Çoğalt düşlerini, Ayten:
Ne şiirsin sen ne de şirindir
gülümsemen
Şık ceketin ve dekolten
Gözümü almadı değil hani
Pervane olduğun İlhan’ın penceresinde
büyüyen
Bir çiçeksi ya da ağaç dalı belki
neşe
Sönen göğün gemici feneri
Aşksa senin adın
Dalgalar vuran gönlünde mi yatıya
kaldım?
Aşktır hicreti ömrün
Evrelerde saklı hüzün
Bazen kırık tekeri döngünün
Hicvettiğinse ne şarkı ne dünün
Soluk resmi
Sindikçe insan içindeki silindire
Soldukça çiçekler yaz güneşinde
Belki bir vaveyla yüreğini
kundaklayan
Belki naylon terlikleri o küçük
çocuğun
Hani, hani, yitip giden bir hayal
gibi
Diktiğin sökükleri ömrün
Sakalım yok ki inandırayım seni,
Ayten
Mihrabı mızrabı kırık neferi olsam ne
ki mevsimin?
Sen ki nazenin
Bense beyhude bir gülüşle
Açmışken kollarımı sana doğru
Elbet Yaratanın kolladığı da doğru
Yoksa hala ayakta kalır mıydım,
Ayten?
Ne düşsün ne gerçek
Ne sevdiğim yalan ne de kanadığım
Kanattığımsa yüreğini
Dikenlerimden nemalandığın.
Ben kimim Ayten ve sen:
Asla var olmamış bir kumaş ki
Dokuduğum ve dokunduğum teninde
mutluluğun
Başa aldığım bir filmin son perdesi.
İçimdeki perdeler uçuşan
Varlığım ve sevgimse akışkan
Lanetle beslenen iblis ve eşrafı
Melek olsam ne ki koca evrende?
Melekelerim yitti yitecek
Cahil cesareti ile sevdiğimse tek
gerçek.
Ah, Ayten ve yalnızlığım
Kurmalı bebek gibi dolandığım
Bir kördüğümsem ne ki çözülmediğim
Bazen suskun bazen dilbaz
Hayatı öteleyen her kavşakta saklı
bir lamba gibi
Bir sönüp bir yandığım
Belki de akmayan çeşmesi kovulduğum
köyün
İnhisarında aşkın ve hüznün
Kodaman bir gölgenin de peşimde
olduğu
Söyle Ayten, kimim ben?
Varla yok arası varlığın
Belki de ben senim, Ayten
Sense semiren acılardan şiirler
örerken
Seni sevdiğim de yalan
Şair olduğum da.
Şiarı ömrün bazen kaybolduğum
Belki de doğmamalıydım ben şiirlerden
önce
Gel gör ki şiirin karnında geçti
ömrüm
Bir avazda yaşayıp öldüğüm
Kramp girense kalemim
Kampa girdiğim bir ömür
Soluklandığım ne ki şiirlerin
nezdinde?
Benimse şiirlerden inşa ettiğim o
saklı bahçe
Solmaya hazırım dünden
Emanet canımla yaşarken ne ki
Ölümsüzlüğe adadığım sözcüklerden
örülü çehrem
Adım adım da yaklaşırken ölüme…