Kıyamazken ben yüreğimde açan  papatyama,
Gittin kaldırımlar da  açmayı , seçtin 
Yapraklarına Basılan her adımda 
Her yaprağının beni sevmiyor olmasını istemezdim 

Oysa Biz 

hep savaşmışız seninle,
bu yerlerde birikmiş boş mermi kovanları hayallerim,
ıskalamışım mutluluğu, hep kendimi vurmuşum
kesik kesik bedenim,
sağ kurtulan sadece bileklerim...

şimdi gelip barışalım der ve elini uzatırsın diye,

yıkık, dökük ve harap ne varsa saklıyorum...

sensizliği üzerime ilikledim...

gittiğinde, bir mayına basmış gibi
kıpırdamadan durdum bıraktığın yerde,
adım atsam sana doğru, bile bile ölüm
kalsam, sensizlik zaten...

ne yapsam bilemiyorum...

sürgün ettin bütün halklarımı, bir ben kaldım işte
kendi ana dilimi unutacak kadar suskunum sana
ve bir o kadar kırgın,
sessiz...

şimdi indiriyorum tüm bayraklarımı gök yüzünden
ve çekiliyorum esaretine yalnızlığın,
beni yüz yıllar boyu öldürebilirsin,
ne varsa bu aşka dair kaybedilmiş
bütün zaferleri senin...

lakin bilesin;

kaybetmedim ben,
kaybedilmiş bir savaşı
kurtarmaya çalışıyordum sadece...  


Beni bir türlü sevmeyen yüreğinden  öperim sevgilim 

Senin ile olan savaşımı kaybettim..



( Kaldırım Papatyası başlıklı yazı hakan-dl tarafından 4/11/2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.