Yaz gününde beklemezsin başına yağar ya kar
Beni
terk ederek nerelere gittin sen ey yâr
Güllerimi
yolmuş dikenlerini bırakmışsın
Dikenleri
gönlüme batırdın da gittin sen yâr
Sana
ben mi dedim yaz gününde başıma yağdır kar
Sevda
yolunda insan sevdiğini yolunda mı atar
Bir
gülümse dedim ey yâr insan sevdiğini mi satar
Bal
şerbet dilin içine insan böylesine acı mı katar
Kaybettim
yolumu beni bulsana gözlerim ağlar
Sana
ben demedim beni bırak sen git ey yâr
Sen
beni böyle sevenini acımasızca vurursan
Beni
sevmeyen nasıl vurur böyle uzak durursan
Gönül
dalımı terk ederek başka dallara konarsan
Kurur
gönül dalım beni bırakır başkasına varırsan
Vefasız
olmanı terk etmeni beni sana söyledim ey yâr
Çula
çaputa değer verenlerin nasıl olur halleri
İnsanı
böyle yıkar mı aniden sevdiğinin dilleri
Bizi
yıkılmış gören sevinmez mi sevmeyen birileri
Bir
bilemezsin yâr seninle kaybettik biz neleri
Bana
biraz gülmeni sana söyledim gülmedin yâr
Bunca
ağıt yaktım ne çare oldu bilmem kim ki
Bir
daha böylesine ben candan sevmem ki
Bir
sevdiğim olursa candan sevenim var demem ki
Gülüşüyle
canıma can katmazsa ona yârim deme ki
Gel
seninle sabır edelim dedim ayrılalım demedim ki yâr
Gülveren’im
hayal kurdum hepsi boşa çıktı
O
yâr beni terk etti karanlık odaya tıktı
Sanki
beni bir nefeslik sevdi geldi böyle yıktı
Sonra
arkasına bakmadan gitti böylesine yaktı
Ben
mi dedim sevmeyen ol ey vefasız yâr
Mehmet
Aluç-Gülveren