TAMAM, ÇEK GİT!
Tamam, çek git!
Al özlemlerimi de,
Tüketen ne varsa sar, sarmala at
benimle birlikte uçuruma.
İçimi titreten duraklarda kaybol
ortadan,
Varlığını bilemedim yokluğuna sal
beni de.
Tamam, çek git!
Al filizlerimi umudumdan.
İlkbahara dönmeden kışım, dondur
ellerimi yeniden.
Tamam, değmesin ellerin ellerime,
Kaybolmayım gözlerinin içinde,
Ruhumu okşayan o his belirmesin
ruhunun bir köşesinde.
Tamam, al hiçliğe beni, göm o hiç
söylenmeyen iki kelimelik tabuta.
Hiç var olmasın o iki kelime.
Bir kayıptı de,
Bir ayıptı de,
Bitmesi gereken bir vakitti de,
Tamam, kabul, gerçeği yansıtmayan bir
suydu,
Siluet buğuluydu, boğmam gerekiyordu
de.
Ama boğduğun yerde boğulduğunu da bil
öyle de.
Tamam, çek git!
Bende kalsın anı olmayı bekleyen
düşünceler.
Bende kalsın beklenmeyi bekleyen
duraklar.
Al ruhunu benden, git benden öteye.
Tamam, çek git!
Hiç söylenmemişleri itiraf edemeden
git.
Yalnız mı kalmak istiyorsun, kal!
Ama bil ki kaldığın yerden yol
aldığında izim yok sana.
Yolum yok baharı aydınlatan yollarda.
Bir imtihana gizle kendini gittiğin
bensizlikte kal öylece.
Tamam, çek git.
Soran olursa dinlendiğin duraklarda,
İlk defa söyleyecekti izin vermedim
de.
Yaktım de,
Yıktım de,
İlk defa anlatacaktı anlayamadan
attım de,
Kuru bir hiçliğe ittim de,
Elleri ısınacaktı kalbimle tutunca,
kalbini bile dondurdum de.
Tamam, çek git!
Göm beni o hiç söylenmeyen iki
kelimeye.