I.
Ateşle oynuyorsun kız
Bu yedinci gece beni beklettiğin
Ki çeker giderim
Gezgin bir ruh var bende
…
Suskunluk çöktüğüne bakma dilime
Kutsal bir duygu değil artık benim için aşk
Ne kadar çıkmaz olsa da sokak
Gözyaşı yere küller denize itiraflar kendimize gerek
Nasıl ki aşksız kalmış şiirler varsa
Şiirsiz kalmış aşklarda vardır sayfalarda
Ve taşlanan hayaller kadar ipi kopmuş rüyalarda
II.
Geceyi çağırma kız
Benim bütün günahlarım onlarla
Bu düşlediğin bir ütopya değil silüetler ülkesinde
Pandoradan gelen korkuların izleri
…
Hükümsüzdür artık duygularım
Ve önemsizdir sana dair yanılgılarım
Patladı aşk masalı dediğimiz balonlarımız
Bitti gece nöbetleri
…
Bana bir şeyler lazım artık seni içimde öldürebilmek için
Kağıttan yapılma gemiler yahut dümensiz yelkenliler
Açıldığında yüreğimin kıyılarından bir daha dönmeyecek
…
III.
Her kuşun eti yenmez kız
Ne gülüyorsun boş yere bu senin hikayen oldu şimdi
Kurudu benim yüreğimdeki eski aşk sürgünleri
Bir daha dirilmez
…
Tabutuma çakılan son çivi olsan da
Zamansız tükense de ömrüm
Aşkın dini yok ki kız
İnanmasam da çarpılmam artık sindiğim kuytularda
…
Uyan artık kız
Daldığın hülyalardan
Medet yoktur gördüğün o renkli rüyalardan
Gece seni değil sen geceyi arındır uykularından
…
Şimdi ben katran karası geceyi şerefine içiyorum yudum yudum
Ve son kadehimi elimden dökülen sevda tortularına kaldırıyorum
…
Gidiyorum…
Nihayet zil zurna yalnızlığımla