çökmüş avurtlarımın
altında
binlerce terli kırışık
ve paha biçilemez bir boşluk
hasadı hep biçerken
bakir bir mim
velhasıl pando mim
bir şarkının anlamı
kanımdan geçerken
mimiklerimde dikiş izli aşklar
merhaba anne
ben büyüdüm
tabii ki sen küçük bileceksin beni
boş bir alfabede ırgatlık yapıyorum
bir lokma huzur için
aslında gerek de yokmuş
her anne dediğimde
zaten fazlasıyla veriyor yazgım
yevmiyemi
çil çil huzurla
üşenmedim ölçtüm
naz ile kapris arasında
kırk düş yılı mesafe var
nazlı çiçekler
nazlı umutlar
bir türlü mutlu olmaya nazlanan
ben.
Naz evi düş evi...
muhteşem sihirbazcı
bakın nasıl bölüyor ayrılığı ikiye
hayret
iki tarafı da kıpırdıyor
nasıl oldu bu
ey mucizevi mahlukat
ey sahtekar sihirbaz
benim ki her gün ona bölünüyor
daha çaylakken sevdalarım
bir bulutun ellerini dahi
çekinirdim tutmaya
amma da güçlüymüş son bırakışın
kaç oktavdı?
bak ki
en nadide
kristal yalnızlıklarım bile
karanfil kokulu yorgun bir dil
bir vaktin topal tarafı
"buyurun ben kalabalık nasıl yardımcı olabilirim?"
kusura bakmayın yanlış numara...
Peki tamam,
çevir sesinden sonra seveceğiz yine...
Oktay Coşar