Şüheda idi gülüşün, eskiyen satırlara
meftun sözcüklerin ve aşkın yerlisi iken ruhum…
Bir yerleşke ise konduğum dal
İstişare ettiğim yer gök bazense
ıssızlıkla hemhal
Göçen kuşun kanadındaki benek
Solan çiçekler derdest olmuş
bedenleri
Emsalsiz hüzünle örülü cehaleti
yalnızlığın
İkramsız bir gülüş ise kundaklanmış
Serkeş varlığında mevsimin
Tüm sözcükler karalanmış
Şairin izleği nasıl ki
Kalemin de tutacağı binlerce imge
Basarken mührünü sessizlik niyetine
Solan da gücü güç bela toplamaksa
aklını başa
Başkaldırdığı kadar sisteme insanın
Sismik acılar silsilesi kaderin
Aralıksız yağdırdığı
Hele ki nimet ve sınav bildi mi
insanın ruhuna
Eşlik eden o cereyan
Önce üşüten sonra ısıtan
Bir hava akımı adeta yerküresi
duyguların
Bazense devasa bir boşluk kürediği
mevsimin
Salkım saçak varlığına doğan gün gibi
Sonlanacakken acılar
Semiren umut gibi sağdıcı umut ve
kader
Sağanağın her zerresi
Şükür ki şair ahmakıslatanla hemhal
Her damla sağdıcı
Her sözcük noksansız varlığının
tamamlayıcısı
Bazen kırık sarkaç
Bazen nemli sarnıç
Bazense üşengeç ruhu sevmelerden
Azık bildiği özlemi de kader
esirgemezken
Hikmeti kâinatın
Efsunlu çiçekler ikramı tabiatın
Konuşlu olduğu nice duygunun tufanı
Yerin yarıldığı şairinse göğe
sığındığı
Nasıl da haşmetli duygular
Ezkaza dile gelen
Bazen mustarip olduğu kadar kendinden
Yine kendisi şairin, kalemin temaşa
ettiği
Bir ilke bir ufuk bir de umut
Sergüzeşt gölgelerin eşliği
Kayıp göçen bir yıldız bir insan
Hazanı bahşeden Rabbin sunumu
Asla da olmayacak yerle yeksan
Tabuların yıkıldığı
Rahmetin devasa tanıklığı
Aşkın ve hasretin ihbarı
Sabırla nakşeden umutla içli dışlı
Şairin tabiatı bazen uyumsuz göçen
Zamanın manen sunduğu bir veryansın
olsa ne ki hayat?
Şükre doyamadığı kadar inançlı
insanın
Sağdıcı sağanağı
Duaların birleştirici gücünde
buluştuğu
Tüm sevdikleri sadece ve sadece
Rabbin bahşettiği
Bir gönül teknesi ki yaşamak…