Nasılsın
diye sorma bana.
Dilim
kuru sıkı bile değil artık.
İyiyim
yalanını bile sıkacak halim yok. Asfaltı bozuk en ıssız yolda dökülecek yanım
kalmadı artık.
Şehrimi
elimden aldığından beri, gönül heybemde dibi delik bir sandalım işte.
Biliyorum
delilik kanıma işlemiş, benimde tek servetim bu zaten.
O yüzden
deliliğime ver şimdi azat et beni…
Hani
aşıktım ya gökyüzüne, o uçsuz bucaksız maviliğe,
Hani
aşıktım ya aşkı sonsuzluk bildiğim o maviye,
Hani
sonsuzluğun zerresi bile olsa bir saniye, o saniyem sensin derdim ya,
İşte o
saniye de boğduğundan beri beni, ben, ben değilim.
O yüzden
bırak beni, bana.
Şizofreni
bir masala kaptırdığımdan beri kendimi,
Güneşe
aşık buz gibi erittin beni.
Pişman
mısın diye sorma bana,
Değilim
demek kar etmez bundan sonra.
Afallamış
bir aşka, kursağında kalanlar için olmamalıydı demenin faydası yok nasılsa.
Yine de
tövbe edecek kadar bölünsem de bin zerreye,
Aşk adına
pişman değilim yaptıklarını unutmasam da.
Yine de
azat et beni bırak beni, bana.