ANALARIMIZIN NEFES ALDIKLARI HER GÜN KUTLU OLSUN
Anneler Günü, 1600'lü yıllarda İngilizler'in "Mothering
Sunday" (Anneler Pazarı) kutlamalarında ortaya çıktı. Hiristiyanlığın
Avrupa'ya yayılmasıyla "Anneler Pazarı" kutlamaları ruhani bir güç
sayılan "Anneler Kilisesi"ni onurlandırmak amacıyla düzenlenmeye
başlandı, doğurganlık ve inanç yine bir araya geldi.
19.yy’da Philedelphia'da yaşayan Ana Jarvis adındaki genç
kız, annesinin ölüm yıldönümü olan Mayıs ayının ikinci pazarının
tüm eyalette "Anneler Günü" olarak kutlanması için Politikacılara,
bakanlara ve iş adamlarına mektup yazdı. Jarvis'in gösterdiği gayret, 1911
yılında semeresini verdi ve her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar gününün Amerika
Birleşik Devletleri'nin tüm eyaletlerinde "Anneler Günü" olarak kutlanması,
hükümet kararıyla kesinleşti.
Anneler Günü, ülkemizde 1955 yılından bu yana, mayıs
ayının ikinci pazar gününde kutlanıyor.
Türk toplumunda, anne daha doğrusu “ana” kavramı çok
güçlüdür. Yaşadığımız toprakları Anadolu diye tanımlamışız. Dinimizden; “Cennetin
annelerin ayakları altında” olduğunu öğrenmişiz. Türkülerimizde; “ağlarsa anam
ağlar, gerisi yalan ağlar” diye mısralara yer vermişiz. Şefkatin, merhametin,
fedakarlığın timsali olmuştur analarımız. Çanakkale’de, Sakarya’da, Yemen’de, Kıbrıs’ta
ve kendi öz yurdumuzda teröristlere karşı göğüslerini siper eden şehit
evlatlarının akan kanlarına gözyaşlarını katmış, acılarını içine atmış yine de
dimdik ayakta durmayı başarmış Analarımız…
Toplumumuzu Batının tüketim değerleriyle özdeşleştirmeye
çalışan yazılı ve görsel medya, adeta analarımızın, sadece mayıs ayının ikinci
pazarında hatırlanması yönünde algı oluşturmaktadır. Anne sevgisi kullanılarak
televizyonlarda reklam üzerine reklam yayınlayıp, olmadık ürünlerin
pazarlanması, her şeyimizle muhtaç olduğumuz analarımıza bir saygısızlık değil
de nedir? Bakmayın siz o cicili bicili sözlere, kurnazca hazırlanmış
mizansenlere. Bunların hepsi tüketim tuzağının bir parçasıdır
Evlatlarının yolunu gözleyen, hep onların iyiliği için
ellerini havaya açan analarımıza vereceğiniz en güzel hediye “Hayırlı Evlat”
olmaktır.
Her türlü zorluğa göğüs gererek; her türlü meşakkata katlanarak yetiştirdiği evlatlarından tek istekleri vardır annelerin. Unutulmamak...
Siz boş verin cicili bicili hediyeler falan almayı !
En güzel hediyeyi sizi
dünyaya getirdiğinde almıştı. Elini öpün, yad
edin, hayır duasını alın ve ona layık bir evlat olmaya çalışın. .
Hakkın rahmetine kavuşmuş analarımızın hatıralarını
yaşatın...
Ben kendi anamın şahsında tüm Türk anaların ellerinden
öpüyor, ahirete intikal etmiş olanları rahmetle anıyorum.
Yalçın ATAMER 9 Mayıs 2020 - Didim