Mubah mıydı değil miydi aşk yoksa
kuram dışı bir itham mıydı sığındığım gözlerin?
Kanaviçelerin oynaşı sözcükler
Kara kuru değil kanlı canlı imgeler
Ve aşk,
Aşk, diyorum sevgili
Hüsranın bol kesesi
Miadı dolmuşken bir kere şairin
öfkesinden
Firar eden düşler meclisi
Sessizlik ve sen
Sedası hayallerin
Sema fakiri yerküre ve uçuşan kuş
misali
Yüreğimin endamında saklısın sen
Serpilen duygularım
Sarpa saran bir kıyım
Bense kıyamadığım kadar sana
Değil d/okunmak
Sevgi miydi yasak olan yoksa?
İhbar ediyorum kaçkın ruhumu
İmtina ediyorum yalandan ufka
bandığım
Kara kutunun laneti ve hafızası
Ben öldükten sonra dinle ne olur
Söyleyemediğim ne varsa
Buluştuğumuz gibi güzel sadece ama
sadece dualarda
Bir de rüyalarda
Temsil ettiğim tek zümre dahi yok
Varsa yoksa beyan ettiğim aşk
Gönlüm narin gönlüm usuldan sever
seni
Atsa da şafağım
Atıfta bulunsa da yaralarım
Yağmalandığım geceden
Yandığım ateşten
Ve senden
Uzak düşsem bile yaşamdan ve
mutluluktan
Derin dondurucuda saklı hem umudum
hem coşkulu mutum
Bir gönül yarası değilken sadece
Dil yaram ve sessizliğim
Lalden satırlar nasıl da doğurgan
Hem kelam hem geri dönümü olmayan
selam
Savsaklasan da yüreğimi
Koyudur çeperi gözlerinin
Akında alnımın
Ak akçe değil ak sevda kara gün için
Yetinmediğim bir masalın
Hem kahramanı hem anlatıcısı
Seninle bütünlenen o resim
Ve gaipten gelen coşkum ve sevgim
Nüfuz ettiği kadar kanıma
Kaynayan ruhum
Karartısı gecenin
Karaçalı değilim
Sadece açmayı ertelediğim
Bir gonca bir gül bir karanfil
Ziynetim iken dinmeyen sevgimle
hemhal
Karekökü ve de hasretin
Kardığım şu zemin
Ara ara esen sitem
Arzı endam eden güftem
Güne değil sadece ömre latife ettiğim
Ve sana
Mızrap gibi saplanan kirpiklerin
Yaralı kalbimin yâdı
Yağan rahmetin ıslattığı
Değildir sadece kalemim
Kaybolduğumun ertesi
Mademki yolum sana düştü, sevgili
O zemheride asılıyım
Gel kurtar beni
Gelmesen bile yolla dualarını
Akışına bıraktığım kadar hayatı
Damarlarımda salınan ırmağı
Sen bildim bileli…