SÖZ SÜKÛTLA BARIŞIK


Al’a döndü beyazım,
Kor alevler içinde.
Cehennemî ayazım, 
Hiçler, hiçin hiçinde... 

Tek tük çakıl taşları,
Avuçlar yara bere... 
Bir ileri BİN geri!
Ummân, akarsız dere.

Gece, güneşe hâkim
Ve gece iki yüzlü.
Durum vahim mi vahim
Semâda tuğ pürüzlü! 

Dört teker, üstte urgan
Yan, yön, hudut karışık.
Fikir, söze kırılgan;
Söz, sükûtla barışık! 

Hengâme ve hengâme
Sessiz, köhne yıldırım.
Arşta, notasız nağme;
Denklemsiz, eksik, yarım... 

Heyhât, heyhât ki heyhât
Yalancı, sahte yüzler!
Derinlerde sır hayat;
Garip, yetim, öksüzler! 

Yalnızlıklar hep yalnız
Ve kül rengi umutlar.
Köprüden düştü yıldız;
Kan kusuyor bulutlar ! 

Merâsim, "geçmiş anda"
Ati’ye doğru tayin...
Beyazî’m geç mi şanda
Âyin üstüne âyin ? 

Beyazî. 
21:40 13.12.2010
( Söz Süktla Barışık başlıklı yazı esra-beyazi tarafından 14.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu