Gün geçmiyor ki bir düğünde, bir
dernek festivalinde ya da herhangi bir sosyal etkinlikte silah atılıyor
olmasın. Her türlü sevincimizi silahla kutlar olduk. Bu silahların çıkardığı
gürültüden bahsetmeyeceğim; çünkü büyük zararların daha önce konuşmak zorundayız. Silah zaten ne için yapıldığı ortada. Fakat bugün silahlar tamamen yetişkin oyuncağı olmuş durumda.Bizler ulus olarak çok duygusal
toplum olduğumuzdan duygularımız bir anda çağlayanlar gibi coşabiliyor, bir anda
saman alevi gibi yanıp sönebiliyoruz. Bir türlü dengeyi tutturamadığımız
ortada. Beğendiğimiz futbol takımı yeniyor silah atıyoruz, milli takım yeniyor
silah atıyoruz, çocuğumuz sünnet oluyor silah atıyoruz, düğün oluyor yine aynı
dernek oluyor yine aynı.Düğünlerde, derneklerde ya da
galibiyet kutlamalarında bir anda coşuyoruz. Başlıyoruz sağa sola ateş etmeye.
Bence magandalık bir meslek değildir ya da bir kişiye ait bir özellik de
değildir. Bu bence zaman zaman insanın kendini kaybetmesi ile ilgili bir ruh
halidir. Bu bir anlık magandalık bir ya da birkaç kişinin hayatına mal
olabiliyor. Aynı zamanda bir anlık magandalık yapan uslu başlı bir insan ömür
boyu bu hatasının cezasını çekebiliyor. Dikkat ediyorum en aklı başında
insanlar bile toplum içerisinde -o kalabalıkta- silah atabiliyor. Dahası hiç
kimse de buna itiraz etmiyor. Duyarsızlık karakterimiz olmuş sanki. Ayrıca
yaşanan tecrübeler de ortadadır. Türkiye’de her yıl şu kadar insan bu tip
kurşunlardan ölüyor yaralanıyor. Bu ölen insanlar belki de düğüne eğlenmeye
geldi, tebrik amacıyla geldi ama bedelini canıyla ödedi. Hatta bazen öldürülen
damat ve gelin haberleri de geliyor. Ne kadar dramatik bir durum! Tam
mutluluğun kapısındayken tam hayatının en güzel anında iken eşini bir hiç
uğruna kaybetmek… İnsan düşündükçe
ürperiyor. Şimdi, burada şöyle söylenebilir:”Onlar dikkatli değiller, bizler
silah kullanmayı çok iyi biliyoruz.” Zaten bizi kandıran bizi susturan bizi
çaresizleştiren de bu düşünce. Çünkü bu cümleyi herkes söyleyebiliyor artık.
Ben silah kullanmayı biliyorum diyebiliyor ki bilmesi yeterli değil. Çünkü
bilen insanlar da hata yapabilir. Çok mu
gerekli toplum içinde silah atmak, onların hayatını rizike etmek çok mu
gerekli? Bakıyorum bazen babası eline bir silah almış oğlu da ona özenmiş o da
elinde oyuncak tabanca ile atış yapıyor. Şimdi bu çocuğa kimse dur diyebilir
mi? Yanlışsa zaten babası yapıyor. Örnek olma noktasında bu çocuk büyünce o da
eline silah alacak o da atacak. Dolayısıyla gereksiz ölümler halkası devam
edecek. Ben silah gereksizdir demiyorum ama kullanma yeri ve işlevi vardır.
Toplum içinde silah atmak, onların hayatını rizike etmek en azından onların
korkmalarına sebep olmak, küçük çocukların minicik yüreklerini hoplatmak yerine
boş bir alana gidilip atış talimi yapılabilir. Bu boşa atılan kurşunların
paralarıyla birçok fakir çocuğun defteri, kalemi ya da eğitim masrafları
karşılanabilir. Toplumda ihtiyaç sahibi insanlar tespit edilerek onların
sevinmeleri sağlanabilir. Yani kurşunu boşa atıp bir anlık zevk yerine fakir insanların
ihtiyacını karşılayarak onların gözlerindeki ışıltıyı seyretmekle de mutlu
olabiliriz. Tabii ki her insanın hoşlandığı mutlu olduğu şey farklıdır. Zevkler
ve renkler tartışılmaz(mış). Sözümü Mevlana Celaleddin-i Ruminin bir sözü ile
bitiriyorum. İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez
ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
( Magandalık Diploması başlıklı yazı Mesut Kaymakçı tarafından 22.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.