Gelmemek Ne
Ki?
Masamda dünkü
ben ve anılarım
Silik eskimiş
haliyle bana bakar
Bir yaz günü
ayrılmamıştık ki biz
Kıyametin koptuğu
gündü sanki
Parça parçaya
bölündük
Gel gitme
dedim dinletemedim
İşte şimdi
uçmuyor kuşalar başımda
Ölüler mi
dolaşıyor benimle
Eksik olan
neydi bende bilemedim
Aynalara baktım
göremedim
Kimse söylemedi
Suskun kaldılar
Bende odalarda
yalnız kaldım
Sırlarım mı
dökülmüştü
O korkunç
yüzümü mü gördün de söylemedin
Oysa ben
sadece sevendim
Sana gülendim
Gitmeden önce
ateşlere attın
Bari söndürecek
bir yudum su atsaydın üstüme
Gösterseydin söyleyerek
gerçek yüzümü
Artık gün
batmıyor ben batıyorum
Gece sokak
lambasının kör ışığında kör kaldım
Bir sokağa bir
çıkmaza girdim
Gölgeler benimle
Sessizlik benimle
Ben kiminleyim?
Rabbimleyim
Başka gidecek
kapım yok
Terk etmeyecek
bir kapıdayım
Artık her
pencerede yüzün
Her doğan
güneşte solgun yüzün yok artık
Dün kalmamıştı
gönlümde kör kalmış bir ışık
Şimdi güneşler
doğuyor içimde
Yitirdiğim hayallerim
kayboldu seninle
Bir tatlı
gülümsemedin, gittin
Sebebini neden
söylemedin?
Göğsümdeki sevda
ateşi senin için yanıyordu
Karanlık dünyamızı
aydınlatıyordu alev alev
Leyla’dan
güzel değil Züleyha gibi seven değildin
Aşkla değildin
öyle ise sen kimdin
İşte günlerden
bir sabah daha aydınlık
Kuşluk vakti
güller bahçesindeyim taze açılmış
Açtıran
Rabbime şükür secdesindeyim
Açıyor binlerce
gül, ötüyor binlerce bülbül başında
Uzakta sen
sallanıyorsun boşlukta pişmanlık içinde
İtiraf edemiyorsun
Ah sevemedin
sevilmedin
Beni de sevemedin
Sende sevildin
mi?
Sanmıyorum
İçinde aşktan
bir esinti dahi yoktu
Bitti güzelliğine
güvendiğin o anın
Şimdi pişmanlıkla
sancılanıyor canın
Senin olduğun
yerdeki gökte ayrılıklar dolu
Gel az yanıma
göklerde açan çiçeklerin bahçesine aşka gel
Gönül aynasında
kendine bir bak
Aşkın nağmesiyle
az dokun bende dokunayım sana
Çalsın buselik
makamında şarkılar
Ben aşkın
peşimde giden bir çoban
Senin için
yaman olmuş geceler
Belki ben
Belki seni
unutalım
Biz olalım
Köprübaşında
buluşalım
Zülfün rüzgârda
yüzüme kokunla savrulsun
Kendi gönül
şehrimde aşka yaslanmış seni bekleyen benim
Aşk benim
kavgam değil
Senin kavgan
Gel barış
aşkla bırak kavgayı
Yediğin aşksızlık
yumrukları harap etmiş seni
Rüzgâr
Bir yelken
gibi
Takıl peşine
savrul da gel
Bir türkü
söylüyorum senin için
Sesimi duyda
gel
İnmesin karanlık
ağlamak gözlerine
Gülümsemek yakışır
sana
Bir gülüşün
ateşinle yaksın sönmüş gönlümü
Tüm gemilere kaptanlara
haber saldım
Koro halinde
okyanusta her limanda
Şarkımızı seni
söyleyecekler koro halinde
Duyarsın belki
Biner de
gelirsin belki
Gelmemek ne ki?
Suçum ne ki?
Sevmek mi?
Gel o zaman
yanıma seni sevmeyeceğim
Her gün kahrı
sırtına yükleyeceğim
Yok yapamam
Olmaz yakışmaz
bana
Sen gel sevmem
seni yanında
Geceleri sen
uykudayken yüzüne bakar severim
Aşka çizilmiş
rotamız
Koş ta gel
Ayrılıkla bileklerimiz
kesilmesin
Akmasın gönlümüzde
kanlar
Çiçekler açsın
gülüşün gibi
Mehmet Aluç