Aşkın mezarı imiş ağıtlar yaktığım
her seher vakti bazen ateşin közünde istişare ettiğim kıvılcımlar gel gör ki
yürek yangını bu: asla sönmez ki ve işte martaval okuyan kumrular oysaki çifte
kumrular değil miydi yüreğimi gagalayan ve telaşla kaçışan doğanın da ikramı
iken aşk en çok insan neslinin yok ettiği.
Bir renksem eğer
Müşküle düşüp karanlıkla sevişen
dizeler
Yalnızlığın ara katı, hafız
Üstelik sen benden iyi bilirsin
içimden geçeni.
Fıtratım, hafız:
Ah, fırtınalı yüreğim
Göğe ektiğim her tebessümde
Dokunmaksa aşka
Artık tedbirliyim
Aşka âşık bir lale gibi
Boynumu her büktüğümde
Ruhuma dokunan bir el işte
Bazen boğulduğum
Bazen yorulduğum
Sadece severken pervasızım
Elbet kimseler duyup görmezken
yüreğimi.
Martılara dokunmaksa aşkla telaşla
Sokak arasını mesken tutan sefil
kuşlar
İnan ki hafız:
Onlar da benim kadar sitemkâr
Akla zarar akla zarar
Her kuşluk vakti ne zamanki ıssızlığı
fısıldasa içimdeki mezar…
Tövbe, haşa, Rabbim
Ve sen hafız sensin beni bana sunan
Önce Allah ve iman
Hem idmanlıyım da ben acılardan.
Sözcüklerim, hafız
Varlığıma delalet üç beş dize
Diz dize uyuduğum her gece
Elbet kalemimle deştiğim yüreğim
Karanlığa teslim olsam da
İçimdeki aydınlıktır beni bana sunan
şifası aşkın
Ne insanım ne ölü
Ne canlıyım ne cansız
Tufanda kaybolmuş arsız bir yıldız
Hem en parlağından, hafız
Bakma sen ismimdeki gülümsemeye
Hem ağlarım hem sinerim içime
Sindiremediğim ne çok şey üstelik
yanarken aşkın közünde.
Muhatabım tüm evren
Elbet kalmadı başıma gelmeyen
Yine de sevmeden duramadığım ama
artık sessiz ve gizli
İnzivada ruhum ve bedenim
Bazen seyyah bir avcı bazen derviş
Süklüm püklüm değilim elbet
Başım dik, hafız alnım açık
Lakin yerli yersiz de didiklenen
varlık
Varsın kalayım kayıtsız
Hem O, beni benden iyi bilmez mi.
Yavuz hırsız ve ev sahibi
Neyin malikiyim ki ya da kimse ev
sahibini bastıran
Yaşadığım ne ki hem yaşamadıklarıma
kılıf hazırlayan.
Rengim beyaz ve ıssız
İçimde sefil bir şarkı
Okuduğum dudakları mevsimin
Gizimde ve izimde ve közümde
Nazenin ruhumdaki fırtına bilinmez de
kolay kolay
Zora düştüğüm her vakit
Zanlardan mustarip
Gel gör ki;
Hatırşinastır yüreğim
Mevsimi olmayan bir çiçeğim
En çok da açıp solmalara doyamadığım
Belki de bundandır bir ömür kendimi
aç bıraktığım
Elbet yediğim zılgıtlar
Yürekte hazin bir rüzgâr
Aşkla, inançla beslendiğim nasıl da aşikâr.
Sevdiğim kadar mutluyum, hafız
Yorgun ve kifayetsiz nasıl da aciz
Rengimle salındığım bir dehliz
Hem pembe hem turkuaz
Hem suskunum hem pervasız
Yalan nedir, bilmem hafız
Allah yukarıda
Gözüm de ruhum da saklı O’nun nurunda
Değişmediğim kadar
değiştiremediklerim
Varsın yaşayım mutsuz.
En azından kanıksadığım bir ömür hep
yalansız
Sevdiğimse yansız
Noktasız bir huzursa peşine düştüğüm
Hüzün bohçamla diyar diyar
sürüldüğüm.
Mevsimlerden naz, hafız
En sevdiğimse yürekte saklı sonsuz
niyaz
Adımla yaşadığım kadar yalnız, hafız…