Bir Firavun Yaratmak—3.bölüm--
Hz Hüseyin’in şehid edilmesinden hemen sonra Yezit’e karşı ilk zamanlar öyle çok şiddetli bir muhalefet
olmadı. Ancak Özellikle Mekke ve Medine’de yavaş yavaş aleyhine dönüyordu bu
iki şehir. Çünkü Yezit gerek Mekke’ye gerekse Medine’ye oldukça beceriksiz
valiler atadığı gibi bu valiler Emevi soyundandı.
Halkın kötü yönetilmesi, vergilerin halkın belini bükmesi gibi sebeplerle
büyük bir hoşnutsuzluk başlamıştı.
Mekke ve Medine halkı Yezid’e bir heyet gönderdi. Bu Heyet yezit tarafından çok
iyi karşılandı, kendilerine ihsanlarda bulunuldu. Ancak heyet Yezit’in tam bir
zevk düşkünü olduğunu, bir halfe olduğu halde içki içtiğini, vaktini köpeklerle
geçirdiğini, sarayında dansöz oynattığını gördü ve Medine’ye, Mekke’ye dönünce
bunu halka anlattılar.
Hz. Hüseyin’in katlinde olan rolü dolayısıyla zaten Yezit’e karşı soğuk olanlar
ona karşı bir muhalefet cephesi oluşturdular ve ‘’ Biatımızı geri alıyoruz.’’
Demeye başladılar.
Yani biraz sonra okuyacağınız olayların ana sebebi Hz. Hüseyin’inkatli değildi.
Zira biraz sonra okuyacağınız Harre olayı ve devamı 683 yılında cereyan etti
oysa Kerbela olayı 680 de...Hz. Hüseyin eğer olayların ana sebebi olsaydı bu
insanlar üç sene neyi beklediler ki?
Yezid’e karşı gelenlerin başında pek çok peygamber sahabesi olduğu gibi halifeliğe
kendisini uygun gören İbnü’z Zübeyr de
bulunmaktaydı ki ayaklanmanın Mekke kolunun başında o vardı.
Kendisine karşı açık bir ayaklanma gören Yezid, Müslim bin Ukbe adlı komutanını
isyanı bastırmak ve bu insanlardan tekrar biat almakla görevlendirdi.
Müslim bin Ukbe bazı rivayetlere göre 9.000 bazı rivayetlere göre 29.000
kişilik bir orduyla yola çıktı ama bu orduda en dikkat çeken husus 500 civarında
çok iyi silahşor, tam bir insan kasabı olan Bizans-Rum paralı askerlerinin
bulunmasıydı.
Medineliler, Medine civarında Harre( Volkanik Arazi) denilen yerde mevzilendiler
ve 27 Ağustos 683 Tarihinde iki taraf arasında müthiş bir çarpışma oldu. Tabii
ki ellerinde doğru düzgün silah bile olmayan Medinelilerin bir zafer kazanma
şansları hiç yoktu. Olmadı da.
Savaşta pek çok Medineli ve Yezit Muhalifi öldürüldü. Bunlardan 80 kadarı
Peygamberimizi bizzat görmüş sahabelerdi. Toplam ölü sayısı kimi kaynaklara göre
9000 kimi kaynaklara göre 300-350 civarındaydı.
Müslim Bin Ukbe sağ kalanları ‘’ Yezit’in Kulu ve kölesi olarak biat ettim’’
Şeklinde biat etmeye zorladı. Bu şekilde biat etmeyen erkeklerin anında
kafaları kesildi. ( Kadınlara ne oldu? Az sonra.)
Peygamber sahabelerinden Ebu Said el Hudri ‘’ Allah’ın kitabı,peygamberin
sünneti üzerine biat ederim’’ Diyerek istemeye istemeye biat ettiği halde bu
şekilde biatı kabul etmeyen Müslim bin Ukbe onun sakallarını yoldurdu.
Daha sonra?
Daha sonra Müslim Bin Ukbe, Medine şehrini üç gün boyunca askerlerine serbest
kıldı. Yani üç gün boyunca kendi askerleri Medine’de her şeyi yapmakta
serbesttiler. Peygamberimizin defnedildiği ve Müslümanlar dışındaki tüm dinlere
mensup olanlara yasak olan Medine’de 500 Bizanslı ve küfr de Bizanslılardan aşağı olmayan Pek çok sözde Müslüman pek çok kadının- kızın ırzına geçti ki bu
kadınların-kızların daha sonra doğurduğu çocuklara ‘’Harre Evlatları’’ Dendi.
Sonra?
Sonra Müslim bin Ukbe Mekke üzerine yürüdü ama yolda bilinmez bir sebeple
geberip gitti.
Ordunun başına Hüseyin bin Numeyr geçer.
Hüseyn bin Numeyr, Mekke’ye gelince şehri kuşatır ve Kabeyi mancınıklarla taşa
tutar. Kabe yıkılır. Örtüsü yanar. Ancak uzun
sürmez bu kuşatma. Zira kuşatmayı yapan orduya Yezit’in ölüm haberi
gelir. Ordu gerisin geri Şam’a döner.
Evet, görüldüğü gibi iki çok büyük felaket sadece üç yıl süren Yezit’in
halifeliği esnasında vuku bulmuştur.
Yezit, bir yerde sadece üç yıllık bir saltanat için aklın mantığın asla kabul
edemeyeceği bir şekilde Peygamber müjdesine nail olacak komutan olabilecekken,
Firavun misali lanetli bir insan durumuna gelmiştir.
Peki Yezit’in ölümü nasıl oldu?
Bu konuda üç rivayet var:
1- Bir maymun tarafından ısırıldı ve bu olaydan bir müddet sonra yatağında
kömür gibi kapkara bir şekilde kararmış olarak öldü.
2- Bir başka rivayete göre bir gün av esnasında adamlarından bayağı uzaklaştı.
Bu esnada bir köylü gördü ve ondan emredek su istedi. Karşısındakinin yezit
olduğunu bilmeyen adam suyu isteksizce getirince adama ‘’ ben senin halifenim. Bana
saygı göstereceksin’’ Dedi. Adam karşısındakinin Yezit olduğunu anlayınca ‘’
Sen Hüseyin’in katilisin.’’ Diyerek üzerine yürüdü. Yezid’in atı korktu ve
şahlandı. Yezit, attan düştü ama ayağı üzengiye takılmıştı. At koşunça kafası
taştan taşa çarparak öldü. At, Yezid’in adamları tarafından bulunduğunda
üzengide sadece Yezid’in ayağı kalmıştı. Vücudu paramparça olmuştu
3- Bir diğer rivayet de 2. Rivayetten farklı değildir. Buna göre de bir av
esnasında attan düştü ve kafasını taşa çarptı ve öldü. Bu arada ağzına taş
girmişti. Dişlerini kırarak ağzındaki taşı aldılar..
Evet, 12 Kasım 683 de ölen Yezid Şam’da
Bâbü’s Sagir denilen yerde gömüldü ama burada uzun süre kalmadı cenazesi. Önce
ilk Abbasi Halifesi Ebu’l Abbas Abdullah tarafından, daha sonra Türk Hükümdarı
Timur Tarafından gömüldüğü yerden çıkartıldı kemikleri ve sağa sola atıldı. Her
seferinde toplanıp bir yerlere defnedilen kemiklerin olduğu yer şu anda
çöplükmüş..
Bu arada ekleyelim: Bu zulm maalesef Yezid’in ölümü ile son bulmaz. Yezid’in
ölümünden sonraki iki yıl içinde iki
halife değişikliği birden olur Emevi tahtında ( II. Muaviye- 40 gün ve 1. Mervan
685 yılına kadar.) ı. Mervan zamanında Kabe bir kez daha taşa tutulur Emeviler
bağlılığı sebebiyle Kuleyb ( Köpek yavrusu) denilen Haccac-ı Zalim tarafından..
Evet, dünya Süleyman’a bile mülk olmamış ama gelin görün ki aklın, mantığın
kabul edemeyeceği ne hırslar yaşanmış, üç günlük ( ya da yıllık) bir saltanat için
ne kanlar dökülmüş öyle değil mi?
(
Bir Firavun Yaratmak—3.bölüm-- başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
30.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.