1
Son bir kaç haftadır yarı karantinada sayılırız,
elimizden geldiğince dışarı çıkmıyoruz.
Evde de çoğu zaman sıkılıyoruz. Korona virüsünün Çinlilerin her şeyi
yediklerinden dolayı ortaya çıktığını veya birilerinin laboratuvarlarda
geliştirdiğini düşündüğümüzden olsa gerek, Çinlilere veya karanlık güçlere al
ver yansın ediyoruz. Evet, korona hayatımızı allak bullak etti. Eski hayata
dönmemiz galiba pek yakında gözükmüyor. Koronanın zararlarını burada yazacak
değilim, herkes fazlasıyla biliyor.
Ben koronanın faydalarından bahsetmek istiyorum, yanlış
okumadınız koronanın da faydaları var!
Bu salgının en büyük faydası, internet daha faydalı bir şekilde
kullanılıyor. Eğitimin tamamı internet aracılığı ile gerçekleşiyor. İlkokul,
lise ve üniversiteler internet sayesinde uzaktan ders vermektedirler.
Okullardaki verilen eğitimin yerini tutmaz ama hiç yoktan daha iyidir. Belki
salgın sonrası belli oranda eğitim uzaktan verilebilir, öğrenci ve
eğitimcilerin saatlerce yollarda vakit kaybına gerek kalmayabilir.
Evden çalışabilecek elemanlar internet aracılığı ile
haftalardır evden çalışmaktadırlar. Evden çalışmanın dezavantajlarının yanı
sıra kesin avantajları da bulunmaktadır. Saatlerce trafikte vakit kaybı
yaşanmıyor. Ayrıca, çalışma saatleri büyük oranda çalışanlar tarafından belirleniyor.
Dezavantajlarına da değinmeden olmaz, ev çok yönlü çalışmaya müsait
olmayabilir. En önemlisi evdeki mobilyalar saatlerce çalışmaya uygun
olmayabilir. Bu halde, ileride bel veya boyun ağrıları ortaya çıkar. En önemlisi,
evde çalışan eleman çok kolaylıkla kaytarabilir.
Şirketler artık tüm toplantılarını da sanal ortamda
yapmaktadır. İşim icabı sanal toplantılara katıldım, sanki bu ortamda insanlar
daha az ve öz konuşuyorlar gibi geldi bana. Patron duymasın ama “laf olsun
padişahım!” diye lüzumsuz konuşmalara şahit olmadım. En az 1 saat süren toplantı
yarım saatte bitiyor, ne kadar güzel!
Uzaktan eğitim veya evden çalışmak sayesinde ki durgunluk
sayesinde trafik daha sakindir. En önemlisi ise az vasıta kullanıldığından ve
çoğu şirketin faaliyetlerini durduğundan dolayı çevre daha az kirlenmektedir.
Uydu fotoğrafları havanın daha temiz olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Koronanın faydalarından belki de en çarpıcı olanı,
ibadetlerin sanal âlemde de yapılmasıdır. Yanlış okumadınız, artık sanal âlemde
de ibadet yapılmaktadır. Sanal âlemde yapılabilen ibadetler: Kuranı Kerim
mukabelesi, vaazı nasihat, sohbet veya toplu dua ile sınırlıdır. Günlerce
dışarı çıkamayan, kimse ile görüşemeyen, depresyona girenler için manevi
ilaçtır, sanal ibadetler. Koronanın bize en büyük iyiliği, bütün gün evde
kaldığımızdan dolayı daha fazla düşünmeye, tefekkür etmeye veya nefis
muhasebesi yapmaya vaktimiz fazlasıyla vardır. Önemine binaen tekrar
ediyorum; hayatımızı gözden geçirebilme imkânımızın
olduğundan dolayı korona aslında bize iyilik yapmaktadır.
Korona virüsünün faydalarını saymaya devam ediyoruz, ne
kadar da çokmuş!
Bir kaç hafta önce bütün spor faaliyetleri durdu, bu gelişme
elbette çok büyük bir zarardır. Yıllarca spor yapmış biri olarak spor
yapılamamasının ne demek olduğunu çok iyi bilirim. Spor yapmamak insanı hantallaştırır,
direncini zayıflatır, kilo almasına neden olur, stres atmasına engeldir.
Ancak, bu salgın spor istismarını açıkça
ortaya koymuştur. Spor istismarı ile kastım, spor ile uzaktan yakından alakası
olmayan ve spordan devasa çapta rant elde edenleri boşa çıkarmıştır. Spor istismarcılarına
göre sanki futbolsuz hayat yaşanamazdı, günde 24 saat futbol muhabbeti ile
insanların cebini hortumlamaktaydılar. Bir derbi maçından önce yıldız
futbolcuların söyledikleri tartışılır, arkasından kulüp başkanlarının danışıklı
dövüş tipindeki dalaşmaları abartılırdı. Maçı hangi hakemin yöneteceği, derbi
istatistikleri veya çok lüzumlu bilgiler gündemde tutulurdu. Maçı kimin
kazanacağı hakkında yorumlar havada uçuşurdu.
Maç bittikten sonra en az 1 hafta boyu envaı çeşit spor tartışmalarıyla
rantçılar habire gelir elde ederlerdi. Tüm spor faaliyetleri durdu, ortalığı sessizlik bürüdü. N’oldu beyler, hiç
sesiniz çıkmıyor?
Spor: sağlık için,
boş vakti güzel geçirmek için, yeteneklerin geliştirilebilmesi için yapıldığı sürece
güzeldir. Rantçıların el attığı yani milyonların veya milyarların haksız yere kazanıldığı
faaliyetler spor olmaktan çıkıp milyonlarca insanın sömürüldüğü bir araç
olmuştur.
Olmaz ise olmaz haline getirilmiş ve insanların
sömürüldüğü başka bir şey ise tatildir. Evet, sanki tatilsiz hayat olmazmış
algısı vardı koronadan önce. Tatil öyle yaygın bir hale geldi ki, mesela Batı
Avrupa ülkelerinde ortalama gelirin üzerinde maaşı olanlar en bir yılda az iki
defa tatil yaparlardı. Kış tatili ve yaz tatili. Bunlar yanı sıra uzaklara
gidilip yapılan uzak tatil (Uzak Doğu, Avustralya, Güney Amerika, Afrika) veya yakınlarda
yapılan yakın tatil vardı. Hafta sonu faaliyetleri de çoğu zaman tatil
edasındaydı. İnsanlar tatil için yaşarlardı sanki. Korona geldi, tatil filan
kalmadı; hava yolları, seyahat acentaları teker teker dökülmeye başladılar.
Tatile karşı değilim, imkânı olan yapsın ama unutmamak gerekir ki tatilsiz de
hayat yaşanabilir. İnsanları özendirip borca harca tatil yapmalarını sağlamak,
o insanlara yapılan kötülükten başka bir şey değildir.
Ne kadar da aspirine benziyormuş bu korona virüsü değil mi?
Faydaları saymakla bitmiyor!
Çok sayıda insan maalesef evini otel gibi kullanmaktadır;
böyleleri eve sadece yatmaya gelirler. Evin bir ferdi olmalarına rağmen: aile fertlerini
yeterince tanımazlar, evde çark nasıl
döner veya o evde neler yaşanır pek bilmezler. Çok ta umurlarında da değildir
aslında. Evin reisi veya evdeki bazı ergenler saatlerce dışarıda vakit
geçirmeyi marifet sanırlar. Dışarıdaki arkadaş veya ahbapla saatlerce vakit
geçirebilen mesela bir maço reis aynı evde yaşadığı eşiyle veya çocuklarıyla
bir kaç dakika bile muhabbet etmeye tahammülü yoktur. Aynısı maço geçinen
ergenler içinde geçerlidir; bir kaç dakika bile olsa annesine, babasına veya kardeşlerine tahammül
edemezler. Ölümcül salgın yüzünden en
azından sokağa çıkmanın yasaklandığı günler evde kalmak zorunda olan maço
yaratıklar umarım bir evdeki çarkların nasıl döndüğünü, o evdeki insanların
nasıl birileri olduklarını öğrenirler. Yuvasına ve ev halkına karşı lakayt
olanlar umarım evdeki hayatı keşfederler, ev halkını yakinen tanırlar.
Neticei kelam,
korona salgının geçeceğini bilip evde kaldığımız vakti iyi
değerlendirelim. Bu fırsat bir daha ele geçmeyebilir.
Abdullah konuksever