Gelmemek Ne Ki?

 

Masamda dünkü ben ve anılarım

Silik eskimiş haliyle bana bakar

Bir yaz günü ayrılmamıştık ki biz

Kıyametin koptuğu gündü sanki

Parça parçaya bölündük

Gel gitme dedim dinletemedim

İşte şimdi uçmuyor kuşalar başımda

Ölüler mi dolaşıyor benimle

Eksik olan neydi bende bilemedim

Aynalara baktım göremedim

Kimse söylemedi

Suskun kaldılar

Bende odalarda yalnız kaldım

Sırlarım mı dökülmüştü

O korkunç yüzümü mü gördün de söylemedin

Oysa ben sadece sevendim

Sana gülendim

Gitmeden önce ateşlere attın

Bari söndürecek bir yudum su atsaydın üstüme

Gösterseydin söyleyerek gerçek yüzümü

Artık gün batmıyor ben batıyorum

Gece sokak lambasının kör ışığında kör kaldım

Bir sokağa bir çıkmaza girdim

Gölgeler benimle

Sessizlik benimle

Ben kiminleyim?

Rabbimleyim

Başka gidecek kapım yok

Terk etmeyecek bir kapıdayım

Artık her pencerede yüzün

Her doğan güneşte solgun yüzün yok artık

Dün kalmamıştı gönlümde kör kalmış bir ışık

Şimdi güneşler doğuyor içimde

Yitirdiğim hayallerim kayboldu seninle

Bir tatlı gülümsemedin, gittin

Sebebini neden söylemedin?

Göğsümdeki sevda ateşi senin için yanıyordu

Karanlık dünyamızı aydınlatıyordu alev alev

Leyla’dan güzel değil Züleyha gibi seven değildin

Aşkla değildin öyle ise sen kimdin

 ******

İşte günlerden bir sabah daha aydınlık

Kuşluk vakti güller bahçesindeyim taze açılmış

Açtıran Rabbime şükür secdesindeyim

Açıyor binlerce gül, ötüyor binlerce bülbül başında

Uzakta sen sallanıyorsun boşlukta pişmanlık içinde

İtiraf edemiyorsun

Ah sevemedin sevilmedin

Beni de sevemedin

Sende sevildin mi?

Sanmıyorum

İçinde aşktan bir esinti dahi yoktu

Bitti güzelliğine güvendiğin o anın

Şimdi pişmanlıkla sancılanıyor canın

Senin olduğun yerdeki gökte ayrılıklar dolu

Gel az yanıma göklerde açan çiçeklerin bahçesine aşka gel

Gönül aynasında kendine bir bak

Aşkın nağmesiyle az dokun bende dokunayım sana

Çalsın buselik makamında şarkılar

Ben aşkın peşimde giden bir çoban

Senin için yaman olmuş geceler

Belki ben

Belki seni unutalım

Biz olalım

Köprübaşında buluşalım

Zülfün rüzgârda yüzüme kokunla savrulsun

Kendi gönül şehrimde aşka yaslanmış seni bekleyen benim

Aşk benim kavgam değil

Senin kavgan

Gel barış aşkla bırak kavgayı

Yediğin aşksızlık yumrukları harap etmiş seni

Rüzgâr

Bir yelken gibi

Takıl peşine savrul da gel

Bir türkü söylüyorum senin için

Sesimi duyda gel

İnmesin karanlık ağlamak gözlerine

Gülümsemek yakışır sana

Bir gülüşün ateşinle yaksın sönmüş gönlümü

Tüm gemilere kaptanlara haber saldım

Koro halinde okyanusta her limanda

Şarkımızı seni söyleyecekler koro halinde

Duyarsın belki

Biner de gelirsin belki

Gelmemek ne ki?

Suçum ne ki?

Sevmek mi?

Gel o zaman yanıma seni sevmeyeceğim

Her gün kahrı sırtına yükleyeceğim

Yok yapamam

Olmaz yakışmaz bana

Sen gel sevmem seni yanında

Geceleri sen uykudayken yüzüne bakar severim

Aşka çizilmiş rotamız

Koş ta gel

Ayrılıkla bileklerimiz kesilmesin

Akmasın gönlümüzde kanlar

Çiçekler açsın gülüşün gibi

Mehmet Aluç


( Gelmemek Ne Ki... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 29.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.