Yıkık O Virana

 

Açamadım o yâre gönlümü hicranla kaldım

Aşkı saklamadan söylemek lazımmış yandım

Koşsam da peşimde varamam evlenmiş o yâr

Yansam da söndürecek o yârim yoktur yanarım

 

Yıllar bu yükümle beni artık zorla taşıyamaz

Bu halimi söyleyemem kimseye anlamaz

Suç benim kabahat benim gerisi anlatılmaz

Yansam da söndürecek o yârim yoktur yanarım

 

Var mı bu yangınıma dökülecek bir damlacık su

Esen rüzgârlarla gelir bana o yârin misk kokusu

Çekilecek çilem varmış çekerim bu en doğrusu

Yansam da söndürecek o yârim yoktur yanarım

 

Susmaz gönül dili kesilmez ki dilini keseyim

O yâri unutmak için hangi çöle ben gideyim

Vade dolmaz ki çekip bende ötelere gideyim

Yansam da söndürecek o yârim yoktur yanarım

 

Kul Mehmet’im yanarım böyle ateş düştü cana

Yolda görsem bakamam yüzüne yıkık o virana

Ben ondan yıkık kaldım acep kim önce davrana

İlk önce davranan ne yapsın evli nasıl ola sarıla

Yansam da söndürecek o yârim yoktur yanarım

Mehmet Aluç


( Yıkık O Virana başlıklı yazı kul mehmet tarafından 18.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.