Güzellik Üstüne
Yaratılış kitap’ında (kutsal kitap
‘Tevrat’ 26) Tanrı "İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer
yaratalım" dedi,
Eğer buna inanıyorsak, Tanrının suretinde yaratılan insanın çirkin olması düşünülemez
yani insan doğuştan güzel olması gerekli ve zorunludur. Bunu tanrı adına kim
söylüyor? İnsan(!)
Yaratılış kitap’ının bu bölümü için Milan Kundera (Çek, Fransız asıllı
yazar) “Kutsal kitap’ın yazarı insandı elbette, at değil.” Diyerek kuşkusunu
ifade eder.
Güzellik, en geniş anlamıyla insan başta
olmak üzere, biz görsek de görmesek de doğadaki tüm varlıklarda vardır. Nesnel
dünyayı algılamamız giderek sevmemiz, her nesnedeki estetik ve sanatsal
duruştur bence.
İnsanlar için güzellik, kültürler
arası farklılıklar içerse de her çağda filozofların, düşünürlerin,
sanatçıların, tanımlamaya, betimlemeye çalıştığı bir kavram olarak,
güncelliğini korumaktadır.
Bana göre iki tür güzellik vardır
birincisi yukarda ifade ettiğimiz insan, başta olmak üzere doğadaki tüm
nesnelerde gizli açık var olan doğal güzellik, ikincisi ise özellikle insanlara
dayatılan güzelliktir.
Dayatılan güzelliği anlatmak için
bazı kültürlerden söz edelim:
Örneğin, Afrika da bazı kabileler de
kadıların kulaklarına ağır küpeler takarak, kulaklarını uzattığını, diğer bazı
kabilelerde ise boyunlarına halkalar takarak, boyunlarını ince ve uzun olmasına
çabaladıkları; uzak doğuda ise bazı kültürlerde, kızların ayaklarının küçük
olması için esnek olmayan ayakkabılar giydirildiği bilinmektedir.
Günümüzde, tüm insanlara dayatılan
güzelliği de Prof.
Joseph E. Stiglitz
(Columbia Üniversitesi. öğretim üyesi)’in yazısından okuyalım:
“Merhaba... Ben
Kapitalizm!
Küçük kızlarınızı Barbie Bebeklerle
büyüttüm, bugün sizden estetik operasyon için para istiyorlar diye neden
şaşırıyorsunuz!
Çıkarlarım uğruna kocaman bir moda
endüstrisi yarattım! İstediğimi de elde ettim, 17 yaşındaki kızların çoğu dış
görünüşlerinden rahatsız.
Ben Kapitalizmim!
Bir kadının bir moda dergisini 15
dakika karıştırması kendi vücudunu beğenmemesine yetiyor!
Lütfen birer obje haline geldiğinizi
aklınıza getirmeden Victoria's Secret'a (dayatılan güzellik için,
uluslararası marka olmuş, bir bakıma pazarlama şirketi.) koşun. Victoria's Secret
ülkelerine Türkiye de eklendi, avuç içi kadar çamaşıra $80 verince çok mutlu
olacağınızı garanti ediyorum!
Dünyayı sarışın kadınların güzel
olduğuna inandırdım, bu yüzden Asya kıtasında 300 milyon kadın düzenli olarak
beyazlatıcı sabun kullanıyor
Ben Kapitalizmim ve yine başardım!
Bütün kadınları dolapları tıka basa dolu olduğu halde giyecek hiçbir şeyleri
olmadığına inandırdım.”
Kapitalistler servetlerine
servet katsın diye; modacılar, kozmetikçiler, sözde estetikçiler aracılığıyla
insanların aklıyla, sağlığıyla, duygularıyla oynanmaktadır.Bunun bedelini de
insanlar başta paralarını, giderek insanlıklarını ve sağlıklarını yitirerek
ödemektedirler,
Ne adına? Tabii ki dayatılan
güzelliğe ulaşmak adına…
Oysa; “Ütü kumaşın kalitesini değiştirmez.”
İster kapitalizm gibi ekonomik
sistemler isterse gelenekler ve kültürler olsun dayatılan güzellik algısı doğal
güzelliğe müdahaledir. Zamanı durdurma çabasıdır. Bu çabalar, modacıları,
kozmetikçileri, estetikçileri ve şirketleri zengin edebilir ama zamanın
vereceği hükmü değiştiremez diyerek, konuya dönelim.
“Her çocuk, dünyaya düşen kar
tanesi gibidir, saf ve temiz”
Çocukların güzelliği
saflığıdır. Bu güzelliğe ne katabilirsiniz, korkudan başka?
“Büyüklerin
dünyasına, adım attığında çocuk / Önce /Ağıt dili burulur /
Düşlerinden vurulur!/ Hayalleri / Kağıttan kuleler gibi yıkılır bir, bir!/
Gözyaşı içine akar / İçinde, adını bilmediği korkular dirilir./
Gençlerin güzelliği, gelişen
bedeninde duru yüzü, ışık saçan gözü, bedenenine sığmayan enerjisi ve cesareti.
Siz ne katabilirsiniz bu güzelliğe, kendi korkularınızdan başka?
“Adını bilmediğim fırtınalar içimde//Saçlarımı tararım her gün başka biçimde. Serpilip büyüdüler dünün körpe kızları//Kırık
havalar çalar bizde gönül sazları
Bitimsiz aşklar ile hicranları yaşadık//Çok sürmedi bu aşklar evlenmeden boşadık
Delikanlı olmuştuk haşarı ve uçarı Koştursak yakalardık uçar ile kaçarı.”
Kızlar mı? Ah o kızlar… Hayallerimizin
meleği, düşlerimizi perisi, incesi irisi her biri birbirinden güzel, gözleri
ışıl, ışıl, kaşları kalem, kirpikleri oktur. Bazıları özeldir, bir benzeri
yoktur. Onlara şiir yazılır. Bakışları yüreklere kazınır.
Aşkı yüzünden çöllere düşen Mecnun’a
demişler; Leyla o kadar da güzel değil ki… Mecnun:
Sizler Benim gözümle bakmıyorsunuz Leyla’a.
Aşık Veysel ne demişti sevdiğine:
“Güzelliğin on par etmez / şu bendeki
aşk olmasa./
Eğlenecek yer bulaman / gönlümdeki
köşk olmasa./
Seven insan için, sevilen güzeldir
ve mekanı gönül köşküdür.
“Dudakların gonca gül, yüzünde ay
ışığı. / Lal idim dilbaz oldum konuşturdun Aşığı. / Aç kolunu sar beni, döşün
bebek beşiği / Itır kokar saçların koklamaya doyamam.” /
Bu doğal güzelliğe sizler daha fazla
ne katabilirsiniz; modacılar, kozmetikçiler, estetikçiler, doğal güzelliklerin
yok edilmesinden başka?
Annenin güzelliği, evine, eşine,
çocuklarına yüreğinde büyüttüğü sevgidir, şefkattir. Sevgiye bulanmış haliyle; “
Bütün anneler melektir.” Bu güzelliğe kim, daha ne katabilir dışarıdan?
“Güzellik tende değil, tindedir.”
Sıklıkla söylendiği gibi, her
yaşın ayrı bir güzelliği vardır. Doğa sizden aldığı gençliğin yerine; bilgelik,
deneyim, tevazu gibi erdemlerle güzellik katmaktadır. Sizler, size sunulan
güzellikleri görün, geliştirin ve paylaşın derim.
“İnsanın süsü bilgi, bilginin süsü
tevazudur”
Ben bu doğal güzelliği anlatıyorum.
Bize güzellik dayatan Kozmetikçiler,
modacılar, estetikçilere söylüyorum: Zamanı durduramazsınız. “Yaşayan
yaşlanır!” Yaşlanmayı durduramazsınız. O zaman sizin yapmaya
çalıştığınız; insanların aklını karıştırıp, çoğu zaman sağlığıyla oynamak ve
bir çeşit illüzyon yaparak şirketlerinizin kasalarını doldurmaktır. Kabul
ediyorum, bu konuda çok beceriklisiniz.
Yazımı Audrey Hepburn (Oyuncu. 4.5.1929 Belçika- 20.1.1993 İsviçre)’in güzellik
üstüne söylediği benim de onayladığım sözleriyle bitirmek istiyorum:
*Mutlu kadınların, en güzel
kadınlar olduklarına inanıyorum.
*yok olmayan tek güzellik, zarafettir
*İnce bir bedense isteğin ekmeğini
yoksullarla, açlarla paylaş
*Eğer saçların güzel
olsun istiyorsan, bırak çocuklar ellerini geçirsin saçlarından,
*Güzel
dudaklara sahip olmak için sadece güzel sözler söyle…
*Eğer güzel gözlerin olmasını istiyorsan, insanlara iyilikle bak,
*Bir kadının güzelliği gözlerinde görülür. Çünkü aşkın ikamet ettiği kalbine
açılan kapı, gözlerdir.”
--------------------------------------------------- Tahir Eker 21.4.2021
(
Güzellik Üstüne başlıklı yazı
yolcu9901 tarafından
21.04.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.