Zaman buyuruyor işte ve beyitlerin
ısrarında bir kelam olmak istiyor yine titrek ellerime dokunan havanın
büyüsündeki o resital.
Kaç taraflı ki ömür ya da kaç yaka
İstanbul benzeri düşlerimin perde arkası?
Bilmediklerimi teyit ediyorum belki
saflığın mucidi ve müridi yalnızlığın dik başlı hüznü yine perdesini aralayıp
ne var ne yok diye bakarken içimin istilasında binlerce şiir.
Tam takır oysa gökyüzü ve siyaha
çalan gecenin hüznüne sirayet eden dokunaklı şarkılar tutuşturuyor içimdeki
yangını.
Son sürat zamanın ırmakları belki
sevginin hükmüne ve rüştüne erişen kınalı yapıncak günlüğüm.
Aşkın hicvine ve titrine binaen
sevgiler biriktiren şiir misali gezgin yüreğimde şarkılara asıyorum umutları.
Mizansenlerde saklı tutulası aslında
aşkın peşrevi her umudu yalın ayak sitemlerle bozguna uğratan.
Denediklerime biat belki ön sözü
eylemlerin belki basireti bağlanmış dileklerim ve zihniyetinden yorgun düştüğüm
kirli beyanlar.
Karalamaktan öteye gitmeyen
unutulmuşlar cumhuriyeti yine içimizin titrek aksanında bizler gümbürtüye giden
hayatımızı masaya yatırmadan ihya ederken kusurlarımızı.
Şarkılarda çalıntı aşklar saklı
Yoksa akladığımız kadar beyaz değil
mi
Sevdalarımız ve masallarımız?
Hani, içimizde uyuyan yedi cüceler
Keşke masallara konu olan aşklara
özensek
Ve seke seke sevsek
Hayatın tali yollarında
Rayından çıkmış insanları da
Kale almadan.
Severiz de:
Hem de nasıl.
Önce içimizde ukde kalan dünü
mahmuzlarız
Sonra büyürüz azar azar
Beyitlere saklanırız
Sırlarımıza tutsaktır satırlar
Yatırdır her birimizin yüreği:
Kargacık burgacık şiirler yazarız
Sözüm ona aşk kokan
Ama bilmeyiz işin aslını.
Zuhur eden göğün sunumudur
Yine ihya edilesi yüreğin
İçine düştüğü kör kuyular.
Bir ahraz belki de şiirin ibrazı
Bir de yüzü olmayan adam ve kadınlar
Belki de yüz yüzlü
Sahibine eşlik eden tan(r)ılar…
Yine ayyuka çıkan satırlara değer
biçeriz
Ve birbirimizi gizlice seyrederiz
Bilmeden Tanrı’nın
Mazluma kol kanat gerdiğini.
Severiz hem de nasıl:
Ayırmadan
Kurda kuşa yem olsa da
İçimizdeki tuzak sevdalar
Nemalanırız her duygudan:
Şairiz sözüm ona.
Saf kan beyitlerden taşarız oluk oluk
Akarız da
Üstelik mert yüreklerin
Ehli keyif mezarlarında
Aşklar büyür yine;
Akılsız satırların
Kâh girizgâhında
Kâh görünmeyen metruk hikâyelerde
Kâbuslara dâhil oluruz
Günün de tam ortası
Ah, bir de geceler gelse dile
Dilli dilazer yürek söyler de söyler
En acı nameden tutup
En usul duygudan dem vurup…
Var ya, bir de şair olsak
Neler yazardık neler…