FANİ YOLCU
Haberin bile yoktu, fani dünyaya geldiğinden,
Kimse sana sormadı, kimse seni bilmedi ki,
Doğmaya yakınken sen, seni merak ediyorlardı,
Nasıl bir çocuk doğacak, kime benzeyecek diye,
***
Fani olduğundan habersiz, ağladın, göz açtın,
Açmazlarından habersiz, kaderinden bi’haber,
Geceler dinlencen olurken, gündüzler sevincin oldu,
Fani hayat kuşatırken seni, girdabına çekti seni,
***
Aklın eriyor yavaş yavaş, dünyan değişiyor bak,
Akıl yoruyorsun bak, neler oluyor, nasıl oluyor, diye,
Dönüp bakıyorsun geçmişine, geçmişin toz duman,
Zaman döngüsü mü şaşkın, yoksa algıların mı oynak?
***
Doğmaya karar vermedin sen, bu yolculuk nereyedir?
Hazan yaprağı gibi, nasıl da savuruyor seni
Sonu nereye varacak, kim için çalacak o çanlar?
Dönmeye gücün yetecek mi, sar zamanı geriye,
***
Duyguların çırılçıplak, şu zaman sarmalında,
Dön bir bak üryan haline, çığ düşüyor üstüne,
Zaman titremeyi öğrettiyse, titremenin tadına bak,
Anı yaşa, zamanı yaşa, fani olduğunu unutmadan,
***
Zaman bir ressam olmuş, vurmuş yüzüne fırçasını,
Yüzlerinde elem çizgileri, solgun bakışlar tuvalinde,
Üryan halinde titrerken sen, zaman seni resmediyor,
Kimi zaman sarhoş, kimi zaman bir hoş, kimi zaman boş,
***
Bir güvercin olur kimi zaman, seni muştular,
Kimi zaman ebabil olur, taş yağdırır başına,
Şaşkın bakma sakın, anı yaşamayı öğrendin bak,
Bileceksin sevinmeyi, yaşayacaksın dövülmeyi,
***
Boş bir beşik gibi sallar hayat , avutur, uyutur seni,
Rüzgârlar ninni, kuş sesleri melodi olur kulağında,
Yağmuru muştuladığında gök gürültüsü, dersin bereket,
Çiçekler, böcekler can bulup, çıkınca yuvasından,
Sahi ,hayat bir hayal mi sizce?