Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 15.02.2024
Okunma Sayısı : 363
Yorum Sayısı : 11
Barnabas  İncili 4. Bölüm---şehit(!)  Din Kardeşimiz(!) İzak  Rabin---  Bol  Ünlemli  Bir  Yazı.

Bugün artık bombayı patlatalım değerli okurlar.
Evet, bol ünlemli bir yazı olacak maalesef. Niçin bol ünlemli olduğunu da okudukça anlayacaksınız.
*****
Bugün dört gündür konuştuğumuz orijinal Barnabas İncili nerede nasıl bulundu?
Hikayeler farklı farklı olsa da bu İncil bugün artık il olan Şırnak'ın, ayrılıkçı Kürtler nezdinde Roboski, Türkler nezdinde Uludere ilçesinde bir mağarada bulundu (!) Hikayelerin hepsinin ortak tarafı bu.
Peki kim buldu?
İşte bu konuda hikayeler birbirinden ayrılıyor
* Koyunlarını otlatan bir çoban, bir kuzusunun kaybolduğunu görünce onun peşine düştü ve kuzuyu bir mağarada buldu ama mağarada kuzusundan çok çok daha değerli bir şey buldu(!): Orijinal Barnabas İncili
* Babat Aşireti ileri gelenlerinden Ferhan Babat, dostlarıyla avlanırken köpeğinin kaybolması üzerine onu ararken bir mağaradan sesinin geldiğini duydu ve 150 Metre derinliğindeki mağaraya girdiğinde bir lahit buldu(!) Lahitin kapağını açtığında bir mumya ceset, cesedin üzerinde Hz. İsa kabartmalı bir madalyon ve bir de sayfalar halinde kitap buldu(!): Barnabas İncili
* Barnabas İncilini bir mağarada bulan ne bir çobandı ne de Ferhan Babat... Onu bulan, köpekleriyle ava çıkmış olan Temo Ağa adındaki biriydi(!)
Sonra?
Sonra bu İncili bulanlar bunun çok değerli bir şey olduğunu tahmin ettiler ve satmak istediler(!). İyi de satmaya çalıştıkları şey neydi? Üzerinde yazılar filan vardı ama tanıdıkları hiç bir yazıya benzemiyordu.
Bunu kim okuyabilirdi? Okusa okusa Mardin'deki Süryani kilisesinin rahipleri okuyabilirdi. Onlar da öyle yaptılar ve Süryani Kilisesi rahiplerine gösterdiler ama rahipler yazıların Aramice olmasına rağmen ne anlattığını anlayamadıklarını söylediler(!) 2000 Sene önceki Aramice ile günümüz Aramicesi aynı değil tabii ki. Hem Süryaniler Arami olduklarını söyleseler de dilleri Süryanice.
Ancak rahipler onlara bir yol gösterdiler ve ''Bu yazıları okusa okusa Orta Doğu Dilleri uzmanı Prof. Hamza Hocagil okur.'' Dediler(!)
Adamlar sonunda Prof.Hamza Hocagil'e ulaştılar ve ona İncil'den iki sayfa uzattılar(!)
Prof. Hamza Hocagil bu iki sayfaya göz attığı anda bunun kayıp orijinal Barnabas İncili olduğunu anladı ve adamlara söyledi(!)
Sonra?
Artık bunun çok değerli, paha biçilemeyecek değerde bir nesne olduğunu öğrenmiş olan İncili bulanlar satmaya çalıştılar ancak Jandarmanın kulağına kadar gitmişti olan biten. Derhal el koydular İncil'e(!)
Sonra?
Sonra bu İncil iki yıl boyunca jandarma karargahında saklı tutuldu. Ardından o sırada Kemal Başer Paşa’dan alınarak Genelkurmay Özel Harp Dairesi’nin eline geçti(!)
Sonra?
Sonra Prof. Hamza Hocagil, dönemin başbakanı Turgut Özal'a ulaştı ve Barnabas İncili hakkında ona bilgi verip '' Bunu tercüme etmem için bana yardımcı olun.'' Dedi(!) Turgut Özal da onu Orgeneral Sami Karamısır Paşa'ya gönderdi(!)
Sonra?
Sonra Sami Karamısır Paşa ve Hayri Ündül Paşa'nın görevlendirmesiyle İstanbul Balmumcu'daki Özel Harp Karargahında tercüme çalışmalarına başladı Prof Hamza Hocagil(!)
'' Yahu hocam ! Bol ünlemli yazıp duruyorsun da bomba bir şey yok bu yazdıklarında. İnternet bu bilgilerle dolu. '' Diyorsunuzdur mutlaka. Hele sabreyleyin erenler... Bu bomba öyle kolay patlayan bombalardan değil ama patladığında tesiri çok kuvvetlidir.
Neyse, devam edelim.
Daha sonra Zaman Gazetesinden Ahmet Ersöz, Hamza Hocagil'i aradı ve bu İncil'i satın almak istediklerini söyledi.
Hımmmm. Midenize kramplar girmeye başladı sanırım ''Zaman Gazetesi'' işin içine girince...
Hamza Hoca, durumu Nahit Şenoğlu Paşa'ya iletti.(!) Nahit Paşa da '' Aslını değil ama mikrofilmlerini 60.000 Dolara satabiliriz(!).''Dedi. Lakin Zaman Gazetesi, İncilin aslını istiyordu ya da kendilerine verilecek olan mikrofilmin orijinal İncilin mikrofilmi olduğuna dair bir belge verilmesini...
Hamza Hoca bu isteği de iletti Nahit Paşa'ya lakin bir cevap alamadığı gibi '' Yeter artık. Çalışmalarınıza son veriyoruz.'' Dendi kendisine ve 1987 Yılı itibariyle on dokuz sayfası okunmuş olan İncilin ( Tamamı 128 Sayfaymış. ) tercüme çalışmalarına son verildi(!)
Bu arada Hamza Hoca okuduğu orijinal Barnabas İncilinde çok önemli bir şey görmüştü(!): Tercüme ettiği Barnabas İncilinde Aziz Barnabas bu İncilin dördüncü nüsha olduğunu ve diğer üç nüshanın nerede olduğunu da yazmıştı.
Peki diğer üç Barnabas İncili neredeydi?
Biri Davut Aleyhisselam’ın sarayında, Golan Tepeleri’nin batısında, Taberiye Gölü’nün doğu yamacındaydı. Bir diğeri Suudi Arabistan'da(!)...
Eee? Üçüncüsü?
Üçüncüsü bilinmiyordu.
Evet, yavaş yavaş bombanın pimini çekmeye başlayalım.
Prof. Hamza Hocagil bir şekilde İsrail Başbakanı İzak Rabin'e ulaştı(!) ve ona İsrail'de bulunan orijinal Barnabas İncilinden bahsetti(!).
İzak Rabin '' Ay inanmıyorum. Valla mı? Gerçekten var mı böyle bir İncil? dedi.
Hamza Hocagil elindeki sayfaları gösterdi(!).
İzak Rabin orijinal Barnabas İncilinin sayfalarını görünce birden aşk ile vecd ile '' Eşhedüen la ilahe İllallah ve eşhedüenne Muhammeden abdudu ve resuluhu '' Diyerek Müslüman oldu(!).

Ancak tabii ki her haltı anında haber alan Mossad Ajanları başbakanlarının Müslüman olduğunu görünce harekete geçtiler(!).
Zaten kıllanıyorlardı başbakanlarından. Yaser Arafat'la Oslo Antlaşmasını imzalaması ve İsrail- Filistin savaşlarına son vermesi, Filistin'i devlet olarak kabul etmesi, demek ki Müslüman olduğu içindi ha? '' Seni gidi hain Müslüman seni. Seni öldürelim de gör gününü'' Dediler ve zavallı din kardeşimiz İzak Rabin'i 4 Kasım 1995'de hain bir suikast sonucu öldürdüler.
Bu hain katliam Hamza Hocagil Hocamızı derinden sarstı ve hemen İsrail'e gitti cenaze töreninde bulunmak için.(!)
İzak Rabin, ABD Devlet Başkanı Bill Clinton dahil pek çok dünya devletlerinin başkanları ya da üst düzey temsilcilerinin katıldığı bir cenaze töreni ile İsrail'in kurucusu Teodor Herzl'ın adını taşıyan Kudüs'teki Herzl Tepesindeki İsrail Ulusal Mezarlığında toprağa verildi 6 Kasım 1995'te. Ama?
Ama Prof. Hamza Hocagil, onun Telaviv'de kılınan cenaze namazına katıldı(!). Hem de İzak Rabin'in kendisi gibi Müslüman olan karısı Leah Rabin ve kızı Dalia Rabin ile birlikte(!)...
Nasıl bomba ama?
Ama bitmedi. Rabin ailesi bu Barnabas İncili yüzünden bir şehit daha verecektir.(!)
'' Ya hocam dalga mı geçiyorsun Allah'ını seversen?'' Dediğinizi duyar gibiyim.
Yok, dalga geçen ben değilim. Ama şu yukarıda yazdıklarım sözde orijinal Barnabas İncilini Türkçeye çeviren Hamza Hocagil'in bizzat kendisinin anlattıkları şeyler. İnanmayan şu linki tıklayarak videoyu izleyebilir:
Ya da?
Ya da Fetö firarisi Aydoğan Vatandaş'ın ( Nam-ı diğer Fuat Avni ) yazıp, bizzat kendisinin oynadığı bir senaryodur tüm bunlar.
Bilenler bilir, bilmeyenler için yazayım: Bizde 1890'da doğup 1934'de ölen Othello Kamil adında bir tiyatro sanatçısı vardır. En çok rol aldığı eser Othello olduğu için '' Othello Kamil '' Diye anılır.
İşte bu Othello Kamil, sadece ve sadece dört kişilik bir kadroyla oynar Othello'yu. Nasıl mı? Sahnede kah Othello olur '' Othello dedi ki '' der kah İago olur '' İago dedi ki'' Der, kah da Roderigo olur '' Roderigo dedi ki'' Der ve koskoca Othello işte böyle oynanır.
Aydoğan Vatandaş da işte böyle biridir. Kah kendisi olur, kah Prof. Hamza Hocagil... Hatta zaman zaman Fethullah Gülen bile olur.
Bir bomba daha değil mi?
Şimdi soruyorsunuzdur '' Hocam ! Ne yani Prof Hamza Hocagil diye biri yok mu?''
Ben Aydoğan Vatandaş'ın anlattığı Prof . Hamza Hocagil dışında bir Prof. Hamza Hocagil'e rastlamadım. Zaten bir profesör, hiç var olmayan bir insanla gidip kazı yaparak Barnabas İncilinin bir diğer nüshasını bulduğunu söylemez. Hiç bir profesör '' İzak Rabin'in cenaze namazına katıldım. Müslüman olan karısı Leah ve kızı Dalia da oradaydı.'' Demez.
Hamza Hocagil İnternetteki bazı sitelerde Hamza Hocagil ( Bektaş ) olarak geçiyor. Hamza Bektaş diye bir Prof var ama o da Ortadoğu dilleri uzmanı filan değil. '' Ermeni Soykırım İddiaları ve Gerçekler '' adlı bir kitabı olan sanırım normal bir tarihçi hoca. Hamza Hocagil ile alakası yok.
'' Eee, o zaman orijinal Barnabas İncili diye bir şey yok mu?'' Diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Olmasa uğruna bunca insan öldürülür müydü? Var elbette. Var olmasına var da...
Neyse, gelecek bölümde şu Rabin ailesinin Barnabas İncili sebebiyle verdiği ikinci şehidi(!) de anlatıp devamında orijinal Barnabas İncilinin gerçek hikayesini anlatmaya çalışalım.
( Barnabas İncili 4. Bölüm---şehit(!) Din Kardeşimiz(!) İzak Rabin--- Bol Ünlemli Bir Yazı. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 15.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.