurum benim.

Harb, Mekke ile Taif arasında olmuştu.
Her iki taraf içinde bu savaş, korkunçtu.
Pek çok ölümden sonra, sulh ile son bulmuştu.
Hak Muhammed’im, can Gâni’m, öz nurum benim.

Abdullah İbn-i Cûd’a’nın evinde toplandı,
İnsanlık adına “Hilful Fudûl” onaylandı.
Mazluma yardım karar altına alınmıştı.
Hak Muhammed’im, can Habib’im, öz nurum benim.

Huveylid’in kızı Hatice, ticaret yapar,
Bir iş için erkekleri işçi olarak toplar.
Duymuştur O’nu bu işe uygun Muhammed var.
Hak Muhammed’im, can  Hâdi’m, öz nurum benim.

Hizmetçi Meysere’yle Muhammed yola çıktı,
Muhammed bu ticarette çok büyük kâr yaptı,
Meysere’de O’nun ticaretini anlattı.
Hak Muhammed’im, can  Hafız’ım, öz nurum benim.

Meysere anlattıkça, Hatice çok sevindi,
Bizzat kendisi O’na evlilik teklif etti.
Hatice kırkındayken, Muhammed’le evlendi.
Hak Muhammed’im, can Halil’im, öz nurum benim.

Hz. Muhammed otuz beşine girdiğinde,
Bir sel baskını meydana geldi Mekke’de,
Kâbe’nin duvarları yıkılıverdi selde.
Hak Muhammed’im, can Halim’im, öz nurum benim.

Kureyş, Kâbe’yi yeniden yapmaya başladı,
Hacerü’l-Esved’e gelince de duraklandı.
Taşın yerine konması ihtilâfa kaldı.
Hak Muhammed’im, can Hamid’im, öz nurum benim.

Yaşlı Ebû Umeyye bin Mugire, pir söyler:
“Bu kapıdan ilk giren hakem olacaktır” der.
İşte o kapıdan Muhammedü’l-Emin girer.
Hak Muhammed’im, can Hammâd’ım, öz nurum benim.

Hz. Muhammed’e olayın özü anlatıldı,
O’da sırtındaki ridasını yere yaydı.
Her kabileden biri tutup taşı kaldırdı.
Hak Muhammed’im, can Hânif’im, öz nurum benim.

Kabilenin kaldırdığı taşı da, O, koymuş,
Taşı yerine koymak da O’na nasip olmuş.
Bu müşkilat gibi görünen olay son bulmuş.
Hak Muhammed’im, can Kamer’im, öz nurum benim.

PEYGAMBERLİK  VERİLMESİ
Kırk yaşında vahiy gelmişti O’na Allah’tan,
İlk vahiy; sadık rüyayla geldi Rahman’dan,
Vahiy gelmeye yakın ayrılır insanlardan.
Hak Muhammed’im, can Kayyim’im, öz nurum benim.

Hira dağında Allah’tan gelen emir “ikra”,
“Ümmiyim” der Muhammed, Melek sıkar üç defa,
“Yaratan Rabb’in adıyla oku” dendi O’na.
Hak Muhammed’im, can Kerim’im, öz nurum benim.

O Resulullah Hira’dan titreyerek dönmüş,
“Beni örtün, Beni örtün” diyerek örtünmüş.
Hatice; amca oğlu Varaka’ya götürmüş.
Hak Muhammed’im, can Macid’im, öz nurum benim.

Varaka Bin Nevfel yaşlı ve gözleri görmez,
Hıristiyanlığı seçer cahile yüz vermez.
Varaka’da heyecanlanır dinler dinlemez.
Hak Muhammed’im, can Mahmud’um, öz nurum benim.

Varaka der; “senin getirdiğini getiren,
Hepsi düşmanlığa uğradı, tebliğ ederken,
Kavmin Seni çıkarırken, belki olamam ben.”
Hak Muhammed’im, can Mansur’um, öz nurum benim.

Kısa zaman sonra Varaka da vefat etti,
Hz. Muhammed’e gelen vahiy kırk gün kesildi.
Sonra arka arkaya gelmeye devam etti.
Hak Muhammed’im, can Masum’um, öz nurum benim.

Muhammed endişede, tebliği gizli yapar,
O’na ilk iman eden zevcesi Hatice var.
Ali, Ebû Bekir, Zeyd İbn-i Haris’te var.
Hak Muhammed’im, can Medeni’m, öz nurum benim.

Var; Abdurrahman İbn-i Avf, Zübeyr İbn-i Avvam,
Var; Sa’d İbn-i Ebi Vakkas, Osman İbn-i Affan.
Var; Suheyb-i Rûmi, Talha İbn-i ubeydullah.
Hak Muhammed’im, can Mehdi’m, öz nurum benim.

İlklerde, Abdullah İbn-i Mesud, Ebu Zerr, var.
Azgın Ebu Cehil, İslâm’a gireni kınar.
Zayıfa eziyet, zengini de boykot yapar.
Hak Muhammed’im, can Mekki’m, öz nurum benim.

Azgın Ebu Cehil, Müslüman’a zulüm eder,
Zayıf Müslüman’ı bizzat kendisi döver.
Cenab-ı Hakk; davada sadık olanı sever.
Hak Muhammed’im, can Merhum’um, öz nurum benim.

Üç sene gizlice İslâm’a davette O, Nur,
Rabbim emriyle davet, açıktan okunur.
Kur’an; Hicr Sûresi bu konuya dokunur.
Hak Muhammed’im, can Mes’ud’um, öz nurum benim.

Safâ tepesinde Muhammed eyledi nida,
Azdın Ebû Leheb, şetmeder Resulullah’a.
Tebbet Sûresi tam nazil olmuştur orada.
Hak Muhammed’im, can Metin’im, öz nurum benim.

Kılavuz; ehline yalan söylenmez, bildirir,
Allah, Muhammed’i bütün âleme gönderir.
Ya ebedi Cennet veya sonsuz Cehennem’dir.
Hak Muhammed’im,  Muallim’im, öz nurum benim.

O Ebû Leheb, Hz. Muhammed’in öz amcası,
Odur dünyada akrabanın en alçakçası,
Sanki şeytan-ı râcim’in maiyet tasması.
Hak Muhammed’im, can Muktedâ’m, öz nurum benim.

Allah, Hz. Muhammed’i ayetlerle uyarır,
Karamsarlığı O’nun kalbinden kaldırmıştır.
Kur’an; Sa’d, Furkan, En’am, Tur’da bunu anlatır.
Hak Muhammed’im, Mûbâreğ’im, öz nurum benim.

Kureyşliler şikayet eder Ebû Talib’e,
Vazgeçsin söyle, kardeşin oğlu Muhammed’e.
Ne istiyorsa vereceğiz biz kendisine.
Hak Muhammed’im, can Müctebâ’m, öz nurum benim.

Biz O’nu, gittiği yoldan vazgeçireceğiz,
Ebû Talib, çelik bir kale gibi tavizsiz.
“Bir Muhammed’ten niye korkarsınız ki siz? ”
Hak Muhammed’im, Mükerrem ’im, öz nurum benim.

“Ey kardeşim oğlu! Kavmin bana gelip dedi,
Yanlış olduğunu ve vazgeçmeni istedi.
Ben onlara bildirdim vazgeçmeyeceğini.
Hak Muhammed’im, can Müttefi’m, öz nurum benim.

“Ey amcacığım! Allah’a yemin olsun dönmem,
Güneşi-Ay’ı elime verseler istemem,
Ben bu davadan ölünceye kadar vazgeçmem.
Hak Muhammed’im, can Mûnir’im, öz nurum benim.

Allah’ın dini önünde kuvvetler acizdir,
Cenab-ı Hakk’ın yolu pir, sadece birdir bir.
Hz. Muhammed dönmeyecek, Ebû Talib bilir.
Hak Muhammed’im, can Mürsel’im, öz nurum benim.

İslâm daveti çığ gibidir, kabul görmekte,
Müşriklerde davet gönderdi Hz. Muhammed’e,
Nur deryası icabet ediverdi davete.
Hak Muhammed’im, can Mürteza’m, öz nurum benim.

Dediler; “Biz Seni konuşmak için çağırdık,
Senin gittiğin yolu kavimce yanlış saydık,
Atamızın dininden hoşnuduz, hoşnut kaldık.
Hak Muhammed’im, can Muslih’im, öz nurum benim.

“Saltanat istiyorsan, sultan yapalım  Seni,
Hastaysan eğer tedavi ettirelim Seni,
İstersen de en zenginimiz yapalım Seni.”
Hak Muhammed’im, can Mustafa’m, öz nurum benim.

“Sandıklarınızın hiç birisi yoktur bende,
Kimseye husumetim yok, olmazda özümde.
Mal ve mülk şerefi yoktur getirdiğim dinde.
Hak Muhammed’im, Müstakim’im, öz nurum benim.

“Allah, beni size resûl olarak gönderdi,
Müjdeci ve uyarıcı olmamı emretti.
Bunun için bana Hakk kitabını indirdi.”
Hak Muhammed’im, can Mûtı’m, öz nurum benim.

“ Ben de Rabbim’in risaletini tebliğ ettim.
Dünya ve ahiretiniz için kabul edin,
Ben, Allah’ın emrine karşı sabredeceğim.”
Hak Muhammed’im, can Mûti’m, öz nurum benim.

Kur’an, Kâfirûn, Zümer, Yunus böylece  nazil,
İnanmayan kâfirler elbet olacak rezil,
O Kur’an’ın yolunda olana Allah kefil.
Hak Muhammed’im,  Muzaffer’im, öz nurum benim.

Muhammed’i çağrıyı duyan O’na katıldı,
Kâfirler de birlik içinde, zulme başladı,
Zalimler Müslümanlara karşı azgınlaştı.
Hak Muhammed’im, Muşavir’im, öz nurum benim.

O, Allah yolunda çetin ve zorlu sınandı.
O, kâfirler tarafından  zulme maruz kaldı,
O’na yapılanlar hiçbir kula yapılmadı.
Hak Muhammed’im, can Naki’m, öz nurum benim.

Ebû Cehil, Hz. Muhammed’e attı lâşe,
Muhammed kızı Fatma koştu temizlemeye,
Ebû Leheb, taşlatır O’nu gördüğü yerde.
Hak Muhammed’im, can Nakıb’ım, öz nurum benim.

Hz. Muhammed’in kızları, bu hale ağlıyor,
“Ağlama, babanı Allah koruyacak” diyor.
Ukbe, Resûlü namazda boğmaya kalkıyor.
Hak Muhammed’im, can Nâsih’im, öz nurum benim.

Ukbe İbni Ebi Muayt, zalimlerden biri,
Hz. Ebû Bekir’de sindirmişti o kâfiri.
Ümmü Cemil de, dikeni yollara sererdi.
Hak Muhammed’im, can Natık’ım, öz nurum benim.

Bilâl İbn-i Rabah, Umeyye’nin kölesidir,
İşkencenin her türlüsünü bizzat çekmiştir.
Eziyet altında, lat ve uzza dememiştir.
Hak Muhammed’im, can Nebi’m, öz nurum benim.

Hz. Ebû Bekir, Bilâl’i aldı Ümeyye’den,
Kur’an’da; Leyl Sûresi nazil oldu bu yüzden,
Cenab-ı Allah razı olsun Ebû Bekir’den.
Hak Muhammed’im,  Neciyullah’ım,  nurum benim.

Ammar, babası ve anası işkencededir.
Mahzûm oğullarından, Yasir ailesidir.
Muhammed; “Sabır, Yasir ailesi” demiştir.
Hak Muhammed’im, O can Necm’im, öz nurum benim.

İslâm’da ilk şehid, o Ammar’ın annesi,
Habbab ibn-i Eret’te eza gören birisi.
Ona odla işkence edermiş efendisi.
Hak Muhammed’im, can Nesib’im, öz nurum benim.

Nazil oldu Ankebût, işkence görenler için,
Rasulullah buyurdu Habeşistan’a gidin.
Onbir erkek, dördü kadın hicret edenlerin.
Hak Muhammed’im, can Nezir’im, öz nurum benim.

Kureyş kâfiri Muhammed’i öldürmek ister,
Ebû Talib de kavmine O’nu koruyun der.
Kâfirler Muhammed’in kavmini boykot eder.
Hak Muhammed’im, can Nimet’im, öz nurum benim.

Bu boykot antlaşması üç sene devam etti,
Müslümanlar, mâhrûmiyetlere göğüs gerdi.
Kureyş eşrafından beş kişi, eza son dedi.
Hak Muhammed’im, O can Nûr’um, öz nurum benim.

Hz. Muhammed Taif’e teveccüh edip gitti,
Sekif kabilesini İslâm’a davet etti.
Onlar ise çok kaba tarzda karşılık verdi.
Hak Muhammed’im, O can Râfi’m, öz nurum benim.

Taif’te çocuklar, ayak takımı taşlar O’nu,
Zeyd İbn-i Harise siper eder vücudunu,
O, dua ile arz etti Allah’a durumu.
Hak Muhammed’im, can Râgıb’ım, öz nurum benim.

O, dedi: “İlâhi! za’fa uğradı kuvvetim,
Çaresiz kaldım, yalnız sana şekvâ ederim.
Sen ki; biçarelerin Rabbisin, benim Rabbim.”
Hak Muhammed’im, can Râhim’im, öz nurum benim.

İlâhi! Senin gazabına uğramayayım,
Sen razı olana kadar her zulme razıyım,
Çektiğim mihnetlere, belalara aldırmam.
Hak Muhammed’im, O can Râzi’m, öz nurum benim.

Allah, nimetine karşı şükredeni bilir,
Zengin-fakir O’nun yanında herkes eşittir.
Kur’an; En’âm Sûresi buna açık delildir.
Hak Muhammed’im, can Resûl’um, öz nurum benim.

Rabb: Kur’an, Zuhruf Sûresinde bunu buyurur,
“Her şey Allah’ındır. Alan da veren de O’dur.”
Hz. Muhammed der; “İşte hayatın özü budur.”
Hak Muhammed’im, can Reşid’im, öz nurum benim.

İbn-i Ümmü Mektûm için de Allah buyurdu,
O olaya Abese  Sûresi nazil oldu.
İslâm’da sınıf farkı, mevki-mal farkı yoktu.
Hak Muhammed’im, can Sâid’im, öz nurum benim.

Rabbim Hz. Muhammed’i Mi’râç ile çağırdı.
Muhammed kulunu huzurunda ağırladı.
Kur’ân; İsrâ Sûresi  O Mi’râc’ı  anlattı.
Hak Muhammed’im, can Sâbır’ım, öz nurum benim.

Beyt-i Makdis’te imam oldu pek çok Resûl’e,
Allah, Mi’râç’ta namaz farz dedi ümmetine.
Biz inandık, kabulümüz, başımız üstüne.
Hak Muhammed’im, Sadullah’ım, öz nurum benim.

Mi’râç hadisesi imanı kuvvetlendirdi,
Ebû Bekir’e koştular O’da tasdik etti.
“Sıddık” çok tasdik edici unvanı verildi.
Hak Muhammed’im, can Sâdık’ım, öz nurum benim.

Kâfirler sordu; “O beyt-i Makdis’i anlat.”
Hazret-i Muhammed’i küçük düşürmekti maksat.
Muhammed’de anlatır bırakmaz teferruat.
Hak Muhammed’im, can Saffet’im, öz nurum benim.

Muhammed Yesrib (Medine) ’i davete gitti,
Yesrib halkına ilâhi emri tebliğ etti.
Dinleyen Yesribli, tebliğciyi kabullendi.
Hak Muhammed’im, can Sâhib’im, öz nurum benim.

Akabe biatıyla Yesrib’ten alındı söz,
Yesrib halkında güçleniverdi imani öz,
O gece yetmiş beş kişide vardı mutlu göz.
Hak Muhammed’im, can Sâlih’im, öz nurum benim.

Yesrib’te İslâm yayılmış, gel denir Resûl’e,
Der o güzel: “Sahabelerim gitsin ilk önce,”
Kendisi de sonra gelecek Ebû Bekir’le.
Hak Muhammed’im, can Selâm’ım, öz nurum benim.

Kureyş kâfirleri Medine’ye hicret duydu,
Onlar Darü’n-nedve denilen yerde buluştu.
Muhammed için suikast planları kuruldu.
Hak Muhammed’im, Seyfullah’ım, öz nurum benim.

Allah, Hz. Muhammed’e hicret izni verdi,
“Ey Ebû Bekir! Yol arkadaşım sensin,” dedi.
O güzel Sıddık, yolculuk için dua etti.
Hak Muhammed’im, can Seyyid’im, öz nurum benim.

Kureyş gençleri Muhammed’in evini basar,
Yataktan Hz. Muhammed yerine Ali kalkar,
Odada Ali’yi gören gençler korkup kaçar.
Hak Muhammed’im, O can Şâfi’m, öz nurum benim.

Kılavuz Abdullah İbn-i Ureykıt ücretli,
Hz. Ebû Bekir, kılavuza altın verdi.
O, Hz. Muhammed ile Medine’ye yöneldi.
Hak Muhammed’im, can Şakir’im, öz nurum benim.

Ödül avcıları, çölde Hz. Muhammed arar,
Rasulullah’ı yakalayan mükafat var.
Sevr Mağarası da Allah’ın gülünü saklar.
Hak Muhammed’im, O can Tâhâ’m, öz nurum benim.

Hz. Ebû Bekir; “Senin için korkuyorum,” der.
“Korka! Hiç şüphesiz Allah bizimle beraber,”
Kur’an; Tevbe Sûresi açıkça izah eder.
Hak Muhammed’im, can Tâhir’im, öz nurum benim.

Sevr Mağarası’nda, Allah nurunu korudu.
Örümcek ve de güvercin mucizesi oldu.
Üç gün boyunca Sevr Mağarası’nda durmuştu.
Hak Muhammed’im, O can Taki’m, öz nurum benim.

Resûlü Kubâ’da Amr İbn-i Avf karşıladı,
On gün bu güzel adamın evinde kaldı.
İslâm’da ilk mescid (Kubâ Mescidi)  yapıldı.
Hak Muhammed’im, can Tayyib’im, öz nurum benim.

Bir Cuma günüydü girdi O Nur, Ranuna’ye
Resûl, hutbe okudu Ranuna Vadisi’nde.
İman seli coşuverdi Ensar’ın gönlünde.
Hak Muhammed’im, O can Vâfi’m, öz nurum benim.

Yesrib halkı sinesine sardı Muhammed’i,
Ensar diyor; “Allah’û Ekber Muhammed geldi.”
Dolunay, Vedâ Tepesi’nden doğuvermişti.
Hak Muhammed’im, can Vaiz’im, öz nurum benim.

Her Yesrib’li konuk etmek için yarışmakta,
Devenin çökeceği yer, ikamet olmakta.
Deve çöker, Ebû Eyyûbi’l- Ensâr’ın orada.
Hak Muhammed’im, can Vasıl’ım, öz nurum benim.

Harem-i Nebiyy-i Şerif arsaya kuruldu.
Hz. Muhammed bizzat eliyle çamur yoğurdu.
Hâne-i Sâadet’te yanına uygun bulundu.
Hak Muhammed’im, can Yâsin’im, öz nurum benim.

Medine’de oluşmuştu hidayet devresi,
Medine’dir insana, kardeşlik göstergesi.
Kur’ân’da, Hâşir Sûresi, bunun belgesi.
Hak Muhammed’im, can Zahid’im, öz nurum benim.

Mekke Müslüman’ı Müşrik elinde bizardır,
Rasûlullah’a cihad emri farz kılınmıştır.
Kur’ân, Bakara’da savaşın sebebi vardır.
Hak Muhammed’im, can Zâkir’im, öz nurum benim.

Kureyş’in ticaret yolu, ilk kesilen oldu,
Gazve adıyla Rasûlullah başta bulundu.
Seriyye ismiyle sahabe de vuku buldu.
Muhammed’im, Rahmet Peygamberim, nurum benim.

Kureyş’in korkulu rüyası oldu Muhammed,
Cehil’de çıldırır, mal korkusu buna sebep,
Ebû Süfyân, Ebû Cehil harbe etti niyet.
Muhammed’im, Tevbe Peygamberim, nurum benim.

Bedir kuyularında mücahid çelik gibi,
İnanana yağmur, küffara fırtına esti.
O, Allah’ın Peygamberi “Harp hiledir” dedi.
Muhammed’im, Harb Peygamberim, öz nurum benim.

Harb mübârezesi yapıldı, üç kişi öldü,
Kureyşliler bunun ardından çılgına döndü.
Savaş sonunda Kureyş, yaslara bürünmüştü.
Hak Muhammed’im, Abdullah’ım, öz nurum benim.

Kur’ân; Enfâl, Al-i İmrân, Bedir’i anlatır,
Müşrikten yetmiş, Müslüman’dan dört  ölü vardır.
Esirlere bile insanca davranılmıştır.
Hak Muhammed’im, can Abid’im, öz nurum benim.

Bedir yenilgisi küffarı perişan etti,
Ebû Süfyân, komutasında birlik belirdi.
Mü’minlerden intikam almaya yemin etti.
Hak Muhammed’im, can Adil’im, öz nurum benim.

Müşrikler üç bin, Mü’minler bin kişi yürüdü,
Münafık, Abdullah İbn-i Ubey geri döndü.
O Uhud Dağı’nı da garip bir hüzün bürüdü.
Hak Muhammed’im, can Ahmed’im, öz nurum benim.

Uhud Savaşı, müşriklere can pazarıdır,
Kırmızı sarıklı Ebû Dûcane’de vardır.
Hz. Ali, Hz. Hamza Uhud Dağı aslanıdır.
Hak Muhammed’im, can Ahsen’im, öz nurum benim.

Mus’ab İbn-i Umeyr, sancaktar Uhud dağında,
Uhud’ta ulaşmıştı şehitlik makamına.
Köle Vahşi’nin mızrağıyla can verdi Hamza.
Hak Muhammed’im, O can Ali’m, öz nurum benim.

Bir avuç inanmış, Uhud Dağı’nı dar eder,
Küffar za’fa düşüp korku ile kaçıp gider,
Gafil koşmakta ganimete, söz dinlemezler.
Hak Muhammed’im, can Âlim’im, öz nurum benim.

Halid bin Velid’te bunu fırsat bilmiştir,
Servet peşinde olanı kılıçtan geçirir.
İşte o Mü’minler kazanırken kaybetmiştir.
Hak Muhammed’im, can Âllâme’m, öz nurum benim.

Abdullah İbn-i Cubeyr’i dinlemedi onlar,
Hazret-i Muhammed’e sığındı kalanlar.
Uhud Dağı’nda, o nur dişinden aktı kanlar.
Hak Muhammed’im, can Âmil’im, öz nurum benim.

Müslümanlar, ölülerini gömdü oraya,
Küffar eziyet etmişti, ölen Hz. Hamza’ya,
Allah, sabır tavsiye etti Müslümanlara.
Hak Muhammed’im, can Aziz’im, öz nurum benim.

Allah; âl-i İmrân’da Mü’minleri uyardı,
Rasûlullah ve ashabı Medine’ye vardı.
Münafık ve Yahudiler, halkı karıştırdı.
Hak Muhammed’im, can Cebbar’ım, öz nurum benim.

Allah’tan ayetler nazil oldu onları yerdi,
“Hak yolunda ölenler ölü değil, şehit dendi.”
Şehitler, Rabbi katında pak ve temizdi.
Hak Muhammed’im, can Cevâd’ım, öz nurum benim.

Medine hicretinden altı sene sonra hac,
O Mü’minler Kâbe’de tavaf etmeye muhtaç,
Peygamber bin dört yüz kişiyle yapmak ister haç,
Hak Muhammed’im, can Ecved’im, öz nurum benim.

Kureyşliler Müslümanları Mekke’ye almaz,
Resûl der: “Kureyş’e yazıklar olsun anlamaz,”
Rasûlullah yapılan tehditlere hiç aldırmaz.
Hak Muhammed’im, can Ekrem’im, öz nurum benim.

Hudeybiye’de Muhammed’in devesi çöktü.
Ebrehe’nin filide durdu burada çünkü.
Elçi Kureyş’e Rasûlullah’tan haber götürdü.
Hak Muhammed’im, can Emin’im, öz nurum benim.

Sadece Harem-i Şerif’i ziyaret ister,
Taif’li Urve: “Peki niye geldi bu asker”
Hz. Muhammed, Urve’ye anlatır “Git söyle” der.
Hak Muhammed’im, Fadlullah’ım, öz nurum benim.

Urve, Kureyşlilere Muhammed’i anlatır,
Kureyş, elçi Osman İbn-i Affan’ı kapatır.
“Osman öldürüldü” haberi hemen yayılır.
Hak Muhammed’im, can Faruk’um, öz nurum benim.

Muhammed irkildi bu habere, dedi: “Biz,
Kureyş’le savaşmadıkça terk etmeyeceğiz.
Bundan gayrisini de düşünün artık siz.”
Hak Muhammed’im, can Fettâh’ım, öz nurum benim.

Kureyş, korkup Osman İbn-i Affan’ı bırakmış,
Antlaşma şartı ile Suheyl’i yollamış.
Mü’min ve müşrikler arasında sulh yapılmış.
Hak Muhammed’im, can Gâlib’im, öz nurum benim.

Hudeybiye Sulhu, Müslüman’a ağır geldi,
Hz. Ömer; “Bu şartı kabul etmeyelim” dedi.
Hz. Muhammed, Müslümanlardan sabır istedi.
Hak Muhammed’im, can Gâni’m, öz nurum benim.

Ebû Cedel, sığındı Kureyş’ten Medine’ye,
Hz. Muhammed sulhe uyup gönderdi geriye,
Ebû Bâsir’de uymuştu o sulh ilkesine.
Hak Muhammed’im, can Habib’im, öz nurum benim.

Kureyş, zamanla bazı madde iptali ister,
Menfaat saydıkları böylece geri teper.
Bu antlaşma, sayılmıştır Müslüman’a zafer.
Hak Muhammed’im, can  Hafız’ım, öz nurum benim.

Hudeybiye Sulhu, silahlara kilit vurmuş,
Hazret-i Muhammed İslâm’i düzeni kurmuş.
İnsanlarda dininde, kemal sahibi olmuş.
Hak Muhammed’im, can Halil’im, öz nurum benim.

Kur’ân; Sebe Sûresi gereği tebliğ başlar,
Devrin hükümdar ve krallarına davet yapar,
Mektub-u hümayunlarda “Muhammed Mührü” var.
Hak Muhammed’im, can Halim’im, öz nurum benim.

Rum diyarına Dıhyetü’l-Kelbi postacıdır,
Bizans imparatoruna mektub ulaştırır,
Mektup “Rahman ve Rahim” adıyla başlamıştır.
Hak Muhammed’im, can Hamid’im, öz nurum benim.

Fas diyarına Huzâfe oğlu Abdullah elçi,
Hürmüz oğlu Kisra der “O Muhammed” neci?
Mektubu okuyunca anlar “Allah elçisi”
Hak Muhammed’im, can Hammâd’ım, öz nurum benim.

Habeşistan’a Ebû Talib oğlu Ca’fer var,
Necaşi’nin gönlünde de Allah aşkı yatar.
Muhammed elçi vasıtasıyla tebliğ yapar.
Hak Muhammed’im, can Hânif’im, öz nurum benim.

Mektuplar; Kıptilerin reisi Mukavkıs’a,
Mısır hâkimi, Necrân Hıristiyanlarına,
Komşu ülkelere ve Umman sultanlarına.
Hak Muhammed’im, can Kamer’im, öz nurum benim.

Rasûl’ün mektubunu kabul eden pek çoktu,
Mukavkıs ki; Rasûl’ü hediyelere boğdu.
Kisra, o ruhsuz, çirkin harekette bulundu.
Hak Muhammed’im, can Kayyim’im, öz nurum benim.

Bütün dinlere üstün kılmıştır,Rabbim O’nu,
Kur’ân; Fetih Sûresi teyid etmekte bunu,
Adını duyana yerleşir İslâm şuuru.
Hak Muhammed’im, can Kerim’im, öz nurum benim.

İslâm; bir ırkın dini değil, cihanşûmuldür,
Hz. Muhammed, Allah’ın kulu ve Resûlüdür.
Kur’ân’dan sonra güvenilir kaynak sözüdür.
Hak Muhammed’im, can Macid’im, öz nurum benim.

Bütün Peygamberler Allah’ı birlemişlerdi,
O’ndan gayri de ilâh-mabud yok demişti,
Onlar ki, Ahmed’i kavmine müjdelemişti.
Hak Muhammed’im, can Mahmud’um, öz nurum benim.

Kureyşli Hudeybiye Antlaşması’nı bozdu,
Ramazanda yola çıktı Muhammed’i ordu.
Amca Abbas, Müslüman olmuş ve geliyordu.
Hak Muhammed’im, can Mansur’um, öz nurum benim.

Haris oğlu Ebû Süfyân, bağışlanmak ister,
Abdullah İbn-i Ebi Ümeyye’yle beraber.
Hazret-i Muhammed; “Onlara ihtiyaç yok” der.
Hak Muhammed’im, can Masum’um, öz nurum benim.

O Ebû Süfyân, Ümmü Seleme’ye yalvarır,
Hazret-i Muhammed’de acıma hissi vardır,
Amca oğlu ile hala oğlunu aldırır.
Hak Muhammed’im, can Medeni’m, öz nurum benim.

Muhammed’i ordu Merruz-Zehran’da konaklar,
Ebû Süfyân, Mekke’yi dine davete kalkar,
Mekke halkı, Mü’minleri beklemeye başlar.
Hak Muhammed’im, can Mehdi’m, öz nurum benim.

Halid bin Velid, iman edip oldu komutan,
İslâm ordusuyla Kudâ’dan girdi, o sultan.
Müşriklerle yaptı savaş, şehit iki insan.
Hak Muhammed’im, can Mekki’m, öz nurum benim.

Haşyetli bir halde Mekke’ye girdi Peygamber,
O’na mukavemet etmeye de yürek ister.
O Kâbe’deki putları kırdı, teker, teker.
Hak Muhammed’im, can Merhum’um, öz nurum benim.

Yıktırmıştı, menat denilen o büyük putu,
Hz. Muhammed dedi; “Hak geldi, batıl yok oldu,
Şüphesiz ki batıl, daima yok olucuydu.”
Hak Muhammed’im, can Mes’ud’um, öz nurum benim.

Hz. Muhammed Kâbe’de kıldı şükür namazı,
Dışarı çıkınca yaptı, o büyük ikazı.
“Allah’tan başka ilâh yoktur, kılın namazı.”
Hak Muhammed’im, can Metin’im, öz nurum benim.

Zalimler korku içinde ceza bekler ondan,
“Bizde eser yoktur intikam davasından,
İsteyen rahatlıkla gidebilir buradan.”
Hak Muhammed’im,  Muallim’im, öz nurum benim.

Habeşli Bilâl, Kâbe’de okudu ezanı,
Kâbe üzerinden, Rabbim kaldırdı hazanı.
O günden sonra mutlu kaynar Mü’min kazanı.
Hak Muhammed’im, can Muktedâ’m, öz nurum benim.

Resûlullah, Medine’den Hacc için çıkmıştı,
Mina’da İslâm esaslarını açıkladı,
Veda Hutbesi’ni de Kâbe de noktaladı.
Hak Muhammed’im, Mûbâreğ’im, öz nurum benim.

“Tebliğ ettim mi? ” dedi, üç defa Mü’minlere,
“Tebliğ ettin” dedi Mü’minler Hz. Muhammed’e,
Hacc ibadetinden sonra döndü Medine’ye.
Hak Muhammed’im, can Müctebâ’m, öz nurum benim.

Hac’tan dönünce Medine’de hastalanmıştı O,
“Hastalık çekenin günahı dökülür” dedi O,
“Hakk hakkında zannınızı güzelleştirin” der O,
“Ölülerin arkasından bağırmayın” der O,
“En yüce dosta, en yüce dosta” diyerek öldü O.
Hak Muhammed’im, Mükerrem ’im, öz nurum benim.

Altı yüz otuz yılında öldü Medine’de,
O âlemin gülü, defnedildi Medine’ye,
Mezarı; Ravza-ı Mutahhara, Medine’de.
Hak Muhammed’im, can Müttefi’m, öz nurum benim.

 

Hz. MUHAMMED’İN SECERESİ
Hanif olan Abdülmuttalib oğlu Abdullah,
Abdullah’ın oğlu Hz. Muhammed Mustafa’dır.
O Abdülmuttalib ki: Uded’in oğlu Adnan,
Ve onun oğlu Ma’d, onun da oğlu Nizar’dır.
Onun oğlu Mudar, onunda oğlu İlyas’tır.
Onun oğlu Mudrike, onun oğlu Huzeyme,
Onun oğlu Kinaâne, onun oğlu Nadir’dir.
Onun oğlu Malik, onun da oğlu Fihr’dir.
Onun oğlu Galib, onun da oğlu Luey’dir.
Onun da oğlu Ka’b, onun da oğlu Murre’dir.
Onun oğlu Hakim, onun da oğlu Kusay’dır.
Onun oğlu Abdi Menaf ve oğlu Haşim’dir.
O nur; İbrahim oğlu İsmail’le dayanır.

İtirafımdır, aciz kaldım O’nu tarifte,
O’nu anlatacak kelime yoktu, sözcükte.
Beşer tanınmaz, yoktur, O’nun büyüklüğünde
Hak Muhammed’im, can Zâkir’im, öz nurum benim.

Şair: Abdullah Yaşar Erdoğan.

( Hz. Muhammed As başlıklı yazı rasay tarafından 16.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.