Kızıl Elma; Türkler, özellikle
Oğuz Türkleri arasında cihan hakimiyetinin sembolü olan bir mevhum veya
mefkûredir. Kızıl Elma, Türklerin yaşadığı bölgeye göre batı yönünde ulaşılması
gereken bazen bir beldedir, bazen bir zaferin işareti bazen de fethedilmek
üzere hedef seçilen bir yerdir.
Erişilmesi istenen bir ülkü olan
Kızıl Elma kavramı,Türk tarihinin en
büyük hükümdarlarından olan Bilge Kağan’ın “Ey Türk! Üstte mavi gök
çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir” sözünde karşımıza
çıkar. Fatih Sultan Mehmet’in “Siz hayallerime bile erişemezsiniz” deyişinde
yansır. Mustafa Kemal’in Türk Ulusu’nun kaderini değiştiren “ Ordular, İlk
hedefiniz Akdeniz’dir” emrinde ve yine Atatürk’ün muasır medeniyet vurgusunda
daha da belirginleşir.
Ergenekon’dan çıkıp hep batıya
yönelerek önce Anadolu, sonra üç kıtada hüküm süren ecdadımız, hep Kızıl
Elma’nın peşinden gitti.Türkler için Kızıl Elma, üzerinde
düşünüldükçe uzaklaşan, ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan idealler veya
hayallerdir.
Hayaller gerçekleşmez mi ?
Elbette gerçekleşir.
Bunun en güzel cevabı; “Size Öyle bir Vatan aldım ki, ebediyen sizin olacaktır” diyen Sultan Alp Arslan’da;
fetih öncesi “Ey İstanbul ! Ya ben sen alacağım, ya da sen beni” diyen Fatih Sultan
Mehmet Han’da; İstanbul’u işgal eden İngiliz donanmasına ait zırhlı gemiler, Boğaz’dan
geçerken “Geldikleri gibi giderler ” diyen Mustafa Kemal’dedir.
( Kızıl Elma başlıklı yazı yalçınAtamer tarafından 28.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.