İhtiyar muhacirler otururlar
İstanbul'da Avcılar Parkı'nda
Yüreklerinde Tuna kocaman bir yara
Akar durur sabaha sabaha
Bir yudum çay,bir acı sigara
Hatıralar demlenir bin bir aha...
El yüz yıkanır
Fatihalar okunur unutulmuş mezarlar başında
Bir acı kahvesi içilir Osman Paşa'nın
Pilevne'nin tâ ortasında.
Çalar karavana borusu
Karınları tok
Delikanlıdırlar yüzleri ak pak...
Sarı gül takmış saçına sudan gelir Suna
Türküler yankılanır kanı kaynayan zamana
"Tuna,Tuna,kanlı Tuna
Attın beni tundan tuna"
Ve bir sitem yıllar sonrası
Çatal dilli sarı yılan yarası
Gece demez, gündüz demez
Sızıldanıp durur geldi gelesi
Bir azılı ihanetler ötesi
Tek kurşun bile atmadan
Teslim olur Silistre kalesi...
Yüreklerinde Tuna kocaman bir yara
Akar durur sabaha sabaha
Bir yudum çay,bir acı sigara
Hatıralar demlenir bin bir aha...
Galip Sertel